Türkler taşa yazılmış yazıtlarında ilk olarak gün yüzüne çıkan sözler arasından bilgeliği simgeleyen Ak nitelemesi ile Akdeniz’i, gücü simgeleyen Kara nitelemesi ile de Karadeniz’i isimlendirmişlerdir.
Bilgelik ve güç ise her iki denizi birbirine bağlayan Marmara Denizi’nde Bilge Güç olarak senteze kavuşmuştur.
Dünya başkenti İstanbul şehrinde kurulu köklü bir vakıf olan Marmara Grubu Vakfı ise uzun yıllardan bu yana bu her iki deniz etrafındaki ülkeleri ve komşularını her yıl Avrasya Ekonomi Zirvesinde bir araya getirmektedir. 2024 yılında 27.si düzenlenen bu zirvenin son gününde ise burada açıkladığımız bilge güç kavramını çözümleri ile günümüz sorunlarına uyarlayan Bilge İnsanlar Oturumu düzenlenmektedir.
Söz konusu oturuma ise yine uzun yıllardan bu yana Avrasya ülkelerinin 20 yi aşkın cumhurbaşkanları konuşmacı olarak katılmaktadırlar. 27.zirvede siyasette 50 yıl hizmet etmiş Bilge Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in (1924-2015) 100. doğum günü de bu vesileyle kutlanmıştır.
Süleyman Demirel özellikle 1993 yılındaki Cumhurbaşkanlığı’ndan başlamak itibaren Türkiye’yi Avrasya ülkeleri ile yakınlaştıran bir profil izlemiş ve Avrasya’da ayak basmadık yer bırakmamıştır.
Büyük Asya’daki Göktürk Kağanlığından bu yana devlet adamlığı için birincil vasıf olarak gördükleri Bilge unvanını 20’den fazla devlet adamına veren Türkler, bu kez de Küçük Asya’da kurdukları Türkiye Cumhuriyetini bir bilge güç olarak, dünyanın bu en netameli ve çetrefil bölgesinde temayüz ettirmekteler.