HomeMAINKurumsal Yapı: Roma İmparatorluğu ve Türkler

Kurumsal Yapı: Roma İmparatorluğu ve Türkler

Roma İmparatorluğu’nun değişik coğrafyalarda hüküm süreleri

Anadolu halkları Roma imparatorluğu döneminde paganlığı terk edip Hristiyanlaşmaya başladılar fakat bu batının Katolik Hristiyanlığı değil doğunun Ortodoks Hristiyanlığı olmuştu. Roma imparatorluğu yıkıldıktan sonra gücünü Vatikan kilisesi devralmıştı. Bu, dünyayı yönetme misyonu idi Vatikan Arnavut Katolik İskender Bey üzerinden Osmanlı’ya savaş açmıştı fakat bu savaşı kaybetti.

Arnavutlar büyük ölçüde Müslümanlaştı ve Türkleşti. İskender Bey‘in mağlubiyetinden 500 yıl sonra bu sefer Vatikan, Türkler Libya’da Trablusgarp Savaşı ile meşgulken Arnavutlar üzerinden Balkanlar’da isyan çıkarttılar ve Türkler Balkan Savaşı’nı kaybettiler. Devamında ise Adalar Denizi’ndeki 12 ada önce İtalyanlar, ikinci Dünya Savaşından sonra ise Yunanlıların eline geçti. Son olarak da Güney Kıbrıs Rum kesimi Avrupa Birliği içerisine alınarak arka planda Vatikan kilisesi, Roma İmparatorluğu doğu Akdeniz sınırlarına uzanmış oldu.

Buradan çıkartacağımız netice şudur: Vatikan, kurumsallaştırdığı ve halkın iltifat ettiği Hristiyanlık dininin üzerinden Roma İmparatorluğu’nu yeniden ihdas etmiş ve Ortodoks ve Katolikleri ihdas ettiği Avrupa Birliği nezdinde bir araya getirmiştir

Konuya Türkler açısından yaklaştığımız da 500 yıl boyunca yaşadığımız hilafet deneyiminin neticesine geldiğimiz nokta bizler açıdan güçlü kurumsal yapının din olamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Din bu anlamda bir birleştiricilik sağlayamamıştır.

Türklerin güçlü kurumsal geleneği Asya Avrupa ve Afrika kıtalarında yaşadıkları devlet örgütlenmesidir teşkilatçılıkları da, birleştiriciliği sağlayan devlet yapısıdır. Söz konusu devlet teşkilatlanması ve geleneği neticesinde, yapıyı zayıflatan hilafet ve saltanat engelleri ortadan kaldırılmış ve birinci Meşrutiyet ile başlayan Meclisi Mebusan kurumsal yapısı, 1923 cumhuriyeti ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kurumsal yapı haline gelmiştir.
Géza depicted on the lower part, or Corona Graeca, of the Holy Crown of Hungary with the Greek inscription ΓΕΩΒΙΤΖΑϹ ΠΙΣΤΟϹ ΚΡΑΛΗϹ ΤΟΥΡΚΙΑϹ GEOVITZAS PISTOS KRALIS…
https://www.youtube.com/watch?v=6Ubsra8AeJ4&t=48s 13 Mar 2022 Avrasya Bir Vakfı yönetim kurulu üyesi Levent Ağaoğlu beyin sorusu, önce size şunları yazmış. “Milattan önce 500’lerde Anadolu’da Herodot tarafından TURKAE olarak…

“En büyük hakikat Türkiye Büyük Millet Meclisidir”

Mustafa Kemal Atatürk

“En büyük hakikat Türkiye Büyük Millet Meclisidir” Mustafa Kemal Atatürk

Arnavutların ulusal kahramanı Skanderbeg, Türklerle savaşan bir Hıristiyandı ama Arnavutlar yine de Müslüman ve Türkofil oldular. Hiç utanmıyorlar mı? Skanderbeg Türklerle boşuna savaştığını bilseydi ne derdi? HEX Agon, Quora

 

Sorular: Aradaki fark nedir?

Anadoluluların Helenler ve Romalılar tarafından istila edilmesi; ardından tüm Paganların (Helenler, Anadolulular, Balkanlılar) yüzyıllar boyunca Roma kilisesinin baskılarına karşı savaşması; ama sonunda tüm bu halklardan hayatta kalanların bugün sadık “Ortodoks Yunanlılar” haline gelmesi?

Yüzyıllar boyunca Batı Roma ile savaşan, ancak bugün Hıristiyanlığa dönen ve Roma imparatorluğuna medeniyetlerinin kökeni olarak saygı duyan Pagan Germen kabileleri?
Katolikler, Ortodokslar ve Protestanlar var oldukları ilk günden beri birbirlerini yok etmek için savaşırken bugün en iyi müttefikler gibi mi davranıyorlar?

Latinleşmiş Fransa, İspanya, Portekiz, Güney Amerika ve tüm Slavlaşmış, İranlaşmış, Araplaşmış halkların kendilerine zorla dayatılan mevcut kimliklerini, dinlerini ve dillerini benimsemeleri gibi mi?

En Güvenli Yol

Arnavutların gerçekten “Türkofil” olduğunu düşünmüyorum. Siz sadece muhtemelen insanların iyi geçinmesine tahammül edemiyorsunuz. Sorun da bu zaten.

Ancak bir gerçek var ki, halklar yoluna devam eder ve doğru düşünen insanlar kendilerine dayatılan tarihsel nefrete takılıp kalmak yerine yaralarının iyileşmesine izin verir ve bu eski kinin çağdaş ilişkilerini ele geçirmesine ve yönetmesine izin verir.

Bu gerçekten sağlıklı değil. Çünkü hiç kimse Skanderberg’i gerçekten hatırlayamaz. Sadece kendilerine öğretilenleri bilirler ve bize öğretilenler de genellikle manipülatif propagandadır.

Dolayısıyla en güvenli yol, tarih ile bugünkü ilişkileri birbirinden ayrı tutmaktır. Çünkü bugün yaşayan bir Türk‘ün Orta Çağ’da olanlarla hiçbir ilgisi yoktur. Eğer aksini düşünüyorsanız, siz de bu propagandanın bir kurbanı olmalısınız. Sizin de iyileşmeniz gerekiyor.

Hex Agon, Quora

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular