Hasköy Haliç kıyısından Tarihi Yarımadası ile İstanbul
Çinli barutu buldu onunla uzun yüzyıllar boyunca sadece maytap çatapat yaptı. Batılı adam ise barutla silah icat etti.
Çinli buharla pilav ve balık pişirdi batılı adam buharı makinelerde kullandı sanayi çağını başlattı
Batılı adam petrolü keşfetti petrol ile ise petro doları icat edip dünyada şeytani bir düzen kurdu.
Kağıdı ilk bulan Türkler ise saltanat-hilafet hıyanet ve menfaatçılığına engel olamayıp matbaadan yüzlerce yıl boyunca mahrum kaldılar
On binlerce yıl önce buzul çağının sona ermesi insanlık serüven ve macerasında Göbeklitepe ile başlayan yeni bir uygarlık düzenini yaratmıştı. Ardından 15. yüzyılda Batı’nın yeni dünyaları keşfederek talan etmesi neticesinde getirdikleri ve bu keşifler neticesinde İpek Yolu’nun önemini yitirmesi nedeniyle Batı beş yüzyıl süreyle bir çevrim yakaladı.
2023 itibarıyla Harvard ekonomisti Jeffrey Sachs’ın öngörüsü gerçek olmuş ve küresel gelir dağılımında Asya, Batı’nın önüne geçmiştir, bu kez de Kuzey Buz Denizi’nde eriyen buzullar da çevrimin Çin ve Rusya ağırlıklı olarak Pasifik ve Arktik okyanusları bağlamında doğuya kaymasını 2050’li yıllardan itibaren tetiklemeye başlayacaktır.
Amerikalıların 5 Kasım 2024 seçimlerinin ardından 49/51 bıçak sırtı dengesinin ötesinde 47,5/51 bir performans ile Trump’a yeniden başkanlığı kazandırması neticesinde, Amerika’da artan fakirliğin sözde Demokratlar nezdinde daha da artması nedeniyle Amerika artık kendi içine dönecektir.
Bu içeri dönüşte dünya jandarması imajı artık silikleşmeye başlayacak ve artacak iç kavgalar neticesinde Amerika’nın heybetli Şeriflerine daha çok iş düşecektir.
Bu arada, 1949’da Amerikalı stratejist George Kennan, Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki mücadelenin sonucunun silahlarımıza ve askerlerimize değil, hangi toplumun daha büyük ruhsal canlılığa sahip olduğuna bağlı olacağını söylemişti. ABD toplumu, Sovyetler Birliği’ninkinden çok daha dinamikti. ABD gelişti ve Sovyetler Birliği çöktü. Çinliler, birinci önceliğin güçlü bir ekonomi ve güçlü bir toplum sağlamak olduğunu biliyorlar; bu yüzden halklarını büyük ölçüde eğitiyorlar ve ekonomilerini büyütüyorlar, böylece ikinci bir Sovyetler Birliği olmayacaklar.
Ruhsal canlılığını kaybeden Batı’nın, hegemonya ve sömürü düzeni dışında insanlığa sunabileceği bir model olmadığından, çözüm bu kez doğudan özellikle de Hind kıtasına ulaşmak isterken Amerika kıtasını bulan ve kıtanın hem kuzeyini hem de güneyini talan eden Batılıların sunamadığı insanlık çözümünü bu kez Hind Medeniyeti önümüze serecektir.
Eriyen buzullar ve bir buçuk milyar nüfus ile demokrasiyi yaşatan ve bağımsızlığında üç çeyrek asrı deviren zengin medeniyet birikimi ile Hindistan Batı’nın çöküşünün tetikleyicileri olacaklardır.
Köyde muhtarı bile komünist dikta partisine seçtiren, Çin Seddinin inşası ile kendini dış dünyadan soyutlayan Çin ve serf düzenini halen devam ettiren Rusya’ya bu payeleri vermek mümkün değildir.
Türkiye ise Amerikan tezlerinin yılmaz bekçiliğini 80 yıldır fütursuzca devam ettirmenin ağır bedellerini ödemeye devam etmenin neticesinde Hindistan nezdindeki dildaşlık temeline dayalı avantaj yerine mezhepler ve tarikatlar kaosu olan dinciliği tercih ederek Hindistan ile olan ilişkilerini soğutmuş ve göz göre göre Hindistan‘ın yanından uzaklaştırmıştır.
Hind Okyanusunda kaçan balıklar ise büyük olmaktadır maalesef.
Dünyanın ilk Hindoloğu olan ve 1000’li yıllarda Türklerin Birûni ile keşfettikleri, 500 sayfalık bir eser ile kitaplaştıkları Hindistan’ı, Batılıların ise 500 yıl sonra dahi 1500’lü yıllarda hala keşfetme peşinde olmaları tarihsel gerçeğine karşılık bu aymazlık ve köksüzlük de kayda değerdir.