HomeMAINTarım ve Hayvancılık Projeleri

Tarım ve Hayvancılık Projeleri

Bütün insanlığa ziraatı, sanatı ilk öğreten Türk milletidir. Mustafa Kemal Atatürk – 27 Ocak 1931. Atatürk’ün CHP İzmir Vilayet Kongresi’nde yaptığı konuşmadan…
Arkadaşlar, kılıç ile fetih yapanlar, sabanla fetih yapanlara mağlup olmaya ve binnetice terk-i mevki etmeye mecburdurlar. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu da böyle son bulmuştur. Bulgarlar, Sırplar, Macarlar, Romenler sabanlarına yapışmışlar, muhafaza-i mevcudiyet etmişler, kuvvetlenmişler, bizim milletimizde böyle fatihler tarafından diyar diyar gezdirilmiş ve kendi anayurdunda çalışamamış olmasından dolayı bir gün onlara mağlup olmuştur. Bu tarihin her devrinde asıl olan gerçektir ,hiç değişmez. Mesela Fransızlar, Kanada’da kılıç sallarken oraya İngiliz çiftçisi girmiştir. Bu kılıçla saban mücadelesinde nihayet muzaffer olan sabandır ve Kanada’ya sahip olmuştur. Efendiler kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkum olur. Lakin saban kullanan kol, gün geçtikçe daha ziyade kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur. İşte bu nedenle köylü milletin efendisidir. Mustafa Kemal Atatürk17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi’ni Açış Söylevi

 

Türklerin en eski geçim kaynaklarındandır tarım ve hayvancılık. Türkistan vahalarından Hazar kıyılarına kadar alan arazilerde Türkler tarım yapmışlardır. Bunun delili ise ana tarımsal ürünler ile ilgili terimlerin Türkçe oluşlarından anlaşılmaktadır. Ayrıca Türkler özellikle küçükbaş hayvan türlerini besleyerek giyim ve beslenme kaynaklarını bu şekilde oluşturmuşlardı.

Türkler için toprak, hem tarım yapabilecekleri hem de hayvan sürelerini otlatıp besleyebilecekleri ana bir geçim kaynağıdır. Denizlerle toprak karşılaştırıldığında Türklerin tercihi daima toprak yönünde olmuştur.

Günümüzde ise acı bir gerçek olarak Türkler yılda 25 milyar $’a yakın tarımsal girdi ve ürün ithal etmektedirler. Anadolu’daki verimli topraklar ekilip biçilmemektedir. Ülkemizde siyaset adamlarında devlet adamı kimliği bulunmadığı için topraklar ve vatandaşlıklar yabancılara satılmakta ve o topraklarda yaşayan kendi insanlarımız ekip biçmeme konusunda teşvik edilmektedirler. 

Sebebi siyaset adamlarının partizanca yaklaşımlarıdır. Ürünler ekilmektense partizan siyaset adamlarının öncülüğünde gemilerle ithalatlar yapılmakta ve buralardan tekelci bir yapı oluşturulmaktadır.

Türkiye 2023 yılında 5 milyar $ hububat ithal ederken, tarımsal ürünler dış ticaretinde verdiğimiz fazla sadece 5 milyar $ civarındadır.

Hollanda ise 50 milyar $ civarında bir dış ticaret fazlası elde etmektedir sadece tarımsal ürünlerden. Bu, vatandaşın kul seviyesine indirilerek cüzi bir maaşla üretimden çekilmesi ve oyunun satın alınması operasyonudur. Verimli ovalar da imara açılmış arsa statüsündedir.

Darbeler tarım ve hayvancılıktan kopma konusunda tetikleyici olmuşlardır. Dünya Bankası projeleri çerçevesinde özellikle hayvancılıktan çıkış yaşanmıştır.

Türkiye’de et fiyatları Avrupa birliği ülkelerindeki fiyatların %100 üzerindedir ve AB ülkeleri tarıma sübvansiyon verirken, Türkiye vermemek konusunda övünmekte ve direnmektedir. Tarım ürünlerini üretmekten ise, ithalat yolu ile kıt döviz kaynaklarının hoyratça tüketilerek çiftçi halkın fakirleştirilmesi ve partizan zenginliklerin türetilmesi tercih edilmektedir.

 

TÜRKİYE HALKININ KÜLTÜR KÖKENLERİ, BURHAN OĞUZ

THKK 2/A – Tarım, Hayvancılık, Meteoroloji

THKK 2/B – Tarım, Hayvancılık, Meteoroloji
THKK 2/C – Tarım Teknikleri
******************************
Hazar-Türk tezi gerçekten çok önemli. Karadeniz’de ticaret maksatlı Yunan ve Yahudi kolonileri bulunmasına karşın, Hazar’da Derbent ve benzeri koloniler çok az sayıda. https://www.booksonturkey.com/karadeniz-ve-hazar-denizinde-yunan-ve-yahudi-kolonileri/ Fakat buna karşın…
******************************
******************************
******************************

TARIMSAL ÜRÜNLER İTHALATIMIZ

Kaynak: https://www.trademap.org/

2023 YILI TARIMSAL ÜRÜN İTHALATIMIZ (500 Milyon Dolar’dan fazla kalemler)
GTİP BİN DOLAR
TARIM 24.054.770
10
Hububat 5.075.074
15
Hayvansal, bitkisel veya mikrobiyal yağlar ve sıvı yağlar ve bunların parçalanma ürünleri; hazırlanmış yenilebilir yağlar; . . . 3.215.509
12
Yağlı tohumlar ve yağlı meyveler; çeşitli tahıllar, tohumlar ve meyveler; endüstriyel veya tıbbi . . . 2.990.011
23
Gıda endüstrilerinden kaynaklanan artıklar ve atıklar; hazır hayvan yemleri 2.662.282
7
Yenilebilir sebzeler ve bazı kök ve yumrular 1.266.184
8
Yenilebilir meyve ve kuruyemişler; turunçgillerin veya kavunların kabukları 1.263.125
1
Canlı hayvanlar 1.195.977
24
Tütün ve işlenmiş tütün ikameleri; nikotin içersin veya içermesin ürünler, . . . 922.998
21
Çeşitli yenilebilir preparatlar 887.884
22
İçecekler, içkiler ve sirke 878.699
18
Kakao ve kakao preparatları 854.549
9
Kahve, çay, maté ve baharatlar 620.242

 

Tarımda Dış Ticaret Fazlası 

Product group: Agriculture

Sources: ITC calculations based on UN COMTRADE and ITC statistics.
Unit : US Dollar thousand
Partners Balance in value in 2023
Brazil 132.385.216
Netherlands 43.354.340
Australia 28.067.178
Canada 23.931.019
Argentina 23.724.103
Thailand 23.708.650
New Zealand 21.409.720
Indonesia 21.337.576
Poland 20.700.080
India 17.316.606
Ukraine 15.046.656
Spain 14.969.815
Russian Federation 12.753.401
Ecuador 12.623.719
Belgium 11.393.842
Chile 11.207.468
Mexico 8.456.432
Paraguay 7.304.632
Türkiye 6.871.807

Kaynak: TradeMap

Tarımda dış ticaret fazlası veren ülkeler listesinde ilk 5 sırada yer alması gereken Türkiye ancak 19.sırada kendisine yer bulabilmiştir. Siyaset adamlarının ülkemizin potansiyellerini nasıl kendi şahsi menfaatleri için yok ettiğinin en önemli ve kritik bir göstergesidir bu sıralama.

Kars Gravyeri’nin Hikayesi

Kars gravyerinin ünü, Türkiye sınırlarını aşıp Hong Kong’a kadar ulaşıyor. Ona bu şöhreti kazandıranlar 2.400 rakımlı merkez köylerden biri olan Boğatepe’nin girişimcileri. Nesillerdir peynircilik, genel anlamda tarım ve hayvancılıkla geçinen köyün bugün ihracat yapar hale gelmesinin arkasında aslında tam bir trajedi yatıyor. 1999’da meydana gelen bir trafik kazası hem köyün hem de yıllar önce oradan ayrılıp İstanbul’a ticaret yapmaya giden işadamı İlhan Koçulu’nun kaderini değiştiriyor.

İlhan Koçulu bugün peynirin, özellikle de Kars Gravyeri’nin tutkunu olan isimlerin yakından tanıdığı biri. Başkanlığını yaptığı Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’ni kurarak önemli çevrelerin dikkatini çekti. Sabancı Vakfı tarafından “Fark Yaratan” seçildi. Avrupa Birliği ve UNDP’den birçok kez destek aldı. Köydeki kadınlara eğitim aldırarak bugün aralarından ihracatçıların çıkmasını sağladı.

Jean üretiminden peynire

İlhan Koçulu, dört nesildir peynir yapan bir aileden geliyor. Mandra kültürü genlerine işlemiş demek yanlış olmaz. 59 yaşındaki işadamı İzmir’de sosyal bilimler eğitimi almış. 1990’da İstanbul’a peynir satmaya gelen Koçulu ticarete atılarak Merter’de Jean üretimine başlıyor. Bianca markasıyla ihracat da yapan Koçulu, hayatını değiştiren olayı, “Her hafta bir TIR ihracatım vardı. Ta ki 1999’da köyümden bir trafik kazası haberi gelene kadar. O kazada ağabeyimle birlikte köyümüzden 23 kişiyi kaybettik” diye anlatıyor. Cenaze ve yas süresince 52 gün Boğatepe’de kalan Koçulu, bu süreçte köyünün bıraktığından çok farklı olduğunu görüyor. Bunu da şöyle dile getiriyor: “Çocukluğumda köyde 10 bin hayvan vardı. Oysa gittiğimde herkes göçmüştü ve sadece 450 inek kalmıştı.

Binalar yıkılmak üzere, harabeydi. Oysa gençliğimde köyün 6-7 futbol, 2 de voleybol takımı vardı, Kars’ın bütün kupalarını toplar gelirdik. Cenazede gördüm ki hizmet edecek genç kalmamış. O kazada 7 evin kapısına kilit vuruldu. Bu manzara beni çok etkiledi. Kafamda sorularla İstanbul’a döndüm.”

‘İşçileri gönderdim’

İlhan Koçulu, bu olaydan sonra İstanbul’daki işlerine odaklanmak yerine Boğatepe’de hayatı nasıl canlandırabileceğini düşündüğünü söylüyor. “Bunun için tek yol yüzlerce yıldır yaptıkları işi, yani hayvancılığı, peynirciliği onlara hatırlatmaktı” diyor. Bu düşündüğünü bizzat hayata geçirmek için de ani bir kararla fabrikayı kapatıyor, işçileri bir günde çıkarıyor ve Boğatepe’ye dönüyor.

Koçulu’nun Boğatepe’de başlattığı sistemle 1600 rakımın üzerinde 10 köy seçiliyor. Alçaktaki köylerde yem üretimi için tarım, yüksekteki köylerde de hayvancılık yapılmasına karar veriliyor. Koçulu, bir yandan da ailesinin geçimini sağlamak için ölen ağabeyinin işlettiği peynir atölyesini yeniden canlandırıyor. Bölgede tarımla ilgili yerel yöneticilerle de görüşüp destekler alıyor, uzmanlara konuyu danışıyor. Sıkıntının ekilen buğday tohumunda olduğunu tespit ediyor: “Ziraat köylülere buğday tohumu veriyor ancak Konya’dan gelen tohumlar Kars şartlarında yeşeremeden donuyorlardı. Köylü hasat yapamamış, borcunu ödeyememiş ve dolayısıyla tarımı da hayvancılığı da bırakmış zamanla. Biz önce yerel tohumları bulmak için bölgeyi dolaştık. Bölgeye has Kavılca buğdayının tohumlarını bulduk. Çatal siyez de denilen bu tür çok dayanıklı. Bu tohumu çoğalttık. Şu anda 700 ton üretim var, 13 ile tohum dağıttım. Köy okulunda kadın-erkek herkesi toplayıp bu tohumları üretirlerse köyde yeniden ekmek kokacağını anlattık.”

‘Kaynana ve gelinlerle dernek kurduk’

Tarım ve hayvancılığın, Kars Gravyeri üretiminin geri geldiği Boğatepe’de şu anda 105 hane var. Yedi adet ruhsatlı mandıra çalışıyor. Üretilen peynirler gün ortası olmadan tükeniyor. Bunun dışında buğday, tereyağı, bal, erişte, yabani otlar, bulgur gibi ürünler de atölyelerde üretilip satılıyor. İlhan Koçulu, yakalanan başarılardan sonra 20 ailenin köye döndüğünü söylüyor. Bu başarıda ona göre köydeki kadınların büyük payı var. “Erkekler bir süre sonra sizden para desteği bekliyor ama kadınlar sonuç odaklı, gelişime inanıyorlar” diyor.
Bu nedenle Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği’nin çimentosunda köydeki kaynana ve gelinlerin harcının bulunduğunu söylüyor. Diyor ki, “Dernek kurulurken 45 kadın 9 da erkek vardı. Bu işi yaparsa kadınlar yapacaktı. Kadınları eğittik, çamaşır makinesi dağıttık. 23 kadın girişimci ülke çapında fark yarattı. UNDP’den destek aldık. Şimdi sistemi başka köylere de yaymaya çalışıyoruz.”

Köy evleri turizme açıldı

Boğatepe Türkiye ve diğer ülkelerden bu yılın ilk üç ayında 7 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Bunda İlhan Koçulu’nun hayata geçirdiği “Dayanışmacı turizm” projesinin payı büyük. Proje, uluslararası ödüllere sahip. Fransa’da Tamadi adındaki dernekle işbirliğinde yürütülüyor. Üç yıldır Tamadi’nin yönetim kurulunda olduklarını söyleyen Koçulu, yerel yönetimlerin de 27 ülkede yürütülen bu projede yer aldığını vurguluyor. Projeyle Boğatepe’ye 8 günlük programla turistler geliyor. 14 kişilik gruplar inek de sağıyor, erişte de kesiyor. Bunun için kişi başı 1.000 euro ödüyorlar. Yemekler köylülerin evinde yeniliyor. Yaz aylarında da öğrenci grupları geliyor köye. Tarlada ve ahırlarda çalışıyorlar.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular