Şair Levent Ağaoğlu, 33 yılda 33 ülke gezdi. Bazı ülkelerde görevi gereği uzun yıllar kaldı. En çok da çayı özledi. Gittiği her ülkede Fatih’in kıraathanelerindeki, çay ocaklarındaki çayın tadını aradı. Bu arayışı Levendname isimli yeni kitabında bir şiirle dile getirdi. Ağaoğlu, nihayet aradığı lezzeti Kahire’de sadece bir mekanda buldu. O mekan milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un da müdavimi olduğu meşhur El Fişavi kıraathanesinden başkası değildi.
Ağaoğlu ile çayımızı yudumlarken El Fişavi’yi konuştuk.
El Fişavi efsanesi nasıl doğdu?
El-Fişavi adlı bir adam, bizim Sultanahmet’e, Beyazıt’a benzeyen Han el-Halili semtindeki küçük büfesinde her akşam namazdan sonra arkadaşlarına kahve ikram etmeye başlıyor. Zaman geçtikçe el-Fişavi’nin sohbetleri dilden dile yayılıyor. Müdavimleri de artınca 1771 yılında etraftan binalar satın alınıp mekan büyütülüyor. Fişavi Kıraathanesi ya da kafesi böyle doğmuş. Mekan zamanla Arap dünyasının ve Mısır sosyal hayatının anıtı haline geliyor. Fişavi ailesinin yedinci kuşağının işlettiği bu mekanda Napolyon Mısır’ı işgal ettiğinden beri çay servisi yapılıyor.
Nasıl bir atmosferi var?
Zaman aşımına uğramış ve soluk sarı boyayla kaplı duvarlar bile kafeye karakter katıyor ve kafenin neredeyse Han el-Halil kadar eski olduğu izlenimi veriyor. Koyu müşrefiye paneller ve nargile dumanıyla koyulaşmış sarı hardal duvarlar ile el yapımı arabesk mobilya kafesleri iç içe geçmiş durumda. Tavanda eski bakır avizeleri görüyorsunuz. Her yerde bir boşluk hissi yaratan büyük aynalar var.
Kafede mobilyaların çoğunluğu 1910’dan kalma ahşap koltuklardan oluşuyor. Kafeye girdiğiniz zaman içeride eski odun kokusu, pazardan tütsü ve meyve aromalı nargile aromasıyla karışık bir hava sizi içine alıyor. Arka planda bir sokak şarkıcısının ud eşliğinde kafe ziyaretçilerine efsanevi Mısırlı şarkıcı Ümmü Gülsüm’ün şarkılarını söylediği duyuluyor.
El Fişavi eski ambiyansını korumaya devam ediyor. Hepsinden önemlisi burada oturduğumda güzel bir iç huzuru hissediyorum.
Müdavimleri kimler?
Mısır’ın son hükümdarı Kral Faruk’un uğrak yeriydi. 1988 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ünlü Mısırlı yazar Necip Mahfuz, romanlarının çoğunu burada yazdı. Efsanevi şarkıcı Ümmü Gülsüm için şarkılar yazan şair Ahmad Rami müdavimlerindendi. 200 yıldan fazla bir süredir yazarlar, sanatçılar, müzisyenler, öğrenciler ve entelektüeller için bir toplanma noktası.
Sabahın erken saatlerinde, taksiciler, zanaatkarlar ve dükkan sahipleri genellikle uykularını açmak için demli bir çay içmeye uğrarlar. Öğle vakti en yoğun saatlerdendir. Öğleden sonra, bir öğrenci dalgası kafeden geçer ve güneş batarken, el-Hüseyn‘de namazdan çıkan gruplar gelir. Hafta sonları, gün batarken, Kahire dışındaki kasaba ve şehirlerden gelen Mısırlılarla dolup taşar.
Neler ikram ediliyor?
En popüler içecek çay. Çay, bir kase şeker, taze nane yaprakları ve küçük bir tiryaki bardağıyla birlikte iki fincanlık emaye çaydanlıkta geliyor. Türk kahvesi ise yanında şeker bulunan yivli, uzun saplı bakır bir kap olan geleneksel Arap cezvesinde servis ediliyor. Diğer ulusal favoriler arasında karkaday adı verilen bir turta, koyu kırmızı ebegümeci çayı, anason çayı, taze limonata ve sahlep yer alıyor. Sahlepin üzerine fındık ve kuru üzüm ekleniyor. Nargileler ise çay kadar vazgeçilmez.
Lokasyon: Fişavi kafe, Kahire‘nin en zengin İslam mimarisi ve tarihi kurumlarının merkezinde bulunuyor. Kafe; 14. yüzyıldan kalma labirentli Han el-Halili pazarının yanındadır. Yolun sadece birkaç metre karşısında ise dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan El-Ezher yer alıyor.
Kıraathaneler, Çayhaneler
İsfahan, Lahor’un,
Karaçi, Şam’ın,
Kaşgar’ın, Şian’ın,
Kazan, Üsküp’ün,
Addis Ababa’nın,
Sevilla Endülüs’ün,
Kahire Fişavi’nin
Çınaraltı İstanbul’un
Kahvehane, kıraathane, çayhaneleri
Muhayyileler, muhakemeler
Mütefekkirler, medeniyetler
Fikri, efkârı
Tefekkür mekânları
Levent Ağaoğlu