Türkiye Siyaseti ikinci Dünya Savaşı sonrasında 1943 yılından başlamak üzere tedricen merkez parti ekseninden Anglosakson ABD ve İngiltere tarafından milliyetçi muhafazakar etiketle empoze edildiği bir BOP formasyonuna sokulmuştur.
Siyaset teamülen yapılmaktadır.
Bu teamül de Osmanlı’nın düveli muazzama ülkeleri ile çöküş döneminde geliştirdiği ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
BOP’un dışına çıkmaya çalışan siyaset adamları Menderes, Demirel, Özal, Erbakan tasfiye edilmişlerdir.
Türkiye Siyaseti ABD’nin BOP stratejisinin ideolojik fay kırıkları giderek daha da belirgin hale gelmiştir. Aynen Irak örneğinde olduğu gibi üç tane ana fay kırığı vardır: Sünni fay, Alevi fay, Kürt fayı. Her üç fay da son derece aktiftir kırılmaya hazır durumdadırlar. Yerel seçim öncesinde Cumhuriyet Halk Partisindeki bloklaşmalar genel başkanlığı kaybeden Kılıçdaroğlu nezdinde Alevi fay hattının öncelikle kırılacak fay olduğunu göstermektedir.
Böylece Özal tarafından dört eğilimin birleştirilmesi olarak formüle edilen siyaset ( ki kendisi bunu transformasyon olarak adlandırmıştır) artık çok uzaklardadır.
Neticede 2000’li yıllardaki kutuplaştırıcı siyaset kendisini kentsel dönüşüm olarak etiketlemiştir. 1993 darbesinden itibaren dört eğilim kademe kademe kutuplaştırılmış ve sonunda 30 yıllık bir süreçten Irak benzeri güçlü fay kırıkları ile çıkılmıştır.