Tonyukuk Yazıtında Tan
Türklerde tan kavramı karşımıza ilk kez Tonyukuk yazıtında çıkmaktadır. “Tan öncesinde Bolçu’ya vardık” şeklinde. Kavramda mitolojik karakter olan Tan Ana yer almaktadır.
Güneş doğmadan önce Ata kadınlar tepelerin dağların tepelerin en yükseklerine çıkarak Tan Ana’nın güneşi doğurtması için “gönül gönül” diye seslenirler.
“Tan Ana sana gönülden sesleniyoruz bize güneşi doğur” yakarışlarında söz konusu olan güneşin ne denli bereketi temsil ettiği, Türklerin zihinlerinde ne kadar güçlü bir anlamı taşıdığı ortaya çıkmaktadır.
Türkistan ve Türkiye’nin yer adlarında ise Tan kavramına rastlanmamaktadır.
Tan vakti, Türklerin girdikleri savaşlarda alacakaranlıkta günün aydınlanmaya yakın olduğu anlarda taarruz ve baskınlara giriştiği bir andır. Bunu Atatürk’ün 26 Ağustos‘ta verdiği Dumlupınar meydan muharebesinde sabah beşte kalkışılan baskın taarruzunda görmekteyiz.
Ayrıca yine kendisinin “ilk hedefiniz Akdeniz’dir” direktifi doğrultusunda Kıbrıs’a 1974 yılında girilen çıkarma harekatı da yine sabah beşte bir sürpriz baskın hareketi ile gerçekleşmiştir.
Görüldüğü üzere tan, bize Ata kadınlarımızı, Tan Anayı, savaş ve özgürlük kavramlarını hatırlatmaktadır. Böylece kavramın geniş kapsamlılığı ortaya çıkmaktadır.
Kavrama, Divanı Lugat it Türk ve Kutadgu Bilig’de ve Şemsettin Sami’nin Kamus-ı Türki sözlüğünde de rastlamaktayız.
Kavramın Türkçedeki karşılıkları şafak, gün doğumu anlamlarına gelmektedir. Çince‘deki Tang kelimesinin anlamı da giriş, büyük oda anlamlarındadır. Türkçe’den Çince ya da tersi Çince‘den Türkçe’ye mi nakil olduğu konuları araştırılması gereken konulardır.
Çin’in en muhteşem hanedanı 618-907 yılları arasında yaşamış olan ve sanatın, şiirin en yüksek düzeylere çıktığı ve Türklerin de içerisinde katkıları ile yer aldıkları bir dönemdir Tang Hanedanı dönemi.
Bilge Tonyukuk ve Bilge Kağan’ın yaşadığı devirlerde Çin’de hüküm süren bir dönemdir sözkonusu olan.
Divan-ı Lügat it Türk
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, İZE
Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, İZE