HomeREADERSLEADERSHIPKültür ve Ticaret

Kültür ve Ticaret

İngiliz aklı, dilini kültür ve ticaret dili olarak dünyada hakim kılmak için çaba gösterirken, düşünceleri kitaplar vasıtasıyla yaymayı da esas almıştır.
Dünya üzerinde egemenlik, kültür eserleri ve ticaret yolları üzerinden tesis edilmektedir bunun sayısız örnekleri söz konusudur. İngilizler dünya üzerindeki egemenliklerini deniz yollarındaki yani ticaret yollarındaki hakimiyetleri üzerinden başlatmışlar ve ticarette kazandıkları mevziler ile birlikte dillerini dünyaya hakim kılmışlar, dillerini okunabilir anlaşılabilir bir noktaya getirmişler ve bu dil üzerinden de yayınladıkları kültür eserleri ve kitaplar ile birlikte egemenliklerini daha da pekiştirmişlerdir.
Hindistan gibi eski dünyaya eski kültüre ait olan bir ülkede Sanskritçe ve Urduca gibi hakim diller olduğu halde yetkin ve gelişkin bir dil söz konusu olmasına rağmen bu dillerdeki Türkçe, Arapça ve Farsça kelimelerin etkinliğini kırmak için kendi dillerini türlü vesilelerle yok efendim Hindistan‘da şu kadar sayıda dil varmış insanlar birbirleri ile anlaşamıyormuşlar gibi sudan gerekçelerle İngilizcelerini Hindistan‘da hakim kılmışlardır.
Bakmak lazım dünyada kaç tane ülkede İngilizce resmi dildir. Aynı şekilde Afrika kıtasında da bu sefer Fransızlar Frankofon teşkilatları, İngilizler de İngiliz Uluslar Topluluğu teşkilatları ile birlikte kıtasal bazda dillerini kıtanın doğusunda İngilizce batısında Fransızca şeklinde hakimiyet kurmuşlardır.
Güney Amerika kıtasında ise aynı hakimiyet kıtanın yerlileri ile hiçbir ilişkisi olmayan İspanyolca üzerinden kurulmuştur. Kuzey Amerika kıtasında ise yerliler katledilmiş ve ülke Avrupalıların iskanına açılmış ve İngiliz dili burada da hakim kılınmıştır.
Ayrıca önemli bir diğer husus İngiltere’den ve Fransa’dan yapılan kitap ihracatlarında, ders kitapları ihracatlarında fiyatlar son derece yüksektir ve bu fiyatlar ihracatın yapılacağı ülkedeki yerli işbirlikçilerine, eğitimdeki okullardaki simsarlara ödenecek ücretleri ve komisyonları da içerdiği için fiyatlar yüksek derecede gerçekleşmektedir. Görüldüğü gibi dil üzerinden ve kültür üzerinden bir saadet zinciri oluşturulmuştur .
Hakimiyet, savaşlar ile değil, kültür ve ticaret üzerinden tesis edilmektedir. Türkçe ise 18 yabancı ülkedeki sözlüklere giren kelimelerle kendini bu ülkelerde yaygınlaştırmıştır. Fakat hiçbir zaman oralardaki milli diller Türkçe tarafından ortadan kaldırılmamıştır. Bir kültürel unsur olarak alıntı kelimeler şeklinde tezahür etmiştir.
Anadolu’da 1200’lü yıllarda Türkçenin yaygınlaşması ise pazarlarda kullanılan bir dil olması nedeniyle gerçekleşmiştir, esnafların ve halkın dili olması nedeniyle bu söz konusu olmuştur. Ahi Evran da bu hareketin başında yer almıştır. Moğol istilası döneminde ücra yerlere, dağlara çekilen halk aslında dilini de korumuş bulunmaktadır. Pazarlarda ticareti ve genelde ticareti teşvik eden, destekleyen Türkler aynı işlevlerini devam ettirerek bu kez de cumhuriyetimizin 100.yılından başlayarak Türkçenin bir dünya dili haline gelmesini ve böylelikle hem ticarette, hem de kültürde liderlik ile güçlenmeyi hedefleyeceklerdi.

 

 

 

 

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
Previous article
Next article
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular