Beşiktaş, Dolmabahçe ile Ortaköy arasında bulunan İstanbul’un hareketli
semtlerinden biridir. Roma devrinde Iasonion, Sergion; Bizanslılar devrinde ise
Daphne, Diplokion adlarıyla anılmıştır. Barbaros Hayreddin Paşa, Beşiktaş kıyısına
gemileri bağlamak için beş taş koydurur. Beşiktaş adının da böylece geldiği rivayet
edilir.222
Beşiktaş’ın adı eski kaynaklarda “Taş Beşik” olarak da geçmektedir. Yuşka
(Yaşka) adında bir rahip Beşiktaş’ın bulunduğu konuma bir kilise yaptırır ve
Kudüs’ten Hz. İsa’nın beşiğini bu kiliseye getirir. Bu sebeple de bu kilise Rumlar
arasında “Taş Beşik” olarak anılır.223
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Beşiktaş için şu sözler geçer:
“Eski zamanda bu şehir kefere elinde iken ismine Kuno petro derlerdi. Yani
‘Taş beşik’ demekti. Sebebi odur ki bu şehir zemini ormanlık ve ağaçlık iken Yaşka
adında bir rahip burada büyük bir kilise yapar. Bu rahip, Kudüs-i Şerif’te Hz.
İsa’nın doğduğu Beytü’l-lahm adlı yerden Hz. İsa’nın bebekliğinde ilk defa yıkandığı
taş tekneyi getirip bu kiliseye koyduğundan Rum dilinde Beşiktaş adıyla meşhur
olmuştur. Müslüman dilinde de bu şehre Beşiktaş derler. Zira suyu ve havası gayet
tatlıdır. Deniz kenarında, geniş sahalarda alçacık bayırlar üzere kat kat bağlı ve
bahçeli, avluları geniş hanedanlar, yalılar ve diğer evler vardır.” 224
Osmanlı şiirinde Beşiktaş, bir boğaz semti olduğu için güzellikleri ve
güzelleriyle anılmaktadır. Ayrıca devlet adamlarına ait gösterişli yapıları
barındırmasıyla da şiire konu olmuştur.
Nedîm divanında Beşiktaş iki yerde geçmektedir. Bu semti şiirlerinde evinin
burada olması münasebetiyle anar. Aşağıdaki beyit şairin en hünerli olduğu alan olan
bir şarkıdan alınmıştır. Şairin evi Beşiktaş’tadır. Nedîm, sevgiliye seslenerek
bakışlarından pek yaralandığını ve onun o güzel kaşlarına, boyuna posuna kapıldığını
dile getirir. Aynı zamanda da sevgiliyi Beşiktaş’taki evine davet eder ve oraya gizlice
gelmesini ister.
Amân pek yaralandım ol nigâh-ı şûh-ı evbâşa
Kapıldım doğrusu ol yâl ü bâle ol güzel kaşa
Geçersen semtimizden yolun uğrarsa Beşiktâşa
Efendim gel mürüvvet kıl senindir bende vü hâne
(Ş. 38/4)225
Nedîm divanında Beşiktaş bir gazelinde de yine bu semtte yer alan evi ile
dile getirilmiştir. Şair, sevgilinin izin alıp gelmesini ve Beşiktaş’a yakın yerde
bulunan viran haldeki evinde misafir olmasını diler.
Münâsibdir sana ey tıfl-ı nâzım hüccetin al gel
Beşiktaşa yakın bir hâne-i vîrânımız vardır
(G. 26/3)226
Seyyid Vehbî divanında Beşiktaş, Sahil Sarayı adına yazılan bir tarih
manzumesinde Sahil Sarayı’nın bulunduğu semt olması bakımından ele alınır.
Burç-ı âbîye idüp tahvil o mihr-i saltanat
Semt-i bahre oldugında sâye-endâz-ı Celâl
Kasr-ı vâlâ-yı Beşiktaşa yapup bir şeh-nişîn
Eyledi gül-mîh dergâhın leb-i deryaya hâl
(T. 11/5-6)227
Şeyh Gâlib divanında Beşiktaş, bir yerde bir su için yazılmış tarih kıt’asında bulunur.
TÂRÎH-İ MÂ-İ CÂRÎ DER-BEŞİKTAŞ
Derdim târîhini fass-ı nıgîn-âsâ anın Gâlib
Bu âb ile Beşiktaş oldu el-hak kıta-ı elmâs
(T. 64/1)228
Enderunlu Vâsıf divanında Beşiktaş’ı, bir şarkı manzumesinde padişahın
yaz aylarını geçirdiği bir yer olarak zikredilir. Padişahın Beşiktaş’a gelmesiyle
buranın bolluk ve bereketle dolduğunu ve bu semtin şereflendiğini söyler.
