Feridun Dirimtekin
Yunan komutan Trikopis’i Dumlupınar’da teslim almasıyla ünlenen Dukakinzade Feridun bey de sonradan Dirimtekin adını alır. 1895 doğumlu olan Feridun bey Harbiye’den mezundur. Balkan Harbi, Çanakkale ve Sarıkamış cephelerinde subay olarak bulunmuş, daha sonra Milli Mücadele’ye katılmak için Ankara’ya geçmiştir. Ailevi nedenlerle 1927’de ordudan ayrılıp, teknik sahada kendisini geliştirmek için Almanya’ya ihtisasa gider. Yurda dönünce bir yandan Harp Okulları’nda dersler verdiği halde Türk Hava Kurumu’nda başkan yardımcısı olarak çalışmıştır. Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Müdürlüğü (bir çok stadyum onun zamanında yapılmıştır) yapmıştır. Turing Otomobil Kurumu’nun kurucusu ve yöneticisi olur.. Gazete çıkarır.. Eminönü Halkevi’nin müdürlüğünü 4 yıl sürdürür.. Belediye Meclisi’nde, Anıtlar Kurulu’nda üyeliklerde bulunmuş ve en son Ayasofya Müzesi müdürlüğünden emekli olmuştur. Son görevi esnasında, arkeolojik kazılara katılır. Yönetir. Bir çok dilde yayınlanmış yazıları, makaleleri ve önemli kitapları vardır.
Gerek aile soyu ve gerekse evlendiği eşinin soyuna bağlılığı, tüm yaşamına aksetmiştir. O, İşkodra’nın fethinin akabinde Osmanlı hizmetine giren nüfuzlu bir aile olan ve Osmanlı Dönemi’nde Dukaginzâde, daha yaygın olarak da Dukakinzâde denilen bir aileye mensuptur. Dirimtekin, mensup olduğu ailenin tarihini yazmayı uzun yıllar düşünmüş ve bu işi İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Mükrimin Halil Yınanç (1898-1961)’a havale etmiştir. Her ne kadar Yınanç tarafından böyle bir çalışma kaleme alınmamış olmakla birlikte Dirimtekin, bu aileye olan bağlılığını göstermek adına yaptırdığı bir armayı çerçeveletip evinde astığı gibi bir benzerini de yüzük olarak parmağında taşımıştır. Hatta Dukakinzâde aile üyelerinden bazılarının Osmanlı ailesine damat olmaları nedeniyle armanın eksik olduğunu dile getiren Dirimtekin, arma üzerinde Osmanlı hanedanına dair alamet bulunması gerektiğini çok farklı yerlerde dile getirecek kadar soyuna bağlı bir kişiliktir.
İstanbul Gezileri 2 “Frej Apartımanı”
https://kamilpark.blogspot.com/2011/12/istanbul-gezileri-2.html
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/mehmet-feridun-dirimtekin-1894-1976/
Le Duc Jean
Dukakin Sancağı Dukakin Sancağı Dukakin Sancağı Dukakin Sancağı
Dukakin Sancağı
Tablo 1: Kasaba, Karye (Köy) ve Mezrâların Nahiyelere Dağılımı (H.978/M.1570)
Debre (Debir) 1 24 3
İspas (Aspas) 20 10
Poka (Puka) 19 3
İtbala 17
Büyük Fanta 7 1
Küçük Fanta 10
Mirdid 9
Rodne 27 3
Dumostiçe 33
Beşterik 26
Lom 30 1
Gora 38
Opolye 24 1
Debri 11 14
Jupa 11
Gırbaviçe 14 1
Manuşinik 7
Piloşviç 14
Çetne 16
Rika 30
Çerniç 12 2
Gırbelan ve Aşağı Gırbelan 25
Zadrime 23 2
Rogam 9
Toplam 1 454 41
anlaşılmaktadır.
Tarih işbu Dukagin Kanununun müessisi olarak Arnavutluk rüesasından ve Fransa’nın Normandiya kıt’ası prenslerinden olup Şark Roma devrinde Arnavutluk’a gelerek teşkil ettiği heyet sayesinde bilahare Prensliğe kadar irtifa eden “Le Duk Jan” yani “Dukagin”i gösterir ki bunun o zaman tesis ettiği kanunda “Lek Duka Gin” tesmiye olmuştur. Buradaki “Lek” kelimesi Fransızca Kanun manasına olan “Leva” kelimesinin mukabil olduğunda şüphe edilmemelidir.” Salname‐i Vilayet‐i Kosova, 1318, s. 691.
Dukakin-Oglu : İstanbul’un fethinden evvel Rum imparatorlarının kuvveti zail olduktan sonra, Arnavudluk’un bazi taraflarını zaptetmiş olan Normandiya beylerinden olup, İşkodra cihetini zapt etmiş bir Arnavud ailesidir. s.166. Hammer Osmanlı Tarihi
Dibri Nahiyeleri dahi onlara katılarak Mirdita beş bayrağa münkasim olmuşdur. Ba‘dehû nüfus dahi tekessür ederek Mirdita’nın hududu tevessü‘ etmişdir.
Tarihi Cemaatler: 1570 Büyük Mirdita İttifakı, 1595 Nderfane Cemaati, 1602 Dukagjin Cemaati, Trans-Balkanik Cemaatler 1614, Kahsnjeti Cemaati 1904, Kalivara Cemaati 1911, Fani Cemaati, Blinishti Cemaati 1944 ve esas olarak Shpali Cemaati (1862, 1876, 1880, 1912).
Taşlıcalı Yahya Yaşadığı dönemde Fuzuli’den sonra en büyük mesnevi şairi olarak tanınmıştır. Kanuni’nin emri ile boğdurulan Şehzade Mustafa için yazdığı “Şehzade Mersiyesi”, en ünlü eseridir. John jean Ian Johannes Yahya. Sultan Süleyman, Taşlıcalı’yı Affetti! | Muhteşem Yüzyıl
- Balaban Ağa Mescidi
- Dukakinzadeler
- Normanlar Arnavutlaşmış.
- Taşlıcalı Yahya Bey
- http://www.raillife.com.tr/bir-yeniceri-sair-taslicali-yahya/
- https://en.wikipedia.org/wiki/Yahya_bey_Dukagjini
- Jahja bey Dukagjini (arnavutça)
- Dukagin Ailesi
Dukakinzade Mehmet Paşa Dukakinler Arnavutluk hanedanından olup Osmanlı hizmetini kabul ederek Ahmed Paşa ile kardeşi Mahmud Bey Müslüman olmuşlardır. Müslümanlığı kabul etmeyenler ise Napoli’ye gitmişlerdir.
Ahmed Paşa, Mehmed Paşa’nın babası olup 920’de (1515) Amasya’da vefat etti. Sicilli Osmanî yazarı Ahmed Paşa için şunları söylüyor: “Duka Arnavutça bey demektir. Menebor dukasının emsalsiz iki oğlu olduğunu Fatih Sultan Mehmed işitmiş, ‘Şunlar İslâm olsalar’, demiştir. Manevi nüfuzunun etkisiyle bunlar İstanbul’a kaçıp Müslüman olmuşlar ve isimleri Ahmed ve Mahmud konup mabeyni hümayuna alındılar. Mahmud vefat eyledi ve Ahmed Bey, beylerden (ümeradan) oldu ve ilerleyerek Sultan I. Selim zamanında vezir oldu. 920’de (1515) Amasya kışlağında katledildi. Âlim ve fâzıl bir zat idi. Oğlu Mehmed Paşa’dır.” Mehmed Paşa’nın kabri Eyüp Sultan Camii’nin kıblesi yönündeki mezarlığın ortasındadır.
Osmanlı nasıl Söğütten Rumeliye zıpladı ise Mirdita’dan da devşirerek İstanbul surlarına (Balaban) Venedik’e (Kripto Kardinal) İran’a (Yahya) zıplamış. Katolikleri kırdırıp kalanını devşirmiş. Esas düşman Venedik ya. Stratejinin merkezi. Dedeler hakikaten bir o yana bir bu yana geçmişler.
Mirdita
Çünkü Mirditler Kosova Muharebesi’nde hüsn-i hizmet eylemekle mazhar-ı nazar-ı devlet olmuş ve mezkûr Uroş bayrağının ucuna bakır kaplamak imtiyâzı ihsân buyurulmuş idi ve meşhur İskender Bey birçok hâneleri bi’l-istishâb İtalya’ya firar [47] eylemiş olduğundan şimdi Mirdita denilen kıt‘a hâlî kalıp Mirditler ise o zaman Yakova havalisinde mutavattın oldukları hâlde yerleri dar olmakla barınamaz olduklarından mezkûr kıt‘a-i hâlîyenin kendilerine ihsân buyurulmasını istid‘â etmeleri üzerine sekiz yüz kırk tarihinde sâdır olan fermân-ı âlî mûcebince ol vakit Dukakin muzâfâtından olan Zavrime Hâkimi Hasan Efendi tarafından Fandi-i Sağîr ile Fandi-i Kebîr arasındaki yerler Mirditlere teslim ile buna dair yedlerine bir kıt‘a hüccet verilmiş ve ondan sonra bu kıt‘aya Mirdita denilmişdir.
O zaman Mirditler Uroş ve İspaç ve Kuşnani nâm üç bayrakdan ibaret iken sonra Fandi ve
Dibri Nahiyeleri dahi onlara katılarak Mirdita beş bayrağa münkasim olmuşdur. Ba‘dehû nüfus dahi tekessür ederek Mirdita’nın hududu tevessü‘ etmişdir.
Ve ber-vech-i bâlâ Mirdita, Dukakin Sancağı voyvodalarının taht-ı zabt-ı idaresinde iken bu sancak ilgâ olundukdan sonra İşkodra Sancağı’na rabt olunmuş ve ondan [48] sonra Mirdita kaptanının nüfuzu tezâyüd eylemekde bulunmuş idi.
Kaynak: Ahmet Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet
270 o s m a n l ı a r ş i v b e l g e l e r i n d e a r n a v u t l u k
s o s y a l h a y a t 271
T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MUDURLUĞU Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı
Yayın Nu: 97 O S M A N L I A R Ş İ V B E L G E L E R İ N D E ARNAVUTLUK İstanbul 2008