HomeMAINTürk Siyasetinde Milliyetçilik mi yoksa Halkçılık mı hakim?

Türk Siyasetinde Milliyetçilik mi yoksa Halkçılık mı hakim?

M i l l i y e t ç i l i k

Milliyetçilik ideolojisinin Türkiye’de ilk olarak ortaya çıkışı 1912 Balkan Savaşı mağlubiyetinden sonra gerçekleşmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem içerisinde Türkiye önemli bir dönüşüm geçirmişti. Savaşın galibi olan ABD, Yalta konferansı ardından Türkiye’de anti komünizm propagandası maksatlı olarak milliyetçilik akımlarını öne geçirirken, halkçılık ile ilgili kurumlar halk evleri, köy enstitüleri birer birer kapatılmaya başlanmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’nda ABD’nin anti komünist politikalarını Türkiye’ye empoze etmesi neticesinde milliyetçilik kavramı öne çıkmaya başlamış, zaten 1950’li yıllarda kapatılan halk evleri ve köy enstitülerinin ardından, Halk Partisi’nin de seçimleri kaybetmesi ile birlikte halk geri plana itilmiş ve Türk-İslam sentezi ideolojisinin zorlaması ile birlikte alternatif kurumlar olan imam hatip okulları ve Kur’an kursları peyderpey açılmaya başlanmıştır.

1946’da Milli Eğitim Bakanı olan Reşat Şemsettin Sirer döneminde Köy Enstitüleri kapatılmaya başlanmıştır. Köy Enstitülerine öğretmen yetiştiren, Yüksek Köy Enstitüsü bölümü 27 Kasım 1947’de, eğitmen kursları ise 28 Haziran 1948’de CHP döneminde kapatılmıştır.

Demokrat Partinin iktidara gelmesi ve 14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen seçim ertesinde, 11 Ağustos 1951 tarihinde 5830 sayılı kanun ile Türkiye genelindeki bütün Halkevleri kapatılarak malları hazineye devredilmiştir.

1974 Kıbrıs Savaşı’nın ardından ise bu sefer Milliyetçi Cephe  adında toplumu kutuplaştırıcı bir koalisyon hükümeti kurulmuştur.

1950-2024 arasındaki 75 yıllık dönem ise ülkemizde Atlantik güçlerinin insanımızı kendi gerçeklerine (dil, din, kimlik) yabancılaştırdığı, milliyetçilik ve dincilik görüntüsü altında Türkiye’nin Atlantik İttifakı dışındaki alternatif politika arayışlarının önünü kesmek maksatlı olarak uyguladığı bir dönem özelliği taşımaktadır.

Bir bütün olan halkın birliği ve birlikteliği kavramı zedelenmiş ve toplum özellikle 21. yüzyıl başları ile birlikte derin bir kutuplaşmaya itilmiştir. Halkın bütünlüğünün ortadan kaldırılması kimlik siyasetleri ile söz konusu olmuş ve etnik kimlikler bu anlamda teşvik edilmeye başlanmıştır. Bunun neticesi de halkın gelir dağılımından aldığı payların azalması olmuştur.

Türkiye’de halkın %80’i gelirin ancak yüzde yirmisini paylaşabilmekte buna karşın nüfusun %1’i gelirin yüzde kırkına sahiptir.

Bunun sebebi milliyetçilik ve tarikatçı/mezhepçi/cemaatçi dincilik siyasetlerinin uygulanması ile birlikte, halkın gözünü kimlikler ile karartarak gelirden aldığı payın azaltılması olmuştur.

Neticede asgari ücret Türkiye’de tüm çalışanlar için standart bir ücret haline gelmiştir.

 

H a l k ç ı l ı k

1919-1923 Kurtuluş Savaşı döneminde ise halkçılık ideolojisi güçlü hale gelmeye başlamıştır.

Atatürk, halkçılık kavramını milliyetçilik kavramından daha çok kullanmış, kurduğu partinin adında da halk kavramını kullanmıştır.

Bir tepki ideolojisi olarak ortaya çıkan milliyetçilik anlayışına karşın, halkçılık ideolojisi bir aksiyon ve inşa programı olarak ortaya çıkmış ve halk kongrelerinin kurulmaya başlandığı 1919 yılından, halk evleri ve köy enstitülerinin kapatıldığı 1950 li yılların başına kadar 30 yıl müddetle  ana politika olarak uygulanmıştır.

2024 yerel seçimlerinin de Halk Partisi tarafından kazanılmasının ardından beklentimiz en azından 30 yıllık dönem boyunca halkçılığın Türk siyasetinin merkezine yerleşeceği şeklindedir. 

1919 yılında halk kongrelerini toplayarak savaşı başlatan Atatürk daha sonra 1923, 9 Eylül‘ünde, İzmir’in kurtuluş tarihinde, Cumhuriyet halk Partisi’ni, 1932 yılında ise Halk Evlerini kurmuştur. 

Görüldüğü üzere halkı ve halkçılığı temel alan bir siyasi yaklaşım söz konusudur.

Tekalifi Milliye emirleri

Burada özellikle 1920 Tekalifi Milliye emirleri halkı bizzat savaşın içerisine çekmiş ve fiili katılımını sağlamış, bu sayede de halk elini taşın altına koymuş ve devletine sahip çıkmıştır. Burada soyut bir millet kavramı yerine somut bir halk gerçeği ile yüzleşilmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştır

Tekalifi Milliye emirleri, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmiş ve aynı yılın Mayıs ayında uygulamaya konulmuştur. Bu emirler, Kurtuluş Savaşı’nın finansmanını sağlamak için alınmış bir dizi tedbirdir.

Tekalifi Milliye emirleri, halktan çeşitli mal ve hizmetlerin bedelsiz veya indirimli olarak toplanmasını içeriyordu. Bu mallar ve hizmetler şunlardır:

  • Para: Halktan altın, gümüş ve para bağışları toplanmıştır.
  • Tahıl: Halktan buğday, arpa, yulaf gibi tahıllar toplanmıştır.
  • Hayvan: Halktan at, katır, deve gibi hayvanlar toplanmıştır.
  • Ulaşım: Halktan araba, kağnı gibi ulaşım araçları toplanmıştır.
  • Erzak: Halktan yiyecek ve giyecek gibi erzak toplanmıştır.

Tekalifi Milliye emirleri, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında önemli rol oynamıştır. Bu emirler sayesinde:

  • Kurtuluş Savaşı’nın finansmanı sağlanmıştır.
  • Milli birlik ve beraberlik güçlendirilmiştir.
  • Halkın Kurtuluş Savaşı’na olan desteği artmıştır.

Tekalifi Milliye emirleri, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında önemli rol oynamıştır. Bu emirler sayesinde Türk ordusu ihtiyaç duyduğu maddi kaynakları sağlayabilmiş ve savaşı kazanabilmiştir. Tekalifi Milliye emirleri, geçici bir süre için uygulanmış ve Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte kaldırılmıştır.

2024  Yerel Seçimleri Sonrası Dönem

2024 yerel seçimleri neticesinde alınan sonuçlar ise şunu göstermektedir ki Türkiye’nin lider Partisi haline gelen Cumhuriyet Halk Partisi halkın yüzde altmışını belediyelerde temsil eder pozisyona gelmiştir.

Bu durumda Halkçılık ideolojisi %60, Milliyetçilik ideolojisi ise %40 paya sahip gözükmektedir. 

Milliyetçilik ideolojisi iktidar partisi tarafından temsil ediliyor olması rağmen, halkçılık ideolojisi ülkenin birinci partisi haline gelen muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi tarafından temsil edilmektedir.

Önümüzdeki yılların halkçılık ve milliyetçilik ideolojilerinin birbirlerine kıyasıya rekabet edecekleri bir dönem olması beklenmektedir.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular