HomeMAINTanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet

Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet

Tanzimat Fermanının yayınlanmasından (1839) Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ün vefatına (1938) kadar olan yüzyıllık dönemde Türkiye’nin geçildiği çalkantılar ve değişimler bu döneme yeniden bakışımızı zorunlu kılmaktadır.

19. yüzyıl ile birlikte çöküş süreci hızlanan Osmanlı İmparatorluğu çare olarak 1839 yılında Tanzimat’ı ve ardından da 1876 yılında birinci Meşrutiyeti uygulamaya başlamıştı. Her ikisine de Mutlakiyetin tepkisi gecikmemiş ve Sultan Abdülhamid Meşrutiyet daha henüz bir yılını doldurmadan İstibdad (Mutlakiyet) idaresini uygulamaya başlamış ve 33 yıl boyunca idame ettirmiştir.

Ardından 1909 yılında başlatılan ikinci Meşrutiyet de sorunlara çözüm getirememiş ve birinci Dünya Savaşı ile birlikte çöküşü daha da hızlanan İmparatorluk 1918 sonlarında tarihe karışmıştı.

Cumhuriyet idaresi ise bir Osmanlı paşası olan Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sürecinde zihninde canlanan yegane bir çözüm süreciydi ve fikri olarak taraftarları olmamasına karşın 1923 sonlarına doğru bu tasavvurunu Türkiye Cumhuriyeti olarak bizzat uygulamaya başlamıştı.

Bunun arkasında yatan sebep ise Kurtuluş Savaşı sürecinde halkın gücünün savaşın kazanılmasında oynadığı önemli rol idi. Halka olan güveni, ki sürekli halkın içinde bulunmaktaydı, bu fikrini uygulama konusunda özgüvenini arttırmaktaydı.

Bu şekilde Türkler 1000 yılı aşkın bir süreci kapsayan meclissiz yani halkın iradesinin tecelli etmediği mutlakiyet rejimleri silsilesini,  imparatorluklar, hanedanlar, hanlıklar dönemini terk ederek Cumhuriyet ile buluşmuşlardır. İkinci Dünya Savaşı’nın bitimi ile birlikte Cumhuriyet demokrasi ile taçlanacaktır.

Buradaki tayin edici özellik şudur ki Tanzimat ve Meşrutiyet idareleri karşıt bir fikir ile (bu sultanın saltanatı istibdadı da olabilir ya da parti istibdadı da olabilir) İstibdad ile neticelenmiş, buna karşın Cumhuriyet idaresi kurulduktan hemen hemen çeyrek asır sonra demokratik bir rejime yol açmıştı.

Bu anlamda Cumhuriyet sürecinde demokrasinin darbelerle kesintiye uğratılması ise Türkiye’nin içinde bulunduğu stratejik konumdan ötürü batının kontrolü elinden kaybetme kaygısı ile ilgilidir.

Her üç yönetim biçimine de süreklilik açısından bakıldığında Tanzimat ve Meşrutiyet 50 yılı dahi dolduramamış olmalarına rağmen Cumhuriyet yüzyıllık bir olgunluğa erişmiştir. Söz konusu süreklilik aslında Cumhuriyetin de çalkantılarla dolu bir dönem geçirmiş olmasına rağmen kalıcılığının göstergesidir. 1000 yıllık Mutlakiyet rejimlerinin  ardından Türkler, aslında gerçek özleri olan halka dayalı bir yönetim biçimine, Cumhuriyet’e kavuşmuşlardır.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular