HomeMAINİpek Yolu/ Bilgelik Yolu: 41.Paralel

İpek Yolu/ Bilgelik Yolu: 41.Paralel

41.PARALEL

Yunzhong 41. paralelde, İstanbul’dan geçer, Semerkant’dan geçer. O zaman nedir bu? Bilgelik yoludur. Tonyukuk yoludur. Yesevi zihniyetinin arkası Tonyukuk’tur. Doğuya, batıya, kuzeye, güneye devamlı sefer yapmıştır, durmamıştır. Biz Yesevi’ye, Tonyukuk bağlantısını kurmak durumunda olacağız.

Nasıl 36.paralel Çekiç Güç olarak ünlenmişse; 41.paralel de Bilge Güç simgesidir. Tonyukuk’un doğduğu Yunzhong (Çin) ve İstanbul aynı 41.enlem üzerinde sıralanmışlardır. Göktürkler ve Osmanlıları bağlayan süreklilik çizgisidir bu. 40-41.enlemler üzerinde tarihi başkentler yeralmaktadır.  İstanbul, ayrıca, 19. yüzyıla kadar sıfır meridyen noktası idi. Yunzhong’dan itibaren İstanbul’a uzanan 41.paralel, Bilgelik Hattı’dır. Bu hat üzerindeki uygarlıkları sırtlamış ve geleceğe uzanmaktadır. Göktürkler’den başlayarak bizleri birleştirmektedir. Çin, Türkistan, Kadim Anadolu (Küçük Asya); birlikte İstanbul’a ulaşarak kıtaları birleştirmektedir.

  • Yunzhong 41.paralel
  • Semerkant 40.paralel
  • Hattuşaş 40.paralel
  • Ankara paralel
  • Truva 40.paralel
  • İstanbul 41.paralel

Ortaçağ Ticaret Yolları 11-12.yüzyıl

MÖ. 200’lerden başlayarak İpek Yolu ticaretinin kontrolü Sarı Nehir’in Ordos dirseği içindeki geniş sahaları kontrol eden Hun Türkleri tarafından sağlanıyordu. Kuzeyde Ordos dirseğindeki meralar ve sulu tarım Hunlar için verimli bir ortamı temin sağlamaktaydı. Ayrıca, Ordos’u tutan boylar, Gansu Koridoru üzerinden yürütülen ticaret rotasına yakınlık nedeniyle, maddi güç elde ediyorlar ve bu şekilde güçlerini de pekiştirmiş oluyorlardı. Ümit Burnu’nun keşfedilmesi ile birlikte (1487), İpek Yolu ticareti örselenmiş ve ticaret denizlere kayarak karasal kıta Asya ülkelerinde refahın azalmasına neden olmuştu. 500 yıl süren bir çöküş döneminin ardından, 20.yüzyılın son çeyreğinden itibaren tekrar canlanmaya başlayan İpek Yolu ticareti 2030’lardan itibaren hızlı trenlerin tam kapasiteli olarak devreye alınması ile birlikte, Akdeniz ve Yeni Akdeniz (Pasifik Okyanusu) Modern İpek Yolu Projesi ile yeniden birbirine bağlanmış olacaktır.

41.paralel ekseninde Pekin-Semerkand-İstanbul-Avrupa hattı sayesinde büyüme çevrimi Büyük Asya-Küçük Asya üzerinden etkili olmaya başlayacaktır.  Böylece, Doğu Asya-Doğu Akdeniz-Doğu Avrupa üçgen etkileşimi, Türkiye-Rusya-Çin pazarlarını merkez alarak Avrupa-Asya Birliği-Türkiye üzerinden gerçekleşme yoluna girecektir. İpek Yolu’nun stratejik orta kuşak hattı Türkistan ve Türkiye üzerinden geçmektedir. Baş aktör, Türkiye’dir. Afrika ve Ortadoğu, Türkiye üzerinden İpek Yolu’na entegre olacaktır. Küresel aktörlerin denizler üzerinden ticareti engelleme risklerine  karşı, Çin alternatif çözüm olarak kadim İpek Yolu’nu yeniden devreye aldı ve hızlı tren hatlarının inşasına girişti; Asya’nın eski komşuları olan Çin ve Türkiye, büyük oyunu yeniden ve bu sefer birlikte sahneye koyuyorlardı.

İpek Yolu: Pekin-Şian-Urumçi

Büyük Asya kıtası ülkelerinin (Osmanlı, Çin) İpek Yolu üzerinden ticareti ellerinde tutmalarını sonlandırmak isteyen Batı, yeni ticaret yolları arayışlarını, coğrafi keşifler neticesinde gerçekleştirerek, ticareti okyanuslar üzerinden yapmaya başladı. İpek Yolu devreden çıkartılınca Asya kıtası çöküş sürecine girmeye başladı ve limanları batılı donanmalar tarafından abluka altına alındı, işgal edildi.

Tarihi gelişim süresince, milattan önceki devirlerden itibaren Sarı Nehir ile çevrelenmiş stratejik Ordos düzlüğü ve Gansu Koridoru üzerinden Doğu ve İç Asya ticaretini kontrol eden Türkler, Talas Savaşı (751) ile Çinlilerin Orta Doğu’ya yürüyüşlerini durdurmuşlar ve ardından Anadolu (1071) ve İstanbul’u (1453) ele geçirerek, İpek Yolu’nu bu sefer de Batı ucundan kontrol altına almışlardır.  İpek Yolu, Avrupa-Asya Birliği entegrasyon idealinin binyıllık temelidir.

Küresel hegemon ABD’nin denizlerde hakimiyeti neticesinde, ticaretin karasal kıtalar üzerinden güvenlikli olarak tekrar canlandırılması gündeme gelince, kadim hasımlar Çin ve Avrupa, orta kuşakta yeralan Türkiye ile İpek Yolu üzerinden ticaret seçeneğine sarılmışlardır. ABD’nin aynı zamanda dünyanın en büyük pazarı olmasının verdiği güvenle korumacı bir ticaret anlayışına yönelmesi, İpek Yolu ( Bir Kuşak- Bir Yol ) projesinin hızlandırılmasına neden olmuştur.

Harita 18: Yeni Akdeniz ve Limanları

Harita 19: Tarihi İpek Yolu

“Akdeniz’den Pasifik’e”: Türkiye’nin Çin ile Ticareti ve Bölgeler Arası İşbirliği Önerisi

Türkiye ve Çin bölgelerindeki ortak ticari alan ve serbest (gümrüksüz) ticaret  entegrasyonlarında öncü olmuşlardır. Türkiye, Çin’in Avrupa-Akdeniz  serbest ticaret bölgesine, Çin ise Türkiye’nin Doğu Asya serbest ticaret bölgesine açılan kapısı olabilecek; Avrupa, Balkanlar, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkasya, Avrasya ve  Asya-Pasifik’teki işbirliği ‘’Avrupa-Türkiye-Kafkasya-Orta Asya-Çin hattı’’ hem batıdan doğuya, hem de doğudan batıya her iki yönde de  geliştirilebilecektir. Bu hat üzerindeki AB, EFTA, KEİB, ECO gibi bölgesel entegrasyonlarda Türkiye’nin;  RCEP, APEC, ASEAN gibi entegrasyonlarda is Çin’in katılımı vardır. Türkiye, Asya-Pasifik’teki APEC ve ASEAN ile işbirliğine hazırlanarak ticari ilişkilerini ivedilikle geliştirme yolunda ilerlemelidir.

Global GSMH’de Asya ülkelerinin payının 2025 yılında %55’e çıkarak Batı ülkelerini geride bırakması beklenmektedir. Batı ülkelerinin global GSMH payının, Asya’daki hızlı kalkınma neticesinde, 2025 yılında %30 oranına gerilemesi tahmin edilmektedir. Akdeniz  bölgesi dünyanın merkez eksenini teşkil ettiği dönemlerde Akdeniz’ in süper gücü olan ve Akdeniz  dışına çıkamayan, çıkmak istemeyen Osmanlı İmparatorluğu gelişme ekseni Akdeniz  dışına Atlantik’e kayınca çöküş sürecine girmişti.

Şimdi ise gelişme ekseni tekrar yer değiştiriyor. Atlantik’ten (Avrupa’dan)  Pasifik’e (Asya) kayıyor. Bu gelişme ise Türkiye’ye büyük bir fırsat sunuyor. Pasifik kıyısındaki ülkeler arasındaki ekonomik dinamizm bir zamanlar Akdeniz  limanları arasındaki dinamizmi çağrıştırmaktadır. “Yeni Akdeniz”, Pasifik’te yaşanmaktadır.  Bu dinamizm Yeni Akdeniz  kavramını açığa çıkartmaktadır. Asya-Pasifik bölgesinde Çin merkezli bir Yeni Akdeniz  oluşmaktadır.

Akdeniz dünyası endüstriyel yenilikçi faaliyetlerin ve müteşebbislerin insiyatifinin birleştiği bir potadır. ‘’Akdeniz dünyası’’ sermaye akışının, ticaretin biraraya toplanmasının ve altyapı bağlantılarının  ürettiği kuvvetlerin kıyı bölgelerini anakaralarından ayırdığı ve bu mekanı diğer güç yönlerine doğru yeniden yapılandırdığı, bürokratik planlamanın sıkı kontrol mekanizmasını zorlaştıran çok yüzlü bir alandır. Akdeniz  dünyası farklı medeniyet bölgeleri arasında bir bağlantıdır. Yeni Akdeniz, artık Asya’da canlanmaktadır. Yeni Akdeniz’in bellibaşlı limanları ise dünyadaki en büyük 10 limandan ilk dördü olan Hong Kong, Singapur, Busan ve Kaohsiung ile 6.sırada yeralan Şangay’dır. Bu limanların üçü Çin Ekonomik alanındadır; Hong Kong, Kaohsiung ve Şangay. Asya-Pasifik’in birkaç onyıl içerisinde global GSMH dağılımında birinci sıraya oturacak olması, bu “Yeni Akdeniz” coğrafyasındaki sanayileri giderek büyütmektedir.

Çin ile birlikte  “Akdeniz ’den Pasifik’e” kadar ortak olarak  stratejik ticaret ortaklıklarını geliştirmeli ve ticaret artışlarını hedeflemeliyiz. İki tarafın ortak çabalarıyla yeni yüzyılda Türk-Çin ekonomik ve ticari işbirliğinin muhakkak, daha parlak bir geleceği olacaktır. Bundan sonra  Türkiye ve Çin dostluğu daha ileriye götürülmeli, ekonomik ve ticari işbirliği daha üst noktalara taşınmalıdır. Böylece,  Avrupa-Akdeniz  serbest ticaret bölgesindeki ve ‘’Yeni Akdeniz’’deki fırsatlar birlikte  değerlendirilebilecektir. Hedef ; ‘’Bir Uçtan Bir Uca Asya’’lıların ‘’Akdeniz ‘den Pasifik’e’’ artan dostluk ve işbirliği olmalıdır.

İpek Yolu Koridorları

  1. 1. Orhun: Pekin. Ulanbatur
    2. Tonyukuk: Zhengzhou. Xian. Lanzhou. Urumqi. Kazan. Moskova. Avrupa
    Hint: Kalküta. Dhaka. Kunming
    4. HindiÇin: Kunming. Bangok. KLumpur.Singapur
    5. Uygur-Pakistan: Kaşgar. Gwadar
    6. Türkistan-Türkiye: Bişkek. Semerkant. Tahran. Ankara. İstanbul

1.2.5.6 nolu koridorlar Türklük coğrafyalarını birbirine bağlamaktadır.

Bilgelik Yolu:41.Paralel. İpek Yolu Çizgimiz Tonyukuk’un doğduğu YunZhong ile İstanbul ve Roma arasındaki 41.Paralel’dir.

Bilge Güç Hattı, Sıfır taşlarını birbirine bağlamaktadır. 41.enlem aynı zamanda gez-göz-arpacık çizgimizdir; batı-doğu arasındaki gidiş gelişlerimiz, her seferinde bizleri de daha zenginleştirecektir. Çizginin bir ucunda yer alan Çin ve diğer ucunda yeralan Avrupa bağlantıları yeni İpek Yolları ile imkânlarını sunmaktadır.

Yazmaya ilk yazarımız olan Bilge Tonyukuk ile başladık. Düşünce dünyamızda bağlantı kurduğumuz düşünce merkezleri Paris, Londra, Hicaz’a, Semerkant, Buhara’ya kadar gitmiş fakat Buhara’nın doğusuna geçememiştir. Düşünce evrenimizi Tonyukuk Yazıtının yeraldığı, Türklüğün en doğu sınırına kadar genişletmeliyiz; karşımıza çıkacak olan Ulus kavramıdır ki, en etkili anlatımına Tonyukuk’tan binlerce yıl sonra Mehmed Akif’in satırlarında rastlamaktayız.

41.paralel, Çin’de Yunzhong‘da Bilge Tonyukuk ile başlar, Semerkant’dan İmam Maturidi, Yesi’den Ahmet Yesevi ile yoluna devam eder, Balasagun’a uğrar Has Hacip’in Bilgelik kitabını Kutadgu Bilig’i de yanına alıp, İstanbul’a Sıfır Taşı’na Aya Sofya’ya (Kutsal Bilgelik) ulaşır, Kızıl Elma Roma’sında Sıfır Taşı’na varır.  41.paralel tüm yönleri (Kuzey Güney Doğu Batı) kapsayıcıdır.

Tonyukuk; dönüm noktamızdır.

Tonyukuk, Bilge Kağan’ın “Budist olalım” önerisine karşı gelerek (723) nedenlerini sıralayıp kendisini ikna ederek Budistleşmemizin önüne geçmiş ve Batı’ya giden yolu sonsuza kadar açışının neticesinde, 30 yıl sonra Talas Savaşında (Kırgızistan) Araplarla birlik olan Türkler, Çinlileri mağlup etmiştir. Bu savaştan sonra da Çinlilerin Batıya ilerleyişleri durdurulmuş ve çok amaçladıkları halde ne Hazar’a ne de Ortadoğu’ya inememişlerdir.

  1. Enlem. Asya Pasifik bölgesi dünyanın yeni ekonomik aksı olarak yükseliyor. Bu durum ister istemez uluslararası ilişkiler düzenini de etkiliyor. Bu bağlamda Türkiye ve Türk Dünyasının jeopolitik öneminin giderek yükseldiği görülmektedir. https://www.booksonturkey.com/ makaleler sitesinin okunma sıklığına baktığımızda bunu çok çarpıcı bir biçimde görüyoruz. Türk, Türk dünyası, Türkistan, Tonyukuk gibi Asyalı kimliğimizin başat motifleri daha fazla merak edilip ilgi çekiyor.

Kalem ve Kılıçların Efendisi Bilge Tonyukuk: “Tanrı Korusun, Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım”

395’de Roma çökerek İstanbul‘da yeniden kurulmamış mıydı?  Orhun-Ötüken-Semerkant-Horasan-Bursa-İstanbul-Filibe-Üsküp-Roma kuzey ekseni, Kızıl Elma Roma’sında (İstanbul) Sıfır Taşı’na varır. İtalya’da doğan Roma’nın yeniden doğumu Türkiye‘de gerçekleşmiştir ve devam etmektedir. 36° 42°, yaşamak için harika enlemler.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular