HomeMAINSavaş bir sanattır

Savaş bir sanattır

Savaş, komutanın düşünce ve hayalgücü’nün, yarattığı bir sanattır. Komutan çadırına çekilir, tek başına yoğun bir şekilde sessiz ortamda savaşı gözünde canlandırır, bu sanatsal bir faaliyettir bir yaratıdır.

İlk savaş sanatı kitabını yazan Çinli general Sun Tzu, kitabını savaş sanatı olarak adlandırmıştır. Uzakdoğu’da kişisel dövüş teknikleri Martial Arts, savaş sanatları olarak anılmaktadır. Demek ki savaşta ön planda olan yaratıcılıktır, savaş sahnelerini önceden zihinde canlandırabilmektir. Bu ön hazırlık bir sanat faaliyetidir. Sanat her zaman subjektiftir kişiseldir. Burada da komutanın, başkomutanın zihni tasarımı bir sanat olarak zuhur etmektedir. Bu sayede sayıca güçsüz olan kuvvetler savaşı kazanabilmektedir. Türklerin tarihi de buna ilişkin örneklerle dolup taşmaktadır.

Savaşın sanat olarak tanımlanması ilk başta iki aykırı faaliyetin, çelişen faaliyetlerin yanyana gelmesi şeklinde insanları şaşırtabilir, fakat gerçek olan budur. Savaş, stratejik planlama, taktikler ve liderlik gibi belirli becerileri içerdiğinden bir tür sanat faaliyetidir.

Komutanlar sanatçı mıdır?

Birçok kişi, askeri komutanların savaş ve stratejiyi yönlendirme yetenekleri nedeniyle bir tür sanatçı olarak kabul edilebileceğini savunur. Komutanlar, askeri operasyonları planlama, koordinasyon ve yönlendirme konusunda büyük bir beceri ve ustalık gerektiren liderlerdir. Strateji geliştirmek, kaynakları etkili bir şekilde kullanmak ve askeri operasyonları yönlendirmek, bir tür sanatsal yaratıcılık ve zeka gerektirebilir.

Sonuç olarak, “komutanlar sanatçı mıdır?” sorusu bir bakış açısına ve tanımına bağlı olarak değişebilir, ancak birçok insan komutanların stratejik düşünme ve liderlik yetenekleri nedeniyle bu şekilde düşünebilir.

Savaş, sanatın konusunu oluşturan büyük bir alandır; belki de sanatın konusu olarak aşktan, sevgiden, inanç dünyasından sonra savaşın işlenişi gelir. Romanların, şiirlerin, destanların konusudur savaş.

Savaş, hayatın yaşam ve ölüm sahnelerini içinde barındırmaktadır. Savaş ve sanat faaliyetleri her iki faaliyet de insanlığın en başından bu yana eşzamanlı olarak var olmuşlardır her iki olgu da hayatın içindedir ve bir süreden sonra da iç içe geçmişlerdir.

Savaşçı

Doğan Cüceloğlu, Savaşçı kitabında hayatın bir savaş ve sanat olduğunu değerlendirmektedir. Zen savaş sanatı kitabı da ayrıca Uzakdoğu’da savaşın hayatın bir savaş sanatı olarak algılanması konusunda önemli bir kaynaktır. Savaş albatros kuşunun uçuşu gibi bir harekettir. Albatros kuşu uçmadığı zaman böyle süklüm püklüm sönük bir görüntü sergilemektedir, fakat uçuşa geçtiği anda heybetli bir görünüm arz etmektedir, işte savaş ta budur. Savaş zihinsel bir tasarımdır nerede bir ileri iki geri atılacak bunlar hep savaş esnasında belli olmaktadır savaş yaratıcılık gerektirmektedir ve ondan ötürü yaratıcılık olmadan sanat mümkün değildir. Özellikle uzak doğu felsefesinde hayat bir savaş ve dolayısıyla bir yaşama sanatı olarak algılanmaktadır. Sanat üretim ve yaratıcılıktır, eser vermektir. Eser verilmez ise çürüme olur. Sanatkarlık ise bir eserin en iyisini yapmaya çalışmaktır. Az zayiat çok kazanım. Savaş da ondan ötürü sanattır. (Adnan Şur)

images.jpg

Savaşçı adlı eseriyle yazar, insanın yaşamdaki zorluklara karşı kendini oluşturma mücadelesini ele alıyor. Cüceloğlu, kitabın başında oluşturduğu “savaşçı” tanımında, güçlü bir insan olmanın gerekliliklerini sanatsal bir üslupla listeliyor. Devamında ise bu yolculuğu diyalog şeklinde ele alarak etraflıca açıklıyor.

Savaşa neden sanat deniyor?

“Sanat olarak savaş” veya “savaş sanatı” terimi genellikle savaşın stratejik ve taktiksel yönlerini tanımlamak için kullanılır. Bu, savaşı romantikleştirmek veya yüceltmek anlamına gelmiyor; daha ziyade askeri operasyonların planlanması ve yürütülmesindeki karmaşıklığı ve beceriyi vurgulamak anlamına geliyor. Sun Tzu‘nun eski metni “Savaş Sanatı”, savaşın stratejik ilkelerini araştıran klasik bir örnektir. Modern bağlamlarda askeri liderler ve stratejistler, çatışmalarda planlamanın, stratejinin ve uyarlanabilirliğin önemini vurgulamak için bu terimi kullanmaya devam ediyorlar. Ancak savaşın aynı zamanda yıkıcı sonuçlara da yol açtığını ve “sanat” teriminin, savaşın neden olabileceği insani acıları azaltmaması gerektiğini unutmamak çok önemlidir.

Sun Tzu’nun Savaş Sanatı’nın ana fikri nedir?

Savaş Sanatı’nın önermesi, diplomasi yoluyla savaştan kaçınılması gerektiğidir. Kaçınılması mümkün değilse, hasarı ve kaynak israfını en aza indirmek için stratejik ve psikolojik olarak mücadele edilmelidir. Savaş yalnızca son çare olmalıdır ve savaşa girmek zaten bir tür yenilgiyi kabul etmektir.

Genel olarak, “Savaş Sanatı” rekabetin, çatışmanın ve stratejinin doğasına dair içgörüler sunan, onu savaşın ötesinde yaşamın çeşitli yönleriyle alakalı kılan eskimeyen ve çok yönlü bir çalışmadır.

Savaş, özellikle ölüm ve yaşam iç içe olduğu için ve yoğun olarak ruhlar bu dünyadan göçtüğü için ve bu da gönüllü ve şuurlu olduğu için büyük ölçüde fizik dünya ile metafizik dünyanın bir manada iç içe geçtiği kesiştiği bir alandır boyuttur dolayısıyla savaşta rasyonel aklın tek başına değerlendirmeye alamayacağı psişik ötesi metapsişik ve metafizik zuhuratlar söz konusu olmaktadır, bu manada da bunlara hükmedebilmek, gözlem, ölçme ve deneye dayalı bilimlerin yanında-dışında bu sürece kendisi de doğrudan dahil olarak içsel olarak içselleştirerek, dahil olarak liderlik eden kişilerin icra edeceği bir sanat olmaktadır. (Celal Tahir)

Savaş Sanatı tanımındaki Sanat tabiri ile kastedilen nedir? Savaş ile sanat neden yanyana getirilmiştir? Harekât planı yapmak. Harekât planındaki kurgu ve ahenk. Harekât alanının bir tablo gibi kullanımı (Çağrı Özkan)

Sun Tzu yaklaşık 2500 yıl önce yazdığı Savaş Sanatı kitabıyla askeri stratejistleri hala yönlendirebilmektedir. En önemli söylemi: düşmanını, kendini ve muharebe ortamını bilmenin savaşı ne derece etkileyeceğidir. Bunun hepsini bilen her savaşı kazanır. Kısmen bilen bazen kazanır bazen kaybeder demektedir. Savaşta stratejiler hem basit hem de beklenmedik olmalıdır. Seçilen stratejinin uygulanabilirliği iyi değerlendirilmelidir. Yoksa tarihte karların içinde donarak ölen yüzbinlerce asker çok iyi seçilmiş bir stratejik harekatın içinde son nefeslerini verebilmektedir. Veya lojistik hatlarının uzaması, destek sürelerinin uzamasına askerin mermisiz ve aç kalmasına sebep olabilmektedir.

Almanların Rusya topraklarında, Yunanlıların Anadolu topraklarında ilerlerken lojistik desteğin sürdürülememesi buna örnektir. Ayrıca Savaş, bir orkestrasyon gerektirir. Birlikler planlanan yer ve zamanda darbeyi vurmalıdır. Bir orkestrada kemanin geç kalması nasıl rahatsızlık yaratırsa, topçunun veya tankçının zamanında darbe indirmemesi düşmanın toparlanmasına zaman bırakabilir. Bu nedenle sanat benzetmesi yerini bulmaktadır. Bu strateji iş hayatı, aile, kişisel gelişim gibi konularda da insanları halen desteklemektedir. (Dr. Ömer Murat Albay)

Savaş donanımı, taktikleri, teknikleri ve uygulanma tarzları bakımından sanattır!
Oğuz Han‘ın Kao-ti’yi yenmek için ıslıklı ok icad edip bir kaçış kurnazlığı ile uçurumun kıyısında atlarının renkleriyle kurduğu dört tugayına (40 bin atlı) baskın yaptırıp 220 bin savaşçısı olan Çin ordusunu yok etmesi gibi! Sun Tzu’ nun “Savaş Sanatı-Art of War” kitabını da okuyunuz. O da bu ünlü kitabını Oğuz Han (Mao Tun) ve Türk akıncılarının savaşlarından çıkardığı derslerle yazmıştır. Akademide Askeri Tarih, Strateji ve Harp Tarihi hocası iken Sun Tzu‘yu okutur ve sınav yapardım. Savaşın sanat yönünü bilmeyen ve kanıksamayan Kurmay Subay ufuksuz olur! Planları bir işe yaramaz! Büyük Taarruz’da Atatürk‘ün bu gibi komutanların önerilerini reddedip büyük risk alması gibi! Dumlupınar’da Oğuz Han, Alparslan var! (Doç Dr Necati Ulunay Ucuzsatar)

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular