Beş Deniz Bölgesi
21.yüzyıl ile birlikte Arktik Okyanusunda Rusya’nın ve Pasifik Okyanusunda Çin’in ağırlık kazanması üzerine okyanuslardaki gücünü kaybeden ABD, ağırlığını, boğazlar ve kanallar üzerinden dünyanın ana merkezi olarak Beş Denizler bölgesini İsrail üzerinden baskılamaya başlamıştır.
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin karşısında Akdeniz ve Kızıldeniz’e kıyısı bulunan, Hazar Denizi’ne de Azerbaycan üzerinden kıyıdaş olan İsrail yer almaktadır.
Birinci Savaş’ta mağlup olan Türkiye, kurucu Atatürk’ün izlediği bilge liderlik stratejisi neticesinde, ateşkesten sonra işgale uğratılan ülkesini kurtuluş savaşı neticesinde yeni bir devlet ve rejime kavuşturmuştur.
İkinci Savaş’a katılmayan Türkiye ise savaşın galipleri olan ABD, İngiltere ve Rusya’nın tesis ettiği Yalta dengesi neticesinde komşusu Rusya ile karşı kamplarda yer almış ve iki savaş arası tarafsız konumunu yitirmiştir.
Maksat, okyanuslar üzerindeki hegemonyayı kaybetme sürecinde olan Batı’nın dünyanın merkezindeki (Beş Deniz) dengeyi lehine çevirerek, merkez (Ortadoğu, Orta Asya) üzerinden özellikle dengeye dahil etmek istemedikleri Çin’in hızını kesmektir. 11 Kasım 2001 tarihinde Dünya Ticaret Örgütü sistemine dahil ettikleri Çin’in bu sayede milli gelir dağılımında ikinci sıraya yükselmesi, Anglo-Sakson Batı’nın 500 yıllık hegemonik liderliği önünde neticelerine katlanmayı göze alamayacakları bir tehdittir.
3.savaş öncesi yüzyılın ilk çeyreği tamamlanmak üzeredir ve Batı’nın üstünlüğü temelde İngiltere ve ABD tarafından temsil edilen düşünce ve istihbarat gücünden kaynaklanmaktadır. Burada yeni dengeyi tayin edecek unsur; 2.savaştan sonra bağımsızlığını elde eden ve fakat bağlantısızlık hareketini geliştirerek tarafsız kalan Hindistan ile savaşa son anda katılarak Batı kampına dahil olan Türkiye’nin dengedeki taraf tercihleri olacaktır.