HomeMAINHind-Türk Tezi

Hind-Türk Tezi

Türk-Hind Dilleri

İngiltere, Hindistan’ın hakim dillerinden olan 800 yıllık Türkçe kökenli Urduca (Orduca) ve Dravit dillerinin yerine İngilizce’yi hakim kılmıştır. Abdülhamit sayesinde Kıbrıs’ı kiralayarak Hindistan’a giden yolları hakimiyetleri altına aldıktan sonra Hindistan işgalini tamamlamışlar ve dillerini de hakim kılmışlardır. Babür İmparatorluğu 19.yüzyıl sonlarında yıkılmasaydı bugün 1,5 milyar Hintli, Türkçe kökenli dilleri konuşuyor olacaktı.

Safsata: Hint-Avrupa kurmacası

Gerçek: Türk Kuşağı-Hint Kumaşı/Türkistan-Hindistan bağı. Sıfır’ı Hint buldu, Türk Harezmi matematik işlemlere uyguladı; bütün bunları alıp uygulayarak Sıfır’ı Bir yapan ise Avrupa oldu. Neden?. İran ve Hint etkileri neticesinde Soğutça ve Sanksritçe olarak yazılan ilk Türk yazıtına (Bugut) takipeden iki yüzyıl içinde yazılacak Arapça eserler de eklendiğinde; Türk Hinterlandı bir üçgen şeklinde teşekkül etmiş olacaktır.

Türk-Hint sentezi

Türk-Hint’erlandı tezini oluşturmalıyız. Hindistan ve Türkiye arasında geliştirilmesi temenni edilen kültürel ve ekonomik ilişkilerde iletişimi sağlayacak dil, her iki tarafa sömürge ve yağmacılığı çağrıştıran ve bağları zedeleyen ecnebi İngiliz’in dili değil, tarihî Türk-Hint ilişkisinin dile gelmesini sağlayan Urdu dilidir. Hintlilerin bu haliyle bu dile Hintçe adını veriyor oluşu, onu benimseyişinin ve bu dilin çağrıştırdığı Türk-Hint ortak mirasına değer verişinin göstergesi olsa gerek. Hindistan’ın onlarca resmî dilinden yalnızca biri olmasına karşılık, etki alanı bunca geniş olan, dahası Türk-Hint mirasının kelimelerinde vücut bulduğu bu dil, Türk-Hint iletişimi için en tercihe şayan dildir desek isabet oranımız hayli yüksektir.

Sıfır rakamı
Yazıtlardaki Hintçe kelimeler
Urdu dili
Hind Tekkeleri
Hind kıtasındaki Türk devletleri
Tasavvuf
Biruni
Harezmi

Hint’erlandımızın ana güzergahı Beş Deniz üzerinden Hint Okyanusu olacak gibi gözüküyor.

Hind. Hindoloji. Hint’erland. Hind-i Çin

Hind-Avrupa mı, Hint-Türk mü?

 

Hint-Türk mitolojisi

Umay: Bazı araştırıcılar Hint tanrısı Şiva’nın karısı Uma ile eski Türkçe metinlerde geçen Umay’ı aynileştirmektedirler. Türkçede borgu – borguy sürna – sürnay gibi örneklere dayanılarak uma – umay denkliği düşünülebilir. Bazı araştırıcılar ise eski İran metinlerindeki Humay ile etü. Umay’ aynileştirmektedirler. Runik metinlerin imlasında h- ifade edilemediği için bu eşitlik makul görünüyor. Ancak her iki görüşte de kelimenin hangi dilden hangi dile geçtiği meçhul kalmaktadır. Eski ve günümüz Türk toplulukları arasında Altay, Hakas, Şor, Sağay, Beltir, Başkırt ve Yakut Türklerinde Umay kelimesi çeşitli anlamlarda görülmektedir. Benim sanskritçe mütehassısı olan meslektaşlarımdan ricam Türkler tarafından kullanılan Umay, Tengri Umay, Umay iyesi, Uma Katun, vs gibi ibarelerin Hint kaynaklarındaki etimolojilerini yaparak beni aydınlatmalarıdır. Kaynak: Göktürk Yazıtlarında Hintçe Unsurlar Osman Fikri Sertkaya

HİNDİSTAN SEYAHATNAMESİ Hint Kumaşı&Türk Kuşağı

Hindistan seyahatlerimin gözlemleri ve Hindistan literatürü birlikte değerlendirilerek yazılan Hindistan Seyahatnamesi – Hind Kıtası kitabı, Hint-Avrupa sınıflamaları ve Hindiçin coğrafyalarının önüne Hindistan, Türkiye, Türkistan sacayağını konumlandırıyor. Büyük Asya yüzyılı da efkâr dağıtarak hayatı hürriyet ile anlamlandıran Türk ve Hintlilerin dinamizmi ile canlanmaktadır.

Avrupa’nın zihni (düşünce) kazanımları nasıl Güney Asya, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika gibi yollardan devşirilmiş ise, Türklerin benzer kazanımları da çoban ateşlerinin peşi sıra Türkistan’dan yollara düşülerek sofra tutulan Kuzey Hindistan’ı da içine alan Büyük Horasan, Küçük Asya (Anadolu) ve ardından Güneydoğu Avrupa (Rumeli) çizgisinde hayat bulmuştur. Nil -Yamuna nehirleri arasındaki bölgenin Dicle, Fırat, Seyhun, Ceyhun, İndus nehir boyları da bu hayatı sürekli kılmıştır.

Velhasıl; Horasan, Hindistan ve Hitit, Büyük Asya ve Küçük Asya’daki sentezlerimizin asli unsurlarındandır.

Hint bir okyanustur da Türk değil midir? İlk kez Tonyukuk yazıtında karşımıza çıkan Talay ile adlandırılan okyanus tabiri daha sonra Budist rahip ve devlet adamı Dalai Lama ile kendini göstererek, okyanuslar enginliğindeki ve derinliğindeki Hint ve Türk dünyalarının ortak yaşam zenginliğini ortaya sermektedir.

Türk Evi serisinin ikinci kitabı olarak yayınlanan eser, bu denli zengin olan bir tarihsel birikime ve on altı Türk Devletinden dördüne vatan olmuş Hint Kıtası’nın efsaneliğine karşın son derece kısıtlı Hindistan kütüphanemize bir ivme kazandırarak, ilişki ve alışverişlere canlılık getirme derdi ile doludur.

Hâsılı; Hint kumaşı bulunmaz değildir, arayan bulacaktır, Hint fakir de değildir, inanılmaz zenginlikleri barındırmaktadır. Harezmî, Bîrûnî ve Seydi Ali Reis’den bu yana atalarımızın yaptığı gibi Hint kıtasında seyrüsefer ve seyyah edelim.

Avrupa Asya

Hocam haritadaki sarı kuşak Çin’deki sarı nehirden Macaristan’daki tuna nehrine ulaşan ve bozkır olduğu için atlarla yol aldığımız bizim Otobanımız işte biz Asya’nın en içinden Avrupa’nın en içine bu şekilde gidip gelmişiz Avrupa Asya birliğini gerçekleştirmişiz. Biz niye şimdi başkalarının BOP projesinin ondan sonra başkalarının Avrasya projesinin Taşeronu olalım kendi birliğimizi kendimiz tesis edeceğiz öncelikle doğu Avrupa ve Balkanlar’dan başlayarak civarımızdaki komşularla da Asya Avrupa birliğini oluşturacağız inşallah. Kitabın tezi o. Ama harita başka birşey söylüyor. Türk-Avrupa., Türk-Hint, Asya-Avrupa. Bu tezleri üretmemiz lazım.

Avrupa

Dört yüzlü yıllarda Attila ile Roma İmparatorluğu’na son veren Türkler, 1000 yıl sonra 1400’lerde Fatih ile birlikte İstanbul merkezli Roma İmparatorluğu’nu ortadan kaldırmışlardı.

İstanbul’un alınmasından önceki ve sonraki süreç içerisinde, Türkler Çanakkale üzerinden Avrupa’ya doğru yol almışlar ve Edirne’de başkentlerini kurmuşlardır Bu dönem içerisinde Tuna havzası ülkeleri olan Arnavutluk, Sırbistan, Bulgaristan ve Bulgaristan Osmanlı egemenliğine girmiştir zaten.

Bizzat içerisinde yer aldığı Avrupa ve Asya kıtalarını birleştirme ve bu şekilde küresel bir barış temin etme vizyon ve misyonundan uzaklaşarak 8400 km ötedeki bir devletin kendisine ait olan projesinin liderliğini yapmak, Türkiye’ye hiçbir değer kazandırmamıştır ve kazandıramayacaktır.

Türkiye bugün artık bir Orta Doğu ülkesi olarak adlandırılmaktadır, Avrupa ülkesi imajını kaybetmiştir. Bu aynı zamanda Asya’da da bir değer ve itibar kaybıdır.

Siyasi kimliklerinin oluşumunda birincil olarak rol aldığı Avrupa ve Asya kıtaları kimliğini yitirerek, kıtasal kimlikten, bölgesel bir projeye angaje olmak, stratejik sığlıktır.

Hind – Avrupa dil âîlesi

Hint Türk

Türkiye’de yalnızca iki üniversitede eğitimi verilen; etki ve verimlilik sahası oldukça sınırlı olan Urdu Dili ve Edebiyatı bölümlerinin haricinde kurulması önerilen bölümün işleyişi şu şekilde olacak:

Bu bölümde Hindistan ve Türkiye arasında kültür alışverişini mümkün kılması beklenen Urdu Dili (veya tespit edilecek bir başka dil. Ancak en elverişlisi Urdu Dili) ana hatlarıyla 1 senelik hazırlık aşamasında yoğun bir biçimde öğretilecek. Öğrenciler bu dilde kaynakları okuyabilecek, gündemi takip edebilecek ve iletişim kurabilecek yetkinliğe geldikten sonra bu dilde 1 sene edebiyat, tarih ve siyaset alanlarında eğitim alacak. Bu eğitimin ardından öğrenci kendi eyginliğine (yatkınlık, meyil) göre bu başlıca üç alandan uzmanlaşmak istediği bir alanı seçecek ve eğitimine o yolda devam edecek.

Aynı programın Hindistan’da anlaşmalı bir üniversitede Türk Dili ile yürütülmesi sağlanırsa dönemlik veya senelik öğrenci değişimleri ile her iki bölümün öğrencilerinin ilmî ve kültürel alışverişlerde bulunmasına imkân sağlanmış ve zihinsel köprüler tahkim edilmiş olur.

Böylelikle öngörülen 4 veya hazırlıkla 5 senelik bu eğitim programı, devletimize siyasî, kültürel ve ilmî sahalarda elçilik görevini üstlenmeye hazır bulunuşlu yetişmiş eleman kazandıracak.

Bir ayağı Hindistan’da bir ayağı Türkiye’de olmak üzere bir Hint-Türk ortak tarih araştırma merkezi kurularak her iki merkezde de Türkiye ve Hindistan’dan araştırmacılar görevlendirilmeli. Bununla birlikte Türkiye’deki merkezde Hint dili ve kültürü ve Hindistan’daki merkezde Türk dili ve kültürü eğitimleri verilmeli ve bu dersler halktan gelebilecek başvurulara da açık olabilmeli. Bu sayede Türk’ün Hindistan’daki varlığı sağlam temellere oturtularak bugünün girişimleri tarihî köklerle desteklenerek meşru bir zeminde ilerlemeli.

Üniversite çağına gelmeleri beklenmeden gençlerimizde Hindistan ve Hint gençlerinde Türkiye konusunda farkındalık oluşturulmalı ve bu bağlamda karşılıklı kültür gezileri düzenlenmeli. Gençler bu gezilerde karşılıklı kültür akışının yanı sıra bu ülkelerdeki kuvveler (potansiyeller) konusunda bilgilendirilmeli ve ileride bunları fiile dökme bilinci aşılanmalı. Hâkim eğitim sisteminde ufku Avrupa ile sınırlı insanımızın zihin dünyası Asya ile genişletilmeli. Ve bu iki ülke, ülke insanları için dünya haritasındaki yerinden zihin haritasındaki yerine terfi almalı.

Batı 7/24 bir gözlem evidir sonsuzca çalışan bir radardır. Korkunun ecele faydası yok. Bugün Türkiye’nin nüfusu kadar bir nüfus bizim geride bıraktığımız Rumeli topraklarında yaşıyor bunlar bizden batı tarafından söküldü.

Yorumunuz üzerine şunu düşündüm. Batı bizden kültür varlıklarımızı arkeolojik eserleri aldı götürdü müzelerinde sergiliyor. Fakat sergilediği sadece kültür varlıkları değil. Ruhumuzu aldı götürdü. Bizim ruhumuz bir birlik felsefesi üzerinde oturuyordu. Bakın Diyarı Rum, Mevlana Celaleddin Rumi, Rumi, Rumeli, Kaiser, Erzurum, Rumeli Beylerbeyi dilimizdeki Roma kavramları. Ruhumuzu geri almalıyız. Aç gözlü olan Batı, birlik felsefesi güdemez. O bizim işimiz. Rumeli ve Doğu Avrupa’dan, Doğu Akdeniz ve Hind kıtasından başlayarak Birlik yolunda ilerlemeliyiz.

Hind-Avrupa tezi düzmecedir, yalandır. Ama ilk Hindolog, Özbek Türkü Biruni’den başlayarak Hind-Türk tezini gündeme alıp, Doğu Roma, Babür, Osmanlı diyarları birliğinin peşinde koşmalıyız.

Türkçe’nin Anayurdu ve Hint-Avrupa Savı KİTAP
https://www.facebook.com/share/PYwkEjE2coS4evBV/?mibextid=3AengB

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular