2022 yılı itibarıyla Starbucks şubesi bulunan ülkeler haritası
Trump ile birlikte ABD kendi ülkesinde üretimi teşvik etmek amacı ile gümrük vergilerini devasa ölçülerde yükseltme yoluna gitmektedir. Ayrıca kendi iktisadi ve siyasi politikalarına boyun eğmeyen ülkelere ambargo tehdidini savurmaktadır.
Bu durumdaki önemli soru ise kendi dışındaki ülkelere Coca Cola ile başlayan devamında Pepsi Cola, McDonalds, KFC, Burger King ve Starbucks, Malboro gibi gıda ve içecek ve tütün sektörü markaları ardından Microsoft, Iphone, Instagram, Facebook, Twitter, Youtube ve Eğlence sektörü olarak Holywood, Netflix ürünleri ile dünyadaki ülkelerin büyük çoğunluğunu işgal etmiştir.
Şu anda McDonald’s, sıradan sandviç zinciri Subway‘den sonra dünyanın ikinci büyük fast food restoran zinciridir. 120ülkede tahmini 36.889 şubesi bulunmaktadır. Her gün yaklaşık 68 milyon tüketiciye hizmet verilmektedir.
Coca Cola markalı içecek ürünleri ise, bağımsız şişeleme ortakları yanı sıra, müşteri ve satış ortaklarına bitmiş markalı içecekleri üreten, paketleyen, pazarlayan ve dağıtan konsolide şişeleme ve dağıtım operasyonlarından oluşan ağı aracılığıyla 200’den fazla ülke ve bölgedeki tüketicilere sunmaktadır.
2021 yılı itibarıyla dünyada 33.833 Starbucks şubesi bulunmaktadır.
Starbucks şubesi bulunan ülkeler listesi – Vikipedi
Böylesi bir trajik durumda dünya ülkelerinin yönetimlerinin ve tüketicilerinin sorması gereken soru şu şekildedir. ABD’nin kendi ülkesi dışındaki insanların cebinde devasa eli yer almaktadır, eli insanların ceplerine uzanmaktadır ve fakat bu ülkelerin ABD’ye yapılan ihracatları yüksek gümrük duvarları ile engellenmekte ve üretimler ABD’ye kaydırmak suretiyle bu ülkelerde işsizlik yaratılmaya çalışılmaktadır.
Zaten bugün Çin denilen devasa üretim gücünü yaratan ABD’nin kendisidir şimdi de yarattığı Çin canavarının gücüne karşı bütün üretimleri ABD’ye çağırarak kendisi üstünlük sağlamaya çalışmaktadır, kaybettiği üstünlüğü yeniden ele geçirmeye çalışmaktadır. Bunun insanlık değerleriyle demokrasi, ifade özgürlüğü ve benzeri ABD tarafından sloganlaştırılan sözde değerlerle hiçbir alakası bulunmamaktadır söz konusu olan hegemonik bir ilişkidir.
Bu dramatik probleme çözümler boykotlarla söz konusu olamayacaktır o halde böl yönet Aristoteles taktiği ile dünyayı ve kıtaları kendisine mahkum eden ABD’ye karşı ülkelerin birlikte ne gibi çözümler bulacağı konusu önümüzdeki dönemin ana sorusu olacaktır.
ABD’nin ithalatlarında ise Türkiye ihmal edilebilecek bir düzeyde yer almaktadır. Fakat burada üsler ve NATO yoluyla Türkiye ülke topraklarının işgali söz konusudur. Ambargo, gümrük vergisi yükselişleri ve aksiyonlar karşısında Türkiye’nin elindeki kozların ne şekilde devreye alınacağı önem kazanmaktadır.