HomeMAINTonyukuk Stratejileri

Tonyukuk Stratejileri

Tonyukuk Seferleri Haritası

Tonyukuk, Göktürklerin tutsaklık yıllarında, Çin’de Çin Seddinin dışındaki topraklarda doğmuştur, Çin’de eğitim görmüştür, Hapishaneden kaçana değin Çin’de geçen yaşantısı, Çin stratejilerini ve Çinli karakterini çok iyi biliyor olması kendisini bizim ilk Sinoloğumuz yapmıştır ki ardından gelen Harezmi ve Biruni gibi Hindologlarımızın da, yabancı kültürleri tanıma anlamında da öncüsüdür.

Çin’de hapiste bulunduğu yerden kaçarak Gök Türk Devleti’ne sığınan Tonyukuk’un Kutlug tarafından Apa Tarkan tayin edilmesiyle devlet esas kuvvetini aldı. Tonyukuk’un yaptığı planlar ve uyguladığı stratejiler sayesinde devlet sağlam temellere oturtuldu.

Tonyukuk’un Savaş Sanatı

Savunma sanayii araçları Kıbrıs Harekatı ile ilk canlanışı yaşar. ABD’nin ıskarta uçakları. Savaş Akademisi (Aristo, İskender) Askeri Strateji incelenmemiştir. (Tonyukuk kitabı, ABD’li uzman)

Çinli Sun Tzu’nun Savaş Sanatı kitabı 2500 yıllık bir dünya klasiği iken ve Türklerle savaşı anlatırken, Yazıtlar ile (Tonyukuk, Bilge Kağan, KülTigin) taşa kazınan Türk Savaş Sanatı metinlerinin evrensel klasik haline gelememesinin sebep ve sorumluları kimlerdir?

Katkısı/Bilge Tonyukuk’un Stratejileri

• İlk Deniz Seferi
• İlk Stratejist
• İlk iç hatlar stratejisi

Tonyukuk’un Misyonu; Birlik ve genişlemedir.

Dış Strateji: Atatürk ile Hatay, Menderes ve Ecevit ve Erbakan ile Kıbrıs, Özal ile Irak (Musul Kerkük) ve Türkistan, Demirel ile Rusya, Erbakan ile D8, Erdoğan ile Ortadoğu (Mısır ve Suriye) konusunda yapılan hamleler ile Türkiye, köklerdeki Oğuz Kağan-Bilge Tonyukuk’un, Birlik ve genişleme misyonuna dönüş yapmıştır ve yapmaya devam edecektir.

700 lü yıllarda dikilen Göktürk Yazıtları Devletimizin vizyoner bakışlı 100er yıllık kutlamalarında yerini almalıdır. Kadim zamanlar düşünürlerimizin mahzunluğuna son verelim, ruhlarını hep beraber esen kılalım. Böyle örneklerin çoğalmasını dileriz.
Tonyukuk’un sağladığı birlik daha sonra devam ettirilemedi, birliğe karşı gelen Dokuz Oğuzlar (Uygurlar), Göktürk Devleti’ni sonlandırdılar. Geldiğimiz noktada ise Sezai Karakoç’un ifade ettiği tarzda “çözümün büyük haritasını hazırlayamadık”. Türkiye ve Türkistan zihin haritalarındaki dağınıklık ve parçalanmışlık, aşılması gerekli büyük bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur. Yazıtlar arası 400 km’dir.

Çin Kaynaklarında Bilge Tonyukuk Stratejileri

Teslim olan aileleri alınca Bilge güneye akın yapmak planları yapıyordu.

Tonyukuk dedi ki:

“Tang reisi cesur ve bilgili insanları barış ve refah içinde, fırsat doğmazsa, ayrılık çıkmazsa harekete geçilmemeli. Bizim milletimiz yeni (henüz) toparlandı. Hasta ve yorgunlar. Beslenmeleri için üç seneye veya daha fazlasına ihtiyaç var. Ondan sonra bakışımızı değiştirir ve harekete geçeriz.”

Bilge yine şehirlerin etrafını surlarla çevirip budist tapınağı yapılmasını istedi.

Tonyukuk dedi ki:

“Olmaz, Gök-Türk insan ve hane sayısı çok az. Çin’in yüzde birine yetişmiyor. Buna rağmen genelde karşı karşıya gelebiliyoruz. (savaşabiliyoruz). Suları otlakları takip ederek, bir yerde uzun süre durmayarak ikamet ediyoruz. Av bizim mesleğimiz. İnsanların hepsi savaşçılığa antremanlı, bundan dolayı eğer kuvvetliysek askerlerle akın yapabiliriz. Zayıf olursak dağlarda ormanlarda gizleniriz. T’ang askeri çok olmasına rağmen kullanımsız. Eğer surlu şehirleri inşa edersek, eski geleneklerimizi değiştirirsek, bir kere mağlup olursak avantajımızı kaybeder, T’ang’a teslim oluruz. Ayrıca Budizm öğretisinin metodları insanlara zayıf olmayı öğretir. Kuvvetli olmanın, silah kullanmanın yolunda faydasızdır. Kumlamaz (inşa edilemez).”

Bilge ve diğer devlet adamları onun plan ve stratejilerini derinden kabul etti.

Sekizinci yılın kışında (720) Yü-shih-tai-fu Wang Chün, Shuo-fang başkumandanı olarak batıda Basmılları, doğuda Hsileri, Ch’i-tanları iki yabancıyı çağırdı. Ertesi yılın sonbahar başlangıcındaki vakitte, Shuo-fang ordusunun da hareketiyle birkaç yoldan girecekler. Chi-lo Suyunun yukarısında Gök-Türkleri bir baskınla yakalayacaklardı. Bilge duydu ve çok korktu.

Tonyukuk dedi ki:

“Basmıllar şimdi Beşbalık’ta iki yabancı doğu ve batı olmak üzere çok uzaktalar. Güçlerini birleştiremezler. Wang Chün’ün atları askerleri buraya gelmeyi planlayamaz. Eğer gelirlerse, onlar varmadan, çadırlarımızı kuzeye üç günlük yola naklederiz. T’ang askerinin yiyeceği biter ve geri giderler. Ayrıca Basmılların hafif (güçsüz) olması iyi avntaj, önce geleceklerini duydum. Wang Chün ve Chang Chia-chen birbirlerine yardım etmezler. İmparatora teklif ettiği şeyler yapılmazsa hareket etmeye cesaret edemezler. Eğer Wang Chün’ün asker ve atları gelmezse, Basmıllar yalnız varır. Biz de o halde onları bozguna uğratırız. Gücümüzle hallederiz.”

Basmıllar neticede Gök-Türk merkezine vardılar. Wang Chün ve Chi’-tan, Hsi’ler gelmedi. Basmıllar korkup geri çekildiler. Gök-Türkler saldırmak istiyorlardı.

Tonyukuk dedi ki:

“Bu halk evlerinden bin li ayrıldı. Ölümüne savaşırlar. Saldırmak zamanı değil. En iyisi takip edelim.”

Pei-t’ing’e iki yüz li kala Tonyukuk ordusunu çeşitli kollara ayırıp önce Beşbalık (Pei-t’ing)’ı kuşatmaya başladı. Uzun süre takip ettikten sonra çarptı. Basmılların halkının hepsi Gök-Türkler tarafından yakalandı. Onların reislerinin erkek kız bütün çocukları yakalandı ve geri dönüldü. Tonyukuk, askerleriyle ilerledi Ch’iht’ing (bugün Kansu’da Lung-hsien’in batısında)’e çıktı. Liang eyaletinin koyun ve atlarını yağmaladı. Yang Ching-shu, Liang eyaleti askeri valisi (tu-tu), yardımcı general P’an Kuan unvanlı Yian Ch’eng’e askerleriyle takip edip saldırmaya gönderdi.

Tonyukuk dedi ki:

“Yang Ching-shu eğer kaleyi savunuyorsa barış, eğer askerleriyle ortaya çıktıysa savaşmanızı emrediyorum. Şimdi zafer kazanabiliriz. Başarı gelmeli.”

Bilge Kağan, teslim olan aileleri elde edince güneye akın yapmak istedi.

Tonyukuk dedi ki:

“T’ang reisi cesur ve kuvvetlidir. İnsanları huzur ve refah içindeler. Fırsat doğmadıkça hareket edemeyiz. Bizim halkımız yeni toplandı. Hasta ve zayıflar. Beslenip kendilerine gelmeleri için üç yıldan fazla zamana ihtiyaç var. Değişimi (gelişmeleri) görür ona göre harekete geçeriz.”
.

2693 a

Bilge yine şehirlerin etrafına surlar yaptırmak ve Budist mabedleri inşa etmek istedi.

Tonyukuk yine dedi ki:

“Olmaz. Türklerin hane sayısı az. Çin’in yüzde biri bile değil. Genellikle karşı gelebiliyoruz. Suları otklakları takip ederek bir yerde sürekli ikamet etmeyerek yaşıyoruz. Avcılık insanların mesleği. İnsanların hepsi savaş için eğitimli, kuvvetliysek yağmaya giriyoruz. Zayıfsak dağlara, ormanlara saklanıyoruz. T’ang askeri her ne kadar çok ise de idaresi faydasız (savaş için). Eğer surlu şehirler inşa edersek, bir hücumda kaybedilir. T’anglıların avantajına olup, ele geçirirler.

Ayrıca Budizm insanları zayıflatır. Savaş alanlarında faydası yoktur. Mabetler inşa edilemez.”

Bilge Kağan ve diğerleri onun dediklerini derinden etkilenip kabul etti.

Sekizinci yılın kışında (720) Yü-shih-tai-fu unvanlı Wang Chün, Shuo-fang başkumandanı olarak, batıdan Basmılların, doğudan Ch’i-tan, Hsi gibi iki yabancının o yılın sonunda hareket ettirilmesini, Shuo-fang ordusunun da ilerlemesiyle Gök-Türklerin Chi-lo suyunun yukarısındaki merkez otağlarının basılmasını rapor etti. Bilge bunu duyunca çok korktu.

Tonyukuk dedi ki:

“Basmıllar şimdi Pei-t’ing’de iki yabancı (Liang-fan) doğuda, birbirlerine çok uzaklar. Güçlerini birleştirip hareket edemezler. Wang Chün’ün askerleri buraya gelemez. Eğer gelirlerse, onlar varmadan çadırlarımızı üç günlük yola naklederiz. T’ang askerlerinin yiyecekleri biter, geri giderler. Ayrıca Basmıllar hafif (güçlü değiller). Duydum ki önceden gelecekler, bu iyi bir avantaj. Wang Chün ile Chang Chia-chen birbiri ile anlaşamaz. Eğer istedikleri yerine getirilmez ise hareket etmeye cesaret edemez. Eğer Wang Chün’ün eşekleri ve atları gelmez ise Basmıllar yalnız gelirler, saldırıp kolayca ele geçiririz.”
Basmıllar neticede Gök-Türklerin merkezine vardı. Wang Chün ve İki yabancının askerleri gelmedi. Basmıllar korktu ve geri çekilip gittiler. Gök-Türkler onlara saldırmak istediler.

Tonyukuk dedi ki:

“Bu halkın evi bin li uzakta sonra saldırırız. Şimdi saldırma zamanı değil. En iyi onları takip etmektir.”

Pei-t’ing’e iki yüz li kalınca Tonyukuk orduyu yollara ayırdı. Önce Pei t’ing’i ele geçirdiler. Sonra Basmılları mağlup ettiler. Halklarının kadın erkek hepsi Gök-Türklere esir düştü. Dönüşe geçtiler. Tonyukuk askerleriye Ch’ih-t’ing’e girdi. Eyaletin at ve koyunlarını yağmaladı. Yang Ching-shu, Laing eyaleti askeri valisi, yardımcı general ve P’an-kuan olan Yüan Ch’eng’ı Gök Türklere karşı savaşa gönderdi.

Tonyukuk dedi ki:

“Eğer Ching-shu kalede kalıp savunmaya geçti ise barış yaparız. Eğer askerlerini çıkarıp buraya geldi ise, bu bizim lehimize avantaj, savaşalım. Başarı bizim. ”

Ching-shu’nun emrindeki askerler Ch’i-tan’ların olduğu yerde asilerle p(Gök-Türklerle) karşılaştı. Yüan Ch’eng, askerlerine birbirlerinin omuzlarını tutarak savaşmalarını emretti. Sonra çözüldüler. Rüzgar, kar, soğuk yüzünden yay ve mızraklar çalışmadı. Neticede subaylar büyük bozguna uğradı. Yüan Ch’eng vücudunu soyup (zırhlarını çıkarıp) kaçtı. Yang Ching-shu görevden alındı. Liang eyaletinin işleri sivil müfettişlerle idare edildi. Bundan sonra Mo-ch’o’nun halkına sahip oldu. Aniden elçi gönderip barış teklif etti. Hsüan Tsung’un oğlu sayılmayı istedi. İmparator kabul etti. Shang prensesi istedi. İmparator çok hürmet gösterdi ve hediye bağışladı.

Kaynak: Ahmet Taşağıl, Göktürkler I.II.III

Sacayağı

S’ye atlayacağız yani Sacayağı, kim onlar? Üçü de Asyalı Türkistanlı. Tonyukuk, Maturidi, Yesevi. Strateji, akıl, gönül. Bizim S’miz bunlardır, sacayağımızdır bunlar. Tonyukuk’a baktığınızda metinde savaş sanatını görüyorsunuz ama ötesinde bir düşünce vardır. B’si nedir olayın, A’sı B’si S’si dedik ya. A’dan Z’de çıkardığım bu üç adamdan bunlar. B’si bilgelik.

Ben Bilge Tonyukuk

Tonyukuk diyor ki, Ben Bilge Tonyukuk’um, yazıtında sürekli olarak Bilge Tonyukuk ifadesini kullanıyor. Şimdi buradan çıkardığınız nedir? Büyük bir mesajdır. Kadim olmak, ben yaptım, ben ettim, ben hesabımı verdim. İlk yazılı belgemizdir bizim yani bu yazıtın en önemli özelliği ilk yazılı metindir. Destan değildir, Oğuz Kağan destanı sözeldir, bu ilk yazılı metindir. Peki yazmak nedir? İşte bilgeliktir. Yazdığımız zaman biz bugün bunu okuyabiliyoruz. Eğer Tonyukuk bunu yazmasaydı.

Türklüğün Sıfır Taşı ve Noktası

Çin kaynaklarında Bilge Tonyukuk 10 tane strateji, savaş sanatıyla ilgili bilgiler var. Çinliler bunun kaydını tutmuş. Oradan haberimiz olacaktı, yoksa hiçbir şekilde haberimiz olmayacaktı. Dünyanın en büyük özelliği Orhun Yazıtları diye genelleştiriliyor. Haklıdır biri damadın yazdığı Bilge Kağan’ın yazdığıdır, diğeri kayınpederinin Bilge Tonyukuk’un yazdığıdır. Aralarında 350 km. mesafe vardır. Biz bunu biliyor muyuz? Neden, ilk yazan Bilge Tonyukuk’dur. Yazıtı ilk yazan kendisidir. Neden 350 km uzağa yazmıştır, kendi köyünden Tola Irmağı’nın kenarına gitmiştir ve yazıtı orada dikmiştir. Peki ben oraya ne derim Moğolistan’ın en doğusundaki Tola Irmağı. Orası benim kendi bakış açımdan Doğu Türkistan’dır. Biz ta Çin’in en batısındaki yere Doğu Türkistan olarak adlandırmışızdır. Oralar Doğu Türkistan değil mi? Yani o yazıt Türklüğün sınır taşıdır, sıfır taşıdır, sıfır noktasıdır. Biz bu bilinçle, Doğu Türkistan neresidir, Çin Seddi’nin sınırından başlar, biz bunun farkında olmamız lazım.

Budistleşmeyelim

Burada Tonyukuk’un çok bilinen bir konusu: Ben çok benzetiyorum: Vatan Caddesi, Millet Caddesi, Karadeniz, Akdeniz Caddesi, Kızılelma, Oğuzhan Caddesi… Bunlar nedir İstanbul’un Menderes döneminde iskana açılmıştır. İstanbul’un gerçek Fatih’i Adnan Menderes’tir. Asılan Başbakan. Bakın biz bu günlere geldik. İstanbul’u Hong Kong gibi en az yüzyıl İngiliz yönetiminde kalacaktı. İskana açılarak İstanbul bir stratejiyle ben buna devlet stratejisi diyorum, kurtulmuştur. Peki Tonyukuk ne yapmıştır? Burada şehirleşmiştir bakın. Anadolu İstanbul’a gelmiştir.

Bende geldim, anam, babam Balkan soylu, Balkan Türk’ü Vatan Caddesi’nde oturmaya başladık. Tonyukuk ne yaptı peki? Şehirleşmedi. İki bilge arasındaki ayrılma noktası. Bilge Kağan diyor ki: “Biz medeniyet değiştireceğiz. Biz Çinlileşeceğiz, Budist olacağız,” Bilge Tonyukuk diyor ki: “Haşa hiçbir şekilde biz şehirleşmeyeceğiz, aksi takdirde Çinli oluruz biz,” ve dediğini kabul ettirmiştir. Bizde der ki, yok göçebe Türkler, göçebe Türkler, Demirtaş kitap yazdı Göçebe Türkler diye. Kardeşim göçebeliği niye aşağılıyorsun, adamın, Türk’ün bulunduğu coğrafya öyle, yeşilliğin içerisine girse asimile, asimile oldu zaten.

Bakın Çinliler oturmuş 10 madde halinde Tonyukuk dedi ki, Tonyukuk dedi ki diye aman biz sakın karşımızda bizim yüzde bir gücü olan Çin var Çinli var, sakın ola ki biz şehirleşmeyelim, Budistleşmeyelim. Budist olduğumuz zaman zaten kendi, et yemeyeceğiz, inançlarımız Türk’ün tamamen özüne aykırı bir yapıya kavuşmuş olacağız. O açıdan Tonyukuk şehirleşmeyerek, göçebe değil göçer kalarak Türkleri kurtarmış bir insandır. Talas Savaşı, Tonyukuk 724’te ölüyor, Talas savaşı da kırk yıl sonra yaşanıyor 751’de. İşte orada Çin, bizim Türklerin İslamiyet’e geçişi orayı bulur, Çin’e karşı Türkler galip geliyor. Ve Tonyukuk’tan kalan nedir biliyor musunuz? Biz işte dünyanın en stratejik bölgesine geldik yerleştik. Biz çok özgürlüğümüzün peşinde koştuk. Eğer Türk halkı bunu kabul etmiş olsaydı zaten Biz Türkçe konuşmayacaktık. Tonyukuk’tan çıkan en önemli bir mesaj, bir bilgelik, bir bilge güç bir de dildir. Bilge güç nedir? Bilgeliği güce çevirmek, bugün Amerikalı Freedman Stratfor’u kuruyor Gölge CIA, açılımı ne stratejik koz, stratejik güç. Peki biz neyiz biz , bilge gücüz. Bilgeliği güce çevirmek sacayağında olacaktır. Tonyukuk, Maturidi, Yesevi.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular