HomeMAINYesevi ve Yusuf Has Hacip'de Bilgelik Dizeleri

Yesevi ve Yusuf Has Hacip’de Bilgelik Dizeleri

YESEVİ

Sünnet imiş, kâfir de olsa, verme zarar,
Gönlü katı, gönül inciticiden Allah şikayetçi,
Allah şâhid, öyle kula “Siccîn” hâzır,
Bilgelerden işitip bu sözü söyledim ben işte.
“Enel Hakk’ın anlamını bilmez câhil,
Bilge gerek bu yollarda, mertler denizi,
Akıllı kullar Hakk yâdına “sevgili” dedi,
Cândan geçip Sevgili’yi sevdim ben işte.
Bir gece seherde garîb Mansûr çok ağladı,
Işık salıp Allah kendisi rahmet eyledi,
Ondan sonra Kırklar bakarak şarâp verdi,
Bilgelere bu sözleri dedim ben işte
Yer altına kaçıp girdim câhillerden,
Elim açıp duâ isteyib merd kişilerden,
Garîb cânım yüz tasadduk bilgelerden,
Bilge bulmayıp yer altına girdim ben işte.
Önce-sonra iyiler gitti kaldım yalnız,
Câhillerden işitmedim bir güzel söz,
Bilge gitti câhil ler kaldı çektim üzüntü,
Yolu bulamayıp şaşkın olup kaldım ben işte.
Ayrılık yarası ezdi bağrımı hani dert ortağı,
Bilge toprak, câhillerin göğüsü yüksek,
Âyet, hadîs beyân etsem beğenmez,
Göğsümü deşiniz derd ve gama doldum işte.
Gurbet değse, pişkin eyler çok hamları,
Bilge eyler, hem seçkin eyler çok sıradanları,
Giyer çul elbise, bulsa yer yemekleri,
Onun için Türkistan’a geldim ben işte
Sır şarâbını içen âşık kendini bilmez,
Bu dünyânın izzetlerini gözüne iliştirmez,
Yüz bin bilge nasîhat etse öğüt almaz,
“Vâ şevkâ”deyip kendini bilmeden yürür dostlar
Allah diyen şeker ve bal hazırladı,
Âhirette Allah ile sevdâ eyledi.
Amel işleyen gerçek âlimi bilge kıldı,
Cân ve gönülde Hayy zikrini deyin dostlar
Kahhâr Melik’im kudret ile nidâ eylese,
Cemâl için yananlarım, “gel gel” dese,
Göz yaşını akıtarak feryâd eylese,
Akıl ve Şuûrunu bilge eyleyip yürür olur
Bedeni büyük ateşte bırakan cânı başka,
Hikmet okur tâlip olur yetse söze,
Kimi görse izini alıp sürer göze,
Akıl ve Şuûrunu bilge eyleyip yürür olmalı.
Hangi tâlib hikmetimi tutsa azîz,
Nereye varsa, başı azîz, sözi lezîz,
Yahşi sözü fehm eylemez her terbiyesiz,
O sebebden bilge izleyip yürüdüm ben işte.
Hak Mevlâmın nazarı kime düşse,
Câhil olsa, bir lahzada bilge olur.
Üç yüz altmış damarları nûra dolar,
Dört yüz kırk dört kemikleri binâ olur
Hak pertevi kime düşse, bilge kılar,
Gönlü ışıyıp bâtınlarını binâ kılar.
Marifeti söyleyip özünü söyler kılar,
Söyler olup Hak yollarını demeyim mi?
Cânı ayrı ateşte yanar teni özge,
Kimi görse, izin alıp sürer göze.
Hikmet okuyup, tâlib olup, yetse söze,
Akıl ve şuûrun bilge kılıp yürür olur.
Âşıkları cevlân kılar o meydânda,
Yılan kamçı kılıp biner o