Muazzez İlmiye Çığ, Türk arkeolojisinin en önemli isimlerinden biridir. Özellikle Sümer uygarlığı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Çığ’ın hayatı, Sümerlere olan derin merakı ve bu uygarlığı gün yüzüne çıkarmak için gösterdiği çabalarla doludur.
Sümerlere Duyulan Tutku
Çığ, Sümerlere olan ilgisini çocukluğundan itibaren taşımıştır. Mitolojik hikayeler ve antik uygarlıklar, onun hayal dünyasını her zaman beslemiştir. Üniversite yıllarında arkeolojiye olan merakı daha da artmış ve bu alanda uzmanlaşmaya karar vermiştir.
Sümer Uygarlığını Gün Işığına Çıkarmak
Çığ, Sümer uygarlığını inceleyerek bu kadim medeniyetin ne kadar gelişmiş olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Kazılarda elde ettiği bulgular, Sümerlerin yazıyı icat ettiğini, matematik ve astronomi alanlarında önemli keşifler yaptığını ve gelişmiş bir ticaret ağı kurduğunu ortaya koymuştur.
Çığ’ın Sümerler üzerine yaptığı çalışmalardan bazıları:
- Sümerlerin Yazısı: Çığ, Sümerlerin kullandığı çivi yazısını deşifre etmek için uzun yıllar çalışmıştır. Bu sayede Sümer tabletlerindeki yazıtları okuyabilmiş ve bu uygarlığın tarihine ışık tutmuştur.
- Sümer Mitolojisi: Çığ, Sümer mitolojisini derinlemesine incelemiş ve bu mitlerin günümüz insanına ne anlatmak istediğini araştırmıştır.
- Sümerlerin Günlük Hayatı: Çığ, Sümerlerin günlük yaşamlarını, sosyal yapılarını ve inançlarını ortaya çıkarmak için kazılarda elde ettiği bulguları analiz etmiştir.
Muazzez İlmiye Çığ’ın Mirası
Muazzez İlmiye Çığ, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda bir ilham kaynağıdır. Özellikle genç nesillere, tarih ve kültür mirasına sahip çıkmanın önemini göstermiştir. Onun sayesinde Sümer uygarlığı, dünya çapında tanınan ve saygı duyulan bir medeniyet haline gelmiştir.
- Muazzez İlmiye Çığ’ın Sümerler üzerine yaptığı çalışmaların önemi:
- Türk Arkeolojisine Katkıları: Çığ, Türk arkeolojisini dünya standartlarına taşımıştır.
- Sümer Uygarlığının Tanıtılması: Sümer uygarlığı, Çığ sayesinde tüm dünyada bilinir hale gelmiştir.
- Genç Nesillere İlham Vermesi: Çığ, genç nesillere bilimsel çalışma ve araştırma yapma konusunda ilham vermiştir.
Sonuç olarak, Muazzez İlmiye Çığ, Sümer uygarlığına olan derin ilgisi ve çalışmalarıyla Türk arkeolojisinin en önemli isimlerinden biri olmuştur. Onun sayesinde Sümerler, tarih sahnesindeki yerini almış ve gelecek nesillere ışık tutmuştur.
Daha fazla bilgi için şu kaynakları inceleyebilirsiniz:
- Kitapları: Muazzez İlmiye Çığ’ın Sümerler üzerine yazdığı birçok kitap bulunmaktadır.
- Belgeseller: Çığ’ın hayatı ve çalışmaları hakkında belgeseller yapılmıştır.
- Röportajları: Çığ’ın çeşitli yayın organlarına verdiği röportajlar.
Not: Muazzez İlmiye Çığ’ın hayatı ve çalışmaları hakkında daha detaylı bilgi almak için bir kütüphanede veya internette araştırma yapabilirsiniz.
Anahtar Kelimeler: Muazzez İlmiye Çığ, Sümerler, arkeoloji, çivi yazısı, Sümer mitolojisi, Türk arkeolojisi
Bu konu hakkında başka sorularınız varsa lütfen çekinmeden sorun.
İlginizi çekebilecek diğer konular:
- Sümerlerin İcatları: Sümerlerin günlük hayatı kolaylaştıran ve medeniyetin gelişmesine katkı sağlayan icatları.
- Sümerlerin Sanatı: Sümerlerin heykel, kabartma ve süsleme sanatı örnekleri.
- Sümerlerin Din ve İnançları: Sümerlerin tanrıları, ritüelleri ve inanç sistemleri.
- 01- Kur’an, İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni
- 02- Sumerli Ludingirra
- 03- İbrahim Peygamber (Sumer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre)
- 04- İnanna’nın Aşkı(Sumer’de İnanç ve Kutsal Evlenme)
- 05- Hititler ve Hattuşa (İştar’ın Kaleminden)
- 06- Gilgameş (Tarihte İlk Kral Kahraman)
- 07- Ortadoğu Uygarlık Mirası -1
- 08- Ortadoğu Uygarlık Mirası -2
- 09- Vatandaşlık Tepkilerim
- 10- Bereket Kültü ve Mabet Fahişeliği
- 11-Atatürk Düşünüyor
- 12-Uygarlığın Kökeni Sümerliler-1
- 13-Uygarlığın Kökeni Sümerliler-2
- 14-Sumerlilerde Tufan Tufan’da Türkler
- 15-Atatürk ve Sumerliler
- 16-Sumerliler Türklerin Bir Koludur
- 17-Uyanın Artık!
- 18-Cumhuriyete Adanan Bir Ömür / Muazzez İlmiye Çığ
- 19-Sevgili Çocuklar
- 20-Sümer Hayvan Masalları
- 21-Zaman Tüneliyle Sümere Yolculuk
- 22-Çam Bayramı
- 23-İyi ki Varsınız
Ayrıca bugünkü KafkAsya‘dan Doğu Anadolu yoluyla İran’a geçişi, Kurgan kültürünün esas sahibi ve Donets’in devamı olan R1b’li proto-Türk Maykop kültürünün akrabası olan Sümerler ve ardılları Hurriler yapmıştır. Sümerler Proto-Türktür, Hz. İbrahim bu soydan gelir. 1000 yıl sonra aynı göç Sarmatlar tarafından yapılmıştır. İran yaylalarından Karadeniz’in kuzeyine tek bir göç kaydına henüz rastlanmamıştır. Avrupalıların iddia ettikleri gibi kendi şahsına münhasır bir Hint – İrani kökeninin olması imkansızdır. İlk başta genetik ilmi bunu çürütür. Hint ve İran genetiği tamamen farklıdır. (Hintlilerde üst sınıfı oluşturan R1a dışında H ve M, İran’da ise G baskındır.) Kaan Arslanoğlu
Yunanlılar Oguzlara “Oxius” der. Norm Kisamov’a göre literatürde ‘Saka’ dağlı (bozkırlı) kavimlere verilen addır. Bayrakdar’a göre İskitlerin asıl ismi ve Türkçesi olan “Saka” sözcüğü su halkı anlamındadır. ‘Scythian’ ‘Saka’nın sonradan dönüşmüş halidir. Bayrakdar’a göre Türk boy adlarında ‘su’ (water) çok geçer. Subar, Suvarlar Sibirya’ya isimlerini verir. ‘Sümer’ adı da su ile ve bu kavimlerle ilişkilidir. Eski Hristiyan ve İbrani dinsel kaynaklarında Sakalara Aşkenaz denir.) Hazar Türk Yahudileri R1b ve Q’dur. Aşkenazların bir kökü de bunlardır. Kaan Arslanoğlu
Byzov: Bask dili Kafkas dillerine benzer yapı bakımından. Bu yapı Semito Hamitik dillerle ortak özelliklere sahip olduğu gibi, Sümer, Hurri ve Urartu dilleriyle de ortak özelliklere sahiptir. Bu dillerin Lingua Turka’nın bir alt kolu olduğu açıktır. Kaan Arslanoğlu
Fritz Hommel, Samuel Noah Cramer, “Sümerce en çok Türkçeye benziyor” dediler. Kaan Arslanoğlu
“Geleneksel Batı merkezli tarih yazımına göre, Türklerin tarih sahnesine çıkması iki bin yıl kadar önceye gider. İlk yazılı Türkçe betik olarak kabul edilen Çoyr ve Orhun yazıtları, 7. ve 8. yüzyıllara tarihlenmiş, Türklerin etnik bir kimlik oluşturmaları da bundan bir kaç yüzyıl öncesi ile sınırlandırılmıştır.
Bu kadar genç bir budunun (kavmin) tarihte, özelikle uygarlık tarihinde, büyük işler yapmış olması doğal olarak olanaklı değildir. Günümüzde, Batılı oryantalistlerin ve tarihçilerin büyük bölümünün görüşü bu yöndedir, ansiklopediler ve kaynak kitaplar böyle yazmaktadır.
Oysa, 19. yüzyılının büyük bir bölümü boyunca durum böyle değildi. Bu yüzyılda ardı ardına Mezopotamya’nın eski uygarlıkları keşfediliyor, tarihin ilk yazılı belgeleri okunmaya başlıyordu. Arkeoloji biliminin bu ilk yıllarında, yeni okunan yazılardan bir kısmının, örneğin, Sümerce olanların, “Turani” bir dil olduğu görüşü ilk kuşak Avrupalı bilginlerce açıkça yazılıp söyleniyordu. Bu durum, 1873’te ünlü oryantalist Ernest Renan’ın “kadim ve yüksek Babil medeniyetini Türkler, Fin-Ugorlar ve Macarlara mal ederseniz bunun neticeleri “fecaat” olur” anlamına gelen çıkışına değin sürdü. Bu tarihten sonra yazılan kitaplarda artık Türklerin ve Turanilerin uygarlık tarihinden kapı dışı edildiklerini biliyoruz.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk’ün önderliğinde ortaya konan Türk Tarih Tezi, Türkleri uygarlık tarihinden dışlayan böyle bir ortamda, Renan’ın uyardığı Avrupalı bilginlerin çalışmalarına dayanarak karşı sav olarak ortaya atıldı. Ancak, 1938’in üzerinden çok geçmeden, biz, Cumhuriyet’in tezini bir kenara bırakacak, Batılı görüşleri benimseyecektik. Bundan sonra, yakın döneme değin, Türk tarihçiliğinin Batılı görüşlerin çok dışına çıktığını söyleyemeyiz. Son yıllarda, durumun değişmeye başladığını, tarihçi ve arkeologlarımız yüksek nitelikli karşı savlar ürettiklerini sevinerek görüyoruz.” Kaan Arslanoğlu
Musiki: Music, amusment, musik (Alm.). MUZ: Kazakça eğlence; MUZ: Sümerce çalgı, davul (Ü. Mutlu); Kaan Arslanoğlu