T E S P İ T: Türkiye’nin kıtasal vizyonlara ve birlik girişimleri konusunda aklına ilk gelen kıtalar Avrupa ve Asya kıtaları olmasına rağmen yazar ve düşünürümüz Halikarnas Balıkçısı tarafından altıncı kıta olarak adlandırılan Akdeniz kıtası ise maalesef gündemde kendisine yer bulamamaktadır.
Özellikle Avrupa’nın güney ve güneydoğu kısımları, Afrika’nın kuzey kısımları ve Doğu Akdeniz üzerinden Asya’nın batı kıyıları ile olan kuvvetli tarihi bağlarımız bu konuda bizi ümitli kılmaktadır.
S O R U: Türkiye eğer bir birlik peşinde koşacak ise hangi vizyon ile yola çıkmalıdır?
Akdeniz kıtası özellikle doğu kıyıları itibariyle Mısır, Mezopotamya, Filistin, Bereketli Hilal ve Türkiye coğrafyaları özelinde uygarlığın, tarımın, alfabelerin, dillerin ve dinlerin doğduğu alanların beşiğidir.Türkiye’nin güneydoğu kesiminde yer alan 12 adet tepe, en bilinen isimleriyle Karahantepe ve Göbeklitepe, 12.000 yıl önce sallanmaya başlayan bir beşiğin hayat bulmaya başladığı topraklardır.Beşikteki bebek artık serpilmiş, doğduğu topraklardan yeni Akdenizlere de ulaşarak tüm dünyayı yaratıcılığı ile besler hale gelmiştir.
A K D E N İ Z H A V Z A S I
GÜNEY AVRUPA
Fransa (GB)
İspanya (GB)
İtalya (GB)
Malta (GB)
Portekiz (GB)
GÜNEYDOĞU AVRUPA
Arnavutluk (STA)
Bosna Hersek(STA)
Bulgaristan (GB)
GKRY
Hırvatistan (GB)
Karadağ (STA)
KKTC
Slovenya (GB)
Yunanistan (GB)
DOĞU AKDENİZ
Filistin (STA)
İsrail (STA)
Lübnan
Mısır (STA)
Suriye
KUZEY AFRİKA
Cezayir
Fas (STA)
Libya
Tunus (STA)
Türkiye, Akdeniz ülkelerinin dörtte üçü ile GB ve STA’lar üzerinden bir serbest ticaret alanı oluşturmuştur. Akdeniz ülkelerinin toplam ithalat hacminden aldığımız pay 2021 yılında %3 olarak gerçekleşmiş olup, AB ülkelerinin toplam ithalat payından aldığımız %1,7 payın üzerinde gerçekleşmiştir. (Kaynak: Trademap)
Akdeniz, Avrupa’nın güney, Afrika’nın kuzey ve Asya’nın batı kıyılarını aynı çerçeveye sığdırmış bir bilgelik medeniyetidir.
Türkler, Mediterranean denizini Akdeniz olarak isimlendirerek Aksakallı bir bilge vasfını dünyanın ortasını imleyen bu denize atfetmişler ve kurucuları Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte esaret zincirlerini bu denizin kıyılarında kırarak, “İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” ile yeniden doğmuşlardır.
MÖ 1200’ler itibariyle Büyük Okyanus’un (Pasifik), Ohotsk Denizi kıyılarında görünmeye başlayan Hun’lardan itibaren talaylar ve denizler ile buluşan Türkler, MS 1221’de Alanya kıyılarında Akdeniz’e ulaşmalarına benzer biçimde, Akdeniz Medeniyeti’nin nadide vitrini Türkiye’den başlayarak Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları üzerinden Pasifik ile buluşma dönemini başlatacaklar ve Akdeniz ile birleştireceklerdir.
Sözlerimizi şairane noktalayalım sevgili dostlar..
Esen kalın…
Çin Seddi’nden Rumeli’ne
Çin Seddi’nden
Rumeli’ne
Kurban olayım;
Asil ceddimeAkdeniz’den
Pasifik’e!
Bir kıvılcım yeter;
Azîz MilletimeL&A
Nisan 1997, Hong Kong