Filozof’un Türkçe karşılığı BİLGE’dir.
Roma İmparatorluğu’ndaki “Filozof İmparatorlar” (Marcus Aurelius, Iulianus Apostat)’ın karşılığı, medeniyetimizde tarih yapan 3 Kurucu Filozof Liderimiz olan Bilge Tonyukuk, Fatih ve Atatürk’tür.
Tarih boyunca kurduğumuz çok sayıdaki devletler arasında o devletleri temsil eden liderler içerisinden üç bilge lider en başta yer almaktadır.
3 Bilge Liderimizin ortak özellikleri yazıya ve düşünce gücüne verdikleri olağanüstü değer ile ilgilidir.
Bilge Liderlerimiz Atatürk, Tonyukuk ve İstikbalimiz-Gençlerimiz
İkinci Göktürk devletinin kurucu lideri Tonyukuk halk tarafından bilgi olarak sıfatlandırılıp adlandırılır, Osmanlı Devleti’nin gerçek manada kurucusu olan Fatih Sultan Mehmet ise bir entelektüel padişahtır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk ise kurduğu devleti Türkiye olarak adlandırarak Türklükle ilişkilendiren ve bu nedenle de halk tarafından Ata olarak benimsenen Türklerin atası sıfatı ile onurlandırılan kurucu filozof liderlerimizdendir.
Tonyukuk, Türk soylusudur ve Çin’deki Devlet Akademisi’nde eğitim almıştır. Kadim bir devlet adamımızdır. Türklerin ilk yazılı metnini bir yazıt şeklinde taşa kazıtmıştır. MS 720 tarihli metin bir anlatı tarzındadır, tamamen felsefi bir içeriğe sahip olması daha çok kayda değerdir.
Türk dilinin ilk yazılı metninin bu derece yüksek bir dil içeriğine sahip olması da çok şaşırtıcıdır. Metindeki ifadeler bilge liderin kişiliğinin, olaylar ve kişiler karşısında ne şekilde tavırlar alarak nasıl bir bilgece davranış gösterdiğinin izlenmesi açısından çok önemlidir.
Maalesef hakkında bir doktora tezinin henüz yazılmamış olması üzücüdür. Kendisi ayrıca Türk tabirini ilk kez bir yazılı metinde kullanan kişidir.
700 yıl sonra dünyaya gelen Fatih Sultan Mehmet ise kitaplara son derece düşkün, etrafına bilim tasavvuf ve sanat insanlarını toplayan entelektüel bir liderdir. Bilgelik vasıfları ile imparatorluğu hem Karadeniz, hem de Akdeniz havzalarında genişletmiştir, yedi tane yabancı dil bilmektedir.
Saraya bir kütüphane kurdurmuştur. Sarayı ressamların resimleri ile donatmıştır. Ölümünden sonra tahta geçen ikinci Beyazıt bu kitapları ve resimleri saraydan attırmıştır. Demek ki maalesef Fatih sevilmemiş ve anlaşılamamıştır. Bir entelektüel sultanlar geleneğinin başlangıcına vesile olamamıştır. Olmayan ise halk ve devlettir o dönemdeki.
Demek ki aslında imparatorluğun yüzyıllar sonra yıkılmasındaki ana neden Fatih Sultan Mehmet’in düşünsel zenginliğini hazmedememekle ilgili, düşünce gücüne olan güvensizlik ile ilgilidir.
Bugün Çin imparatorluğu 10.000.000 km² olarak Cin Halk Cumhuriyeti şeklinde devam etmektedir. Demek ki Çin’de devleti ayakta tutacak bir strateji, hanedanlar sürekli değişiyor olmasına rağmen, ayakta tutulmuş, fakat Osmanlı imparatorluğu en yüksek seviyesine 20.000.000 km² olarak çıkmış olmasına rağmen bugün sadece 780.000 km² olarak yeni bir devlet Türkiye Cumhuriyeti’nde devam etmektedir.
Bizzat son sultan Vahdettin’in çok yakınında bulunarak kendisi ile birlikte Avusturya seyahatine çıkan Mustafa Kemal Atatürk ise hanedanın düşünce biçiminin kısırlığını bizzat kendisi görmüş ve yetersizliklerinin farkına vardığı için yeni bir yönetim biçimini Türkiye Cumhuriyeti olarak kurmuştur.
Fakat Fatih’ten Atatürk’e kadar olan dönem içerisinde düşünce Osmanlı İmparatorluğu’nda tamamen donmuştur ve sığdır. Atatürk büyük bir kitapseverdir ve 3500 kitabını bizzat altlarını çizerek okumuş ve bilgi ihtiyacı için sürekli olarak Avrupa’dan kitaplar getirtmiştir. Kendisi bizzat kitaplar da yazmıştır. Bu yazdığı kitaplar her biri çağdaş bir Bilge Tonyukuk yazıtı tarzındadır. Bir bilge olarak gelecek kuşaklara seslenmiştir.