Mübârek makdemüŋle pâdişâhım oldu memnûnuŋ
Beşiktaşı şeref-yâb eyledi nakl-i hümâyûnuŋ
Olup zîb-i leb-i deryâ vücûd-ı feyz meşhûnuŋ
Beşiktaşı şeref-yâb eyledi nakl-i hümâyûnuŋ
(Ş. 73/1)229
Enderunlu Vâsıf divanında geçen bir başka beyitte Beşiktaş’ta yer alan
Yıldız Köşkü’nün bu semte parlaklık verdiğini söyler.
Eğer verdiyse Yıldız Köşkü fer semt-i Beşiktaşa
Bu sûy-ı Üsküdâra zîb-bahş-ı iftihâr oldu
(K. 22/20)230
Edirneli Kâmî divanında Beşiktaş, İbrahim Paşa Kasrı’na dair bir tarih
manzumesinde geçer. Şair, bu kasrın Beşiktaş’ta dünyada eşi benzeri bulunmayan bir
inci kadar değerli olacağını söyler.
Bulsa rağbet n’ola Beşiktaş’uŋ
Oldı fass-ı nigîni dürr-i yetîm
(T. 58/4)231
Azîzî divanında Beşiktaş, güzellerin salınmaya, gezmeye gittiği bir yer olarak bir kasidesinde bulunur.
Yolında cân fedâ edüp gider yanınca ‘âşıklar
Beşiktaşa salınmaga giden serv-i hırâmânuŋ
(K. 5/6)232
Sünbülzâde Vehbî divanında Beşiktaş, şairin meşhur Tannâne Kasidesi’nde
İstanbul’un en güzel semti olması vesilesiyle geçer.
Beşiktaş’ıŋ olursa mün’akis tasvîr-i dil-cûyu
Olur seng-i hacâletle şikeste âyine-hâne
(K.7/66)233
Sünbülzâde Vehbî divanında Beşiktaş, Defterdar Hilmi Paşa adına yazmış
olduğu kasidesinde de anlatılır. Şair Beşiktaş’ı dadı kucağında gezen çocukça vasıflı
gencin semti olarak ele alır.
Çün Beşiktaşlı henüz dâye kucagında gezer
Mehd-i âgûşa belenmez çocucakdır o civân
(K. 68/13)234
Bosnalı Aleaddin Sâbit divanında Beşiktaş, Sultan IV. Mehmed’in Beşiktaş
Kasrı’nı inşa ettirmesi üzerine bir tarih manzumesinde ele alınır. Şair, Beşiktaş’ta o
devrin mehdisinin (Sultan IV. Mehmed’in) isteği üzerine benzersiz güzellikte olan bu
bahçede bir köşk inşa edildi, der.
Beşiktaşda murâdı üzre ol Mehdî-i devrânuŋ
Olundı bu bedî’ü’t-tarh eyvân-ı bülend-ibdâ
(T. 2/2)235
Hevâyî divanında Beşiktaş, bir rubaide zikredilir. Şair bu rubaisinde denize
dalan bir dalgıçtan bahsetmektedir. Kayıkçının Beşiktaş kıyısına elbet çıkabileceğini
söyler.
Ölçüm (?) talgıç deŋiz dibine talamaz
İncüyü sadefle dehenine alamaz
Kayıkçı Beşiktaş’a elbette çıkar
Tophâne öŋünden Üsküdar’a salamaz
(Rb. 4)236
NOTLAR:
221 Mehmet Arslan, a.g.e. s. 358.
222 M. Tayyib Gökbilgin, “BOĞAZİÇİ”, TDV İslâm Ansiklopedisi,
https://islamansiklopedisi.org.tr/bogazici (02.04.2022).
223 Önder Şenyapılı, Ne Demek İstanbul; Bebek Niye Bebek?, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve
İletişim Yayınları, Ankara, 2003, s. 34.
224 Seyit Ali Kahraman (Hzr.), Evliya Çelebi Seyahatnâmesi-İstanbul, İlbey Matbaa, İstanbul, 2021, s.243.
225 Muhsin Macit, a.g.e. s.202.
226 Muhsin Macit, a.g.e. s. 219.
227 Hamit Dikmen, a.g.e. s. 352.
228 Naci Okcu, Şeyh Gâlib Divanı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, s. 110.
229 Rahşan Gürel, Enderunlu Osman Vâsıf Bey Divanı, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2000, s. 427.
230 Rahşan Gürel, a.g.e. s. 255.
231 Gülgün Erişen Yazıcı, Kâmî Dîvânı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, 2017, s. 150.
232 Mehmet Altınova, Azîzî Dîvânı ve İstanbul Şehrengizi’nin Sözlüğü, (Kütahya Dumlupınar
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek
Lisans Tezi), Kütahya, 2019, s. 308.
233Ahmet Yenikale, Sünbülzâde Vehbî Divanı, T.C. Kültür ve Turizm, Ankara, 2017, s. 76.
234Ahmet Yenikale, a.g.e. s. 282.
235 Gamze Aydın, a.g.e. s. 558.
Kaynak: Osmanlı dönemi şiirinde divanlarda Anadolu coğrafyası yer adları