Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüz Yıllık Tarihi /Dakika 37:25 – 1:11:56
Türkiye ve Türk Dünyası.
İlber Ortaylı: “Türk Dünyası Doğu ve Batı’nın Sentezidir” | ASYA’DA DEVLET BİRİKİMİ ÇALIŞTAYI
Konuşma metni
bu konu e Asya Dünyası konusu Tabii mühim ölçüde Türk Dünyasını
içine almaktadır Eee
tartışılmaması ve yetersizliği vardır daha geniş bir platformda daha geniş
görüşlerin daha geniş bilgi birikimlerinin ortaya konularak
tartışılmasına çok büyük faydalar görüyorum İnşallah konular yayıla yayıla
açıla açıla gider Bunun üzerinde Yani Türkler ve Türk
dünyası Türkler ve Doğu Dünyası ikinci bölümü meydana
getirecek şunun üzerinde durmak lazım bana verilen ve sual edilen konu Batı Doğu oryant
oksident meselesidir bu gibi kavramlarla Bizim bulunduğumuz İçinde
bulunduğumuz Dünya çok çetin bir şekilde ikiye
ayrılmıştır ikiye ayrılın taraftarlarının ve
üyelerinin bir tutarlı olmadığı da açıktır aralarındaki tutarlılık fevkalade
azdır istisnalar vardır o istisnalar maalesef
kaideleri iptal edecek kadar kuvvetlidir Bunlardan birisi dinlere
dayanır bu dinler yanlış kavramdır Çünkü bir tarafta Hristiyanlık
vardır öbür taraftaki ise tamamen İslami bir dünya
değildir Hristiyanların da yaşadığı kültürel kavramda örgülerinin kanav
larının yer aldığı asıl mühimi mühimi
önemlisi eskiden beri var olan Yahudiliğin devlet olarak ortaya
çıkması Ama kültür olarak bu Yahudilik kültürünün Yahudilik yaş
doğuda sadece İsrail devletiyle sınır sınırlandırılamayan eski
olduğudur bu kavramların Coğrafi olarak tasnifine geldiğimiz vakit Adam akıllı
bir karışık diiz karışıklık içine düşeriz İspanya’nın ve Fransa’nın ve
İtalya’nın yani Batı medeniyetinin neredeyse anası babası olarak gösterilen
ülkelerin burnunun dibindeki mağrip ve Libya
nedir doğu nereye kadar gider acaba içine Çin alır mı almaz
mı batıdan Anlaşılan nedir Batı acaba Rusya’yı da içine alır
mı almaz mı şurası bir gerçek Batı medeniyetinin
temel sorunlarını temel oluşumlarını temsil eden Rusya’nın matematikten
musikiyi muhteşem bir roman edebiyatına yani modern Batı kalıplarına giren
mesleklere sahip olmasına rağmen doğruluğu üzerinde çok ısrar eden bir
kültür tarihçileri grubu vardır ve bunlar siyaseten Rusya’yı her zaman için
asyal laştırmak dırlar içinde buldukları bazı
elemanları Yerine göre fazla İzam ederek abartarak
karşılarında başka bir devlet çıkartıyorlar böyle bir durumda bilhassa
toby’nin çok meşgul olduğu bu konuda
Rusların Batı kültüründeki yerlerine rağmen ne inançlarına
ne de dil gruplarına mensup oldukları dil grubuna itaat edilmediği dikkate
alınmadığı görülüyor çok daha enteresan bir şey
Batı medeniyeti kendisini Helen Hristiyan ve ikinci harften sonra çok
nefret ettikleri suçlu ve borçlu oldukları olaylar
Dolayısıyla jui de içine kattıkları görünmektedir yavaş yavaş bugünkü Batı medeniyetinin
kart viziti Bizim eski İstanbul’daki levanten zenginlerin kartvizitine
dönmektedir sonsuz tanımlamalar Helen Hristiyan ve Yahudi
Dünyası bunu Hammer İstanbul’a geldiği zaman ünlü
tarihçi Beyoğlu’ndaki
lövenhuk yeni üyelerinin de karşılarına aldıkları
Rusya’dan ve hatta bir ölçüde
Eee lübnan’dan ve hatta bir ölçüde İsrail’in
kendisinden ne kadar Avrupalı oldukları çok tartışılır bir mavyala mı acaba Daha
batılı ve daha hristiyandır yoksa bir Lübnanlı mı acaba moldava Batı
kültürüne girişi ve onu bugün kullanışı yla Lübnanlı aynı mıdır soru israilliye
gelince yahudiye kuvvetlenmek bugünkü Yunanistan’ın
batılı ne kadarıyla 18 asırda tasavvur edildiği kadar uyum
halindedir elhak bir sürü konularda Yunanistan batıya girmişse de bu acaba
Dışlanan Rusya kadar Dışlanan Lübnan kadar göze batıcı
mıdır şurası bir gerçektir coğrafya bakımından doğuyla batının ayrımları
üzerinde çok gülünç neticeler vardır üzerinde yaşadığımız
Anatolya Yunanca Doğu demektir yani Doğu dünyasından söz
ediyoruz gene İran’ın Horasan da Doğu demektir İran ki eski Farsça’da pahlavi
ve sasaniler devrindeki doğu kelimesinin horasanın kullanılış da kendi içinde
bile tutarsızdır Çünkü İran ülkeleri bugünkü Orta Asya’yı kapsamaktadır dar
dediğimiz Farsça konuşulmaktadır tacikler bu kültürün içindedir ve daha
da ilginci Hindistan’da Farsça en çok
kullanılan dillerin birincisi değilse de galiba ilk dördüne
girmektedir hatta çok ilginçtir ki nehrun kızı indra gandhi’nin farsçası
ziyaülhak tan daha güzel olduğunu iddia edenler olmuştur
o takdirde Horasan gibi bir tabirin İran kültürü içindeki tutarsızlığı ne kadar
Doğuyu ifade ediyorsa işte doğu batı tipi bölünmeler de Bunlara karşılık
gelir Eski dünya için Yunanistan’ın dışındaki dünya bir Barbar dünyasıdır
yani acayip dil konuşanlar Yoksa eski Yunanistan’ın bu
medeniyetleri küçümsediğini söyleyemeyiz Hatta herodot’un ünlü tarih kitabında ki
aslında bir tarih yazma özentisi içindeki bir büyük
seyahatnamedeki rejimin tartışması
sırasında yunanlının karşısında otes megabiz vesaire dört isim iranlının
savunduğu monarşi rejimi g
gelmektedir bir tükidides için Yunanlıları kapalı ama mükemmel bir
yunanlının dışındaki dünyaya kapalı ama mükemmel bir tarih eseri vardır Diğer
Yunanlılar için ise medeniyetin Yunanistan bugünkü Yunanistan kıtasıyla
sınırlı olmadığı çok açıktır daha öteye gelelim
Bugün bizim üzerinde durduğumuz konular Grek Hristiyan ve Yahudi
medeniyeti bu medeniyetin mebde baktığınız zaman karşımızda eski Mısır’ı
egiptus görürüz Mısır ibran bir kelimedir egiptus da Yunanca Mısırlılar kendi
ülkelerine Şem derler ve Şem kimya ilmini merkezidir o memleket kimya
ilmine ismini vermiştir palestine Filistin bundan daha
evveldir Yunanca Mısır’da bugünkü Avrupa’dan çok daha
evvel tanınmış ve kullanılmıştır bilhassa Helenistik
devrinde p devirde ptolemaioslar zamanında Firavun’un emriyle yani yeni
Halef diy dokun emriyle ibran cdan çeviriler yunancaya
yapılmaktadır batıdaki ve doğudaki medeniyetin
bilhassa Hristiyanlığın temel eserlerinin ilk önce ibran cdan
yunancaya yapılan bu Metin üzerinden gittiği ve tercümede hataların Bütün
Avrupa dünyasını ortaçağ boyunca etkilediği ancak Rönesansın büyük
filologlar sayesinde bunun
ayıklandığını haz Musa heykeli görürsünüz Mikel angelo’nun
eseridir bu Biz Musa boynuzlarıyla temsil ediliyor Bir tercüme hatasıdır
sanatkar incile Sadık kalmıştır ama incilin mebdei olan Yunancada Yani ilk
kullanıldığı dil ve yazılan dil olan ibran çünkü amca ve ibran yazılmış
keren Nur demektir Karen boynuz
demektir ufak bir harf hatasıyla sessiz harf sesli harflerin
çok az kullanılması dolayısıyla başında nurla Sina Dağından
inen haz Musa başında boynuzla inen olarak tasvir ediliyor bunun
düzeltilmesi için 16 asırda rotterdamlı
erasmus’un acımasız eleştirisi ve metni yeniden ene etmesi
gelmiştir Rönesansın doğuya yönelik tarafı Yunanca
ile başlar Yunanca O vakte kadar çok dar zümrenin elinde zümrenin değil
şahısların elinde bulunan ne ulemanın ne Ruhban sınıfının
ne de büyük münevverler bilmediği bir dildir yani Fatih Sultan Mehmet
otomatikman mükemmel bir Rönesans entelektüeli olmaktadır
Çünkü bu dilde gayet İyi okumalar yazdığı notlar tuttuğu
açıktır yunancanın dışında ibran ca Sadece bazı entelektüeller için söz
konusudur Pietro piccolo de la mirandola ve Roy
hellin Alman Roy Helin gibi incirin üzerinde oturanlara has bir bilgidir
luther’in bile ibran bilmediği çok açıktır böyle bir
dünyada belki doğudaki bir takım insanların Yunanca bildikleri için ipso
Facto otomatikman batılılardan daha çok batılı oldukları da
açıktır medeniyet bakımından hiç şüphe yok ki Yunan Roma matematiği
aritmetiği Mısırlıların Hintlilerin ve orta çağ’daki
Süryanilerin tercümeleri ve faaliyetleri sonucunda çok geridir bugünkü Batı dünyasının el
cebiri bile kendi kurucusundan kurucusu un izmiy le anıldığı
açıktır bunların üzerinde duracak değiliz doğu batı kavramının
geçersizliği son zamanlarda politikamıza bile girmiştir neye istinaden doğuluyuz neye
istinaden batılı yız Kuzey Avrupa ve
Afrika bilgisi mükemmel olan Faslı coğrafyacı
Bir Prens olan idrisi kitabı Roger adlı Sicilya
krallığının içinde yazdığı ve prens Roger Kral Roger iaf ettiği ünlü tarihi
atlasında konuyu ele almaktadır İdris’i Tabii ki Latince
biliyordu Ve bildiği Latince ile iskandinavlar la temasa geçmişti
idrisinin normanların kullandığı kuzeylilerin kullandığı Yani bugünkü
İsveç Danimarka ve Norveç’in atalarının dili olan nsu bilmediği çok açıktı ama
nors konuşan ve kendi tarihlerini bilen hiç deilse sözlü olarak nakleden
insanlarla Latince bildiği için muasır Rusya’nın tarihini aydınlatacak çok
enteres bilgiler verir bu bilgiler son
zamanlarda o kitabı çok araştıran italyanlardan da daha ilginç olarak
Ukraynalı türkolog ve tarihçi doğrudan doğru tarihçiler
tarafından ele alınmıştır burada enteresan bir şey bu kitaplarla
Rusya’nın orijini konusunda münakaşalar yapılmaktadır
Peki acaba bu Batı Doğu kültürü gene nedir 11 Miladi Asrın sonunda 12’nin
başlarında kadi Ahmet El
andalusi endülüslü tarihçi şöyle bir teori ortaya atıyor bu
vidan ve montesan çok daha evvel coğrafi
anlamda milletlerin kaderini izen bir trakt attır Kitab tabakat imem
milletlerin kategorisi milletlerin kategorisine göre
medeniyeti yaratan Kavimler evvela Eski Mısırlılar bilahare eski
Yunanlılar eski İranlılar Hintliler suryaniler yani arami takımı
ve Araplar tabi Tabii ki bunların dışında pratik olarak medeniyetin
mefhumlar uzak olmakla birlikte yaptıkları işlerle Bu dünyaya bir
şekilde yandaş olan ikisi vardır esun V etrak Türkler ve
Çinliler ürettikleri silahlarla bilhassa Türkler at bakıcısı olarak en önemli
harp vasıtası elde tutmakla Çinliler ise kağıt ve İpek gibi
icatlarıyla paratik insanlardır bu pratik insanların dışında
dünyanın öbür tarafı maalesef iklim ve coğrafya şartlarının imansızlığın ve
bereketsizliğe Zavallı insanlar yaratmaktadır yani bilinen dünyanın
içindeki Kuzey Avrupa bu Kuzey Avrupa germanı ve Galya iı bile içeriyor
angliya ve güneydeki coğrafi bölgeler yani etiyopya’dan başlayarak Arap
dünyasına bitişik Afrikalılar bu teorilerin
geçerliliği şu bakımdan önemlidir sahiplerinin kolonyalizm Fikri
yoktur Hiçbir şekilde hattın dışında kalan insanların arasına gidip
yerleşmeyi onları kendilerine esir etmeyi
köleleştirme hedefleyerek hedeflemek değil aynı zamanda hedefleyenler
açıktır Bu bir pür coğrafya merakı dır
şimdi dünya değişmiştir kadi Ahmet El endeli sonra hepinizin tekrar bileceği
gibi ortalık karışıyor Girit ın elinden yeniden
çıkıyor Hatta Sicilya elden çıkıyor Güney İtalya elden çıkıyor Anadolu’daki
Arap fütuhatı Müslüman fütuhatı geriliyor yerlerine gelenler
andalusi pratik ve organize bir kavim oldukları ama Medeni
olmayan türklerdir Türkler İslam dünyas
coğrafyasını yeniden organize ediyorlar ve organize eden Türklerin bugünkü
Anadolu ile ilişkileri yoktur Hepsi bizim bildiğimiz Orta Asya
coğrafyasından gelmektedirler kullandıkları silahtan bindikleri attan oradan
başlamaktadırlar Üstelik bunların batıyla teması çok daha
erkendir justinanus zamar kosu elçi olarak göktürklere
gitmiştir göktürklerin elçisi manyah onunla birlikte Bizans’a
gelmiştir o tarihten sonra artık Türk Dünyası için İstanbul ve küçük Asya
unutulacak bilinecek göz dışında tutulacak yer değildir İtalya doğunun ve batının
birleştiği bir noktadır acaba bu Bugün de böyle midir Bunun
üzerinde biraz sonra duracağız şurası çok açıktır Türkler için bu dünya nedir
bugün bu kontrast üzerinde de bu me halde ele
alacağız Türkiye’nin ele geçirmek zorunda olduğu
Türklerin Bugünkü Küçük Asya malazgırt
in kahramanı Sultan Apar Alparslan için hiçbir şey ifade etmez o malazgit
zaferinden sonra bırakın Orada kalmayı Erzincan’ın ötesinde Kayseri’ye eski
Sezar’a bile ulaşmayı düşünmez hedefi güneydir suriya Filistin
ve mısır bunda da çok haklıdır önündeki 80 senede Bunu tam
gerçekleştiremedi sadece Suriye’nin kuzeyi ve bugünkü Irak’ın kuzeyinde
kalabildi ve Talih onları bir anda Anadolu’nun batısına itti malazgir
zaferinden sonra 200 sene geçmeden İznik’te Anadolu Selçuklu devleti
kuruldu haçlılara direndiler püskürtüldü gene ilerlemeye
başladılar Orta Asya tarihimizde o kadar önemli ki hayatında tek cihadı yani
gayrimüslimlere yapılan tek Harbi olan çünkü hep Türk devletleriyle kavga
ediyor timurlenk’in aldığı yer Rodos şövalyelerini elinden çektiği ve çok
kanlı ibretnüma bir tesirle gelen Haçlı donanmasını korkuttuğu
izmir’dir İzmir onun sayesinde vatanımızın ayrılmaz bir
parçası olmuştur bize hediyesidir şunun dışında daha fazla duracak bir şey
yok hiç şüphesiz ki büyüyen imparatorluk çok kısa zamanda 11 15
asırlarda Tuna mansaba ulaşmıştır ortada bir Türk meselesi
vardır doğulular kimdir Türkler kimdir
1960’larda çıkan Alman okul ansiklopedisi muzes leksikon bile
firdovsi maddesini yazdığında Güya çocuklara bütün Doğu edebiyatını bile
tanıtıyor 1051 651 diyor Türkler İran’ı
fethedip Müslümanlığı buraya sokana kadar diye başlıyor devam ediyor Hepiniz
çok iyi biliyorsunuz ki 651 yılında Türklerin kendilerinin müslümanlıkla
alakası yoktu ve İran’ı fethedip yerleşmeleri de söz konusu bile değildi
78 asırdaki Türklerin Müslüman olanlarının sayısı herhalde bugün
Harvard ve Moskova’da okuyanlar kadar bile değildi Çok az bir gızın lıkta
Ama bu kitlenin 10 Asrın sonunda 900′
lde Uygur devletini kurdukları Uygur medeniyetinin diliyle
ve bütün eserleriyle Türk Dünyasının temelini attığı
bellidir batı dünyasında 900′ lde yazılan bir
Lugat 900′ lde yazılan bir devlet siyaset teorisiyle ilgili müşterek bir
kitap yoktur yazılanlar Latince birtakım traktat
sulardır latina vulgata daki bir takım bozukluklardır felsefe olarak Yunanca
unutulmuştur eski Latince da doğrudan doğruya petrark zamanını Bekleyecek
kadar emandasyon bekleyecek kadar bir Derin uykudadır
Türk kavimlerinin ortak dilini müşterek kültürünü yaratan Kutat bilik Atabetül
Hakayık hibet hatık gibi eserlerin yanında Kaşkarlı mahmud’un Divanı lügatı
türkü bir Rönesans bu Rönesans eserini yeniden
bulunması ve diriltilmesi 20 yüzyıl başındaki Türkiye’ye aittir
tamamen tesadüflerle ortaya çıkmıştır bulan Emrullah Efendi’nin
yanında Emrullah efendiye de daha doğrusu bunu getiren hepinizin bildiği
gibi meşhur tarihçimiz ve lügatçemiz danan birisidir
Talat Paşa eseri büyük bir heyecanla
basmıştır İşte bizim Cumhuriyetimizin Türk Dil Kurumunu Türk
Tarih Kurumu gibi müesseselerini oluşturan önemli eserlerden
biri en karanlık en kapalı en birbirimizle ilişkilerimizin koptuğu
zamanlarda bile Kutat kilik Divanı lügatı Türk Dede Korkut oğuznamesi gibi
eserler Cumhuriyetler imiz arasındaki ilişkileri ve bilginlerin birbirlerini
Tan al arını temin eden Mukaddes eserler derecesine
çıkmıştır peki hala doğu ve batı nedir
Türkiye Tuna mansaba kadar gitti 400 senenin içinde geri
çekildi 20 yüzyılın başında kaybettiğimiz parçalar artık
imparatorluğun parçaları değildir bunlar bizim an vatanımızın
parçalarıdır yani Bugünkü Kayseri ve Erzurum ve ordu
ve Giresun ve hatta Sinop Neyse oralarda o derecede bizim için önemlidir Rumeli
Türklüğü muasır Türkiye türklüğünün en önemli kültürel
ayaklarından biridir kurucumuz ebedi Cumhurbaşkanımızın bile
doğduğu yerler or dadır bu ülkeyi buraya katmak bağlamak
nedir bu bir kaçırılmaz kültürel vakadır ikinci meşrutiyetten
sonra insanlar İran’a ve Asya’ya başka türlü bakmaya
başladılar Bu bakış yeterli değildi araya giren Demir Perde zamanı
Dolayısıyla koptu da ama ş şunu da bir yde belirtmek
gerekir tekrardan açılacaktır açılma döneminde Bilginler
imizin yanında onlardan çok daha etkin bir şekilde bu ilişkileri büyütenler iş
adamları ve siyasiler her şeye rağmen Atatürk
türkiyesi Orta Asya’nın kültürel yetişmiş liği ed un eğitiminin
mükemmele yakın olması dışında Belki de yarattığı siyasal hava açık
düşünce ve liberal yaşamın getirdiği nimetler dolayısıyla her zaman için çekici
olacaktır Ve esas da öyledir bugün Orta Asya dünyasını
birbirine bağlayan eserlerin başında birkaç romanımız
ama daha çok müzisyenlerimiz geliyor yakın bir çağda bu
artacaktır aslında doğuyla batıyı birbirine bağlayan dünya Türkiye’dir
mısırdır ve bu iki kıtayla çok teması olan
İtalya’dan Akdeniz‘in la Türki Türkiye Türkmen
dediklerini biliyoruz Biz imparatorluğum muza Rum dedik Roma dedik Türklüğü
sadece Lügat olarak aklımızda tutardık buranın adını koyanlar
italyanlarda şurası çok ilginçtir 20 yüzyıl
italy’s Bence en önemli partilerinden birisi en önemli partilerinden birisi
parlamentodaki Mebus sayısı ve siyasal
panoramadan senora tulya romagnoli partisidir
Bu isme dikkat etmenizi tavsiye ediyorum bilmeyenlerin İlk Etap olarak bir
ansiklopediden bu ismi takip edip okumalarını tavsiye ederim babası bir
klasis kendisi Afrikan istir eşi Pamukkale kazılarını yürüten hafir olan
biridir kurduğu partinin tek Milletvekili olarak 40 sene İtalyan Par parlamentosunda
bulunmuştur ve bu ülkedeki garip siyasi oluşumların neticesinde birkaç kere de
bakan olmuştur ve hatta çok etkili Bakanlığından birisi publico ision Yani
Milli Eğitim bakanlığıdır romoli biz L Daha doğrusu ben Türk
İpekyolu projesi sırasında Umman sultanın bize tahsis ettiği bir gemide
tanıdık bu venedik’ten yola çıktık gemi ummana ve daha öteye kadar
gidiyordu Tabii değiştirici manzaralar vardı İngiliz
personel mürettebat aralarında Konuşurken duydum bu Türkler neyin nesi
ne halt olduklarını bilmem ama iyi gemi yapıyorlar dedi birisi
1970’ler ve 80’lerde Türk Gemi Sanayi yüz artacak gelişmeler
gösteriyordu Demek ki Türkiye’deki bütün gelişmelerin Son 20 yıla mahsus olmadığı
açıktır hiç kimsenin ne ik harp sonrası
gelişmeleri hele hele Türk Cumhuriyeti’ni ve tanzimattan sonraki
devlet adamlarını ve reformları bir rafa koyarak konuşma hakkı
yoktur gelişme bir Toptancılık işi değildir bir Tekamül meselesidir her
şeyden evvel revolüsyon dediğimiz şey bu tekamülün üstünde bir küçük parça
olabilir veya hiç olmaya da bilir bazen mühim değildir ama Mühim olan o
yapılanma Türkiye’nin ordusu iç İdaresi Maarif
ordusu Tıp Ordusu ve mühendisleri hiç şüphe yok ki büyük
işler başarmıştır Cumhuriyet bunların çoğunu okullaştırılması
Azerbaycan’daki gelişmenin gerisindedir örnek almamız gereken nokta budur
Bunların hepsi Sovyet gelişmesi midir Hayır çar devrini de
içeriyor Peki sadece Rusya’nın mıdır Hayır unutmayın Rusya çarlığının Türk
münevverleri sadece Moskova ve peterburg da Rusça tahsil eden Rusça öğrenen
adamlar değillerdir Paris okurlar Almanya’da okurlar
ortalama İranlı Azerbaycanlı bir Münevver bile Farsça bilirdi Türk
tiyatrosunun Belki ilk kurucularından Mirza fethali
ahundov bu dediğim dilleri çok iyi bilen Üstelik kafkasya’daki vilayet idaresinde
Baron Ren ile birlikte tercüme bürosunun şef liğini yapan Aydın bir Azerbaycanlı
dır bu listeyi epey uzatabiliriz Orta Asya Ruslardan evvel
kendine göre bir mirası olan Ruslardan sonra başka türlü gelişme gösteren hiç
şüphesiz Sovyet devrinde de menfi veya müspet bir takım başka gelişmeler
yaşayan bir memlekettir Orta Asya’dan önümüze gelen
Talebelerin hiç de 3 Dünya tipi bir yapıdan çıkmadıkları bizzat mesleğimden
Biliyorum bu önemlidir bizim baktığımız Türk
dünyası bizim baktığımız Rusya bizim baktığımız Bu bölgedeki devletler İran
hiçbir şekilde 3 Dünya çerçevesi içinde ele
alınamaz Amerikan tipi basit science
politiğin Yani bir sodo ilim olan bu bilgi birikiminin şayet bilim bilgi
birikimiyle oluyor ise Alman siy politik çilerin hitler’den kaçanların kurduğu
muhteşem bir kurgunun bugün bu seviyede de olmadığı açıktır siy politiğe uyarak 3 Dünya tipi
ordular 3 Dünya tipi devlet mekanizması 3 Dünya tipi educational
structure eğitim strüktürü gibi şeyleri yaygınlaştırması
yanlıştır bu metotları ve çizgileri kullandığınız vakit etrafınızdaki
dünyayı Anlayamazsınız ve bazı şeyleri görmedi görmeye başladıkça
kafanızda ne gibi karışıklıklar ve kaosun ortaya çıktığını görürsünüz
tuula romagnoli bize demişti ki Fransa münasebetsiz bir devlettir ve
aklı başında olmayan idarecileri vardır bunu söylediği vakit yıl
1992 di ve sirak gibi son parlak politikacılar artık Fransız ekolünden
tasfiye edilmekteydi Al’ın peşine takılmış benelux ve
Almanya’nın bizi bir yeri götürmeye çalışıyorlar Halbuki Fransa bizim
önümüze düşse yani İspanya İtalya ve Türkiye dikkatle söylüyorum Yunanistan’ı
zikretmeden yargılı olduğunu söyleyemezsiniz Yunan kültürünü tanıyan
en iyi tanıdığım italyanlardan biriydi sadece bir manzaraya uymuş
bir Akdenizden bahsediyor Bu Akdenizin bir ucu bura öbür ucu İran ve Asya’dan
ta Çin’in sınırlarına kadar gider bunu unutmamamız gerekiyor Bu dünyanın
kültürü ve yapısı buna bağlıdır burada 3 Dünya tipi bir
kolonyalist miras söz konusu değildir insanlar muhtelif Diller ve
muhtelif biçimde dünyaya açıklık beyitine
sahiptirler hiçbir zaman buradaki Münevver ellerin tek renkli Tek kutulu
olduğunu söyleyemeyiz muhafazakarlık varı da öyledir dünyaya açık yanları da
öyledir İspanya ve İran arasında nasıl elçiler teati edilmişse
11 12 asırda işte şeyden giden
Eee Barcelona etrafındaki Eee vilayetlerden toplanıp giden
Eee sefirin timur’a gitmesi gibi Türk Dünyası için de bu söz
konusudur 100 yıllık Cumhuriyet 100 yıllık şeyler
yaptı Türkiye modern Türkiye’nin müzik eğitimi Türkiye’nin doğu batıya
bakışları insanların yakın zamanda bu memlekette doğru dürüst piyano hocası
bulması Batı müziğine yaklaşımları bile Cumhuriyetin ilk devirleri
başındaki Batıdan Gelen insanların yardımını unutmuyoruz ama doğrudan
doğruya Azerbaycan deposundan ve Kazan Tataristan’ın sağlandı bunlar unutulacak
şeyler değildir şu kadarını söylemek gerekiyor Türk
münevverleri batıya bakmasını bilmiyorlar doğuya bakmayı da
bilmiyorlar Türk okumuşları bizim için Batı Neyse doğuda
ancak tecrübeyle öğrenilecek şeylerdir Tabii yetmiyor Çünkü gözle görülen bir kültür
araştırması belki bazı toplumlar için geçerli olabilir ama immanent bir bakış için
oranın kültürüne sahip olmak gerekir Komünizmin yıkılmasından sonra
Sovyet sisteminin orta Asya’ya ilgi arttı ve
Amerikalılar hemen bir Orta Asya toplantısına giriştiler Türkiye’den de adamlar çağırdılar
gidenlerin hiçbirisine hiçbir şey söylemek istemiyorum ama
İngilizceyle Orta Asya bilgisi edinemez siniz belirli referanslar elinize geçer
ve işin acayip tarafı doğudaki Cumhuriyetler imiz istiklalini aldığı
zamanda bile onlar için raporları Alman eğitiminden geçen bir siyah ajanı kaleme
almıştı derhal kitap olarak bunlar çıktı İlk seriyi oradan alırsınız uzbekistan
Kazakistan gibi bir kitap serisi henze Ankara’ya gelip giderdi Uğur Mumcu
onun hakkında çok yazardı menfi fakat çok da ahbaptan bilgisi fazlaydı o da
onun yazdıklarına pek aldırış etmeden Uğur Mumcu ile görüşmeye devam ederdi
her iki taraf da birbirini bildikten sonra mesele yok tabii ve o adamın
kitapları olmasa Washington çok daha uzun zaman Orta Asya hakkında bir şeyler
bilemeyecek halen de bildiğini zannetmiyorum daha fazla bir şey çok
ürktüğü Amerikan mekanizmasının bazı konularda
son derece Naif ve hakikaten meseleye intibak edemeyecek kadar cahil olduğu
malumdur Eğer Britanya İmparatorluğu olmasa ST
günlük müracaat edeceği bir ofis bulunmazdı bu ofisin adı British embassy
dirir washington’da en çok yoğun işi olan devletle bulunduğu devletle en çok
ilgisi günlük ilgisi bulunan en kalabalık kadrolu Ofisi burasıdır diğeri
gözlemlemek için bulunurdu diğer de aynı şeyi yürütür 3
be tanenin dışında önemli Avrupa ülkelerinin bile göze batar bir
aktivitesi yoktur Çünkü ilişkiler başka düzeyde gider Akdeniz Dünyası Bölünmez
bir biçimde bir dünyanın parçasıdır o parçanın içerisinde
Türkiye’nin her zaman için Merkez bir bağlantı unsuru olduğuna şüphe
yoktur Siz istediğiniz kadar üniversitelerin veya
eğitimde ispanyolcaya önem vermeyin kurulan servant enstitüsünde
millet yığınla müracaat ediyor talepler
karşılanamayan devam ediyormuş Çünkü insanlar
ararlar Türkiye gibi bir ülke in insanları etrafla ilişkiyi arar devletin
ve siyasal partilerin bu konulardaki Bilgisizlik yi alakasız varı bizi hiç
alakadar etmez bu memlekete bu ülkelerden göçmen gelir bunun önünü
alamazsınız Sırf o geldiği için değil biz istediğimiz için gelirler bugün çalışan
annelerimiz yavruları için en iyi imkanı gidecekleri pahalı yuvalarda ve
İlkokullarda değil doğudan Co Cumhuriyetler mizden gelen bakıcılarda
buluyor o bizim alıştığımız tipte bir bakıcı değildir her üniversitede
bilhassa yeni kurulanlara Azerbaycan’dan ve Kazakistan’dan gelen
matematikçiyi orta asyalar gelen edebiyatçıları aramak zorundayım
mahvolan hayvancılığı atçılığı dökülmeye başlayan Ziraat mız ancak
buradan gelen insanlarla yaşayacak Türkiye’nin her tip göçmeni
alacak bir kapasitesi olmadığı açıktır Hele Hele bu neydi belirsiz Güya
Ukrayna Rusya savaşından kaçtım bahanesiyle gelen 200.000 tane rusu
birdenbire Antalya’ya doldurmaya benzemez ama hiç şüphesiz ki Türkiye
göçmen Ülkesi olacaktır buna karşı çıkamayız Çünkü ihtiyacımız var ve bu
konularda Biz doğudaki Cumhuriyetler mizle devamlı ilişki içinde olacağız bu
göç sadece Çiftçi veya hayvan bakıcısı değil bu göç aynı zamanda
entelektüellerin ve mühendislerin göçü olacaktır Eğer insanlarımızın batıya
kaçmasını önlemek istiyorsak önemli bir kadrolaşma yaratılması şarttır Bu da
ancak oradan gelecek insanlarla olur Fatih Sultan Mehmet’ten beri O nasıl
Semerkant Nas tanelerinden insanları buraya celb etmişse bizim de aynı şeye
devam etmemiz gerekiyor eminim ki yüzyılın sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin
kazandığı en önemli meziyet budur ve gene eminim ki bu işler olduktan sonra
Türkiye’de siyasi zihniyette gelişecektir kaçan
mülteciyi İskan kanunlarımız gerekçesinde Ruhul kavanin dediğimiz yani ratso legis
karşı bir şekilde oturup geri vermekle iade etmekle işten
kurtulamazsınız bu aslında Türk İmparatorluğu gibi mülteciyi veya
göçmeni muhafaza etmek için hiçbir şey fedakarlığı göstermeyen bir memlekette
unutmayın 1853 arb ne 1848 49′ daki
göçmenleri iade etmemek için girdik büyük ölçüde bu ana Neyi
kesemezsiniz böyle bir Real politik olmaz Real politik
dediğiniz şey hafif kıvırmalar yön
değiştirmeler esasa mugayir olamaz esas her zaman için bu dünyanın birliğidir Bu
da tabii böyle siyasi Birlik fetvaları la falan değil her şeyden evvel kitlenin
birbiriyle yaşamasını iç içe bulunmasını temin etmekle olur
fazla vaktinizi almadan bana ayrılan zamanı istismar etmemek için konuşmamı
burada kesmek zorundayım davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum Merhaba
arkadaşlar Ben Halil Nebiler ulusal YouTube kanalına göz attığınız için Peşin peşin Teşekkür ederim Eğer daha
fazla Video program özeti Ne bileyim canlı yayın falan İzlemek isterseniz sağ taraftaki abone ol butonuna
tıklayabilirsiniz butonlar da aşağıda mı yukarıda ve aşağıda galiba değil mi He oraya tıklayabilirsiniz son dakika haberleri için ulusal uygulamasını
indirmeyi unutmayın şimdiden izlediğiniz için teşekkür ederim
Türkçe (otomatik olarak oluşturuldu)
TümüDünya HaberleriİlgiliCanlıSon yüklenenler