Bakmak lazım dünyada kaç tane ülkede İngilizce
resmi dildir. Aynı şekilde
Afrika kıtasında da bu sefer Fransızlar
Frankofon teşkilatları, İngilizler de
İngiliz Uluslar Topluluğu teşkilatları ile birlikte kıtasal bazda dillerini kıtanın doğusunda İngilizce batısında Fransızca şeklinde hakimiyet kurmuşlardır.
Hakimiyet, savaşlar ile değil,
kültür ve ticaret üzerinden tesis edilmektedir.
Türkçe ise 18 yabancı ülkedeki sözlüklere giren kelimelerle kendini bu ülkelerde yaygınlaştırmıştır. Fakat hiçbir zaman oralardaki milli diller
Türkçe tarafından ortadan kaldırılmamıştır. Bir kültürel unsur olarak
alıntı kelimeler şeklinde tezahür etmiştir.
Anadolu’da 1200’lü yıllarda
Türkçenin yaygınlaşması ise pazarlarda kullanılan bir dil olması nedeniyle gerçekleşmiştir, esnafların ve halkın dili olması nedeniyle bu söz konusu olmuştur.
Ahi Evran da bu hareketin başında yer almıştır. Moğol istilası döneminde ücra yerlere, dağlara çekilen halk aslında dilini de korumuş bulunmaktadır. Pazarlarda ticareti ve genelde ticareti teşvik eden, destekleyen Türkler aynı işlevlerini devam ettirerek bu kez de
cumhuriyetimizin 100.yılından başlayarak
Türkçenin bir dünya dili haline gelmesini ve böylelikle hem ticarette, hem de kültürde liderlik ile güçlenmeyi hedefleyeceklerdi.