Kapak fotoğrafı: Oylum Öktem Sergisi, Kasım 2024, Yapı Kredi Bomonti Ada
Kutlu Bilgi İnsanı Olmak
Kutadgu Bilig kitabı ile bilgelik yazılı bir eser haline getirilmiştir. Atasözleri ile bezenen bu bilgelik kitabında düşünceler dizeler yolu ile geliştirilmiştir. Karahanlılar devrinde iki yılda tamamlanan eserin Osmanlılar döneminde unutulup, dikkate alınmaması ve fakat 26 Ağustos 1922 zaferi öncesinde eserin üzerinde durduğu Kutluk Veren Bilgi yol ve yöntemlerinin izlenerek inceden inceye geliştirilen düşünceler neticesinde Bilgi’den gidilerek tekrar İl’e (Devlet) kavuşulmuştur. Konu, Prof Dr Hasan B.Paksoy‘un eserlerinde incelenmiştir.
Kutluk Veren Bilgi’ye neden kayıtsız kalındığı ayrı bir inceleme konusu iken kayıtsızlığın neticesinde bilgisizlik hakim olmuş ve devletin yok olmasına sebep olmuştur. Kişilere değer verilmemesi, kendiliğimizin kaybına neden olurken düşünce ve onun ürünü olan bilgiler de yok olup giderken Kutluk da yitirilmiştir. Osmanlıların Kutluk Veren Bilgi’ye yabancılaşmaları neticesinde kendiliklerini yitirdiklerini göstermektedir.
Köktürkler (552-744) ve Karahanlılar ( 840-1212) devirlerinde, toplam 564 yıllık süreye karşın, Osmanlılar 1299-1918 yılları arasında 619 yıl hüküm sürdüler.
Benzer bir literatür ise Osmanlılar döneminde maalesef oluşmamıştır. İlk akla gelen temel beş eser söz konusu değildir. Köktürkler ve Karahanlılar’ın eserleri ise unutulmuştur, Divanı Lugat it Türk kaybolmuş ve tesadüfen bulunmuştur. Klasik dönem içinde aynı kurallara bağlılık devam ederken, duraklama ve çöküş dönemlerinde bir savruluş yaşanmıştır. Tabii buradaki sorun temellere yaslanarak bilgilerin üretilememesi ve yenilenememesidir. Monarşi düzeni düşünceye set çekmiştir. Düşünce olmayınca da bilgi tabii ki üretilemeyecektir. Tanzimat ve Meşrutiyetle gelen düşünce açılımları ise maalesef Köktürk ve Karahanlı kaynaklarını es geçmiştir. Tekçi düşünce biçimi halen de devam etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti ise Atatürk ile “hayatta en hakiki mürşit ilimdir” tespit ve hedefi ile birlikte Köktürk Yazıtları ve Karahanlı Klasik eserlerindeki (Kutadgu Bilig, Divanı Lugat it Türk) bilgiseverlik ve idealizmini yakalamıştır. Bu kavuşma Kenan Yavuz tarafından yazılan bir makalede de dile getirilmiştir.
Amerikalı tarihçi Frederick S.Starr tarafından 1995 yılında yayınlanan ve 2018 yılında dilimize çevrilen Kayıp Aydınlanma başlıklı kitap, ülkemizde sürekli tekrarlanan ezberlerin aksine aydınlanmanın Orta Asya’da, Türkistan’da başladığını belgelendirmektedir. Burada esas alınan kriter de bölgenin düşünürler açısından taşıdığı muazzam zenginliktir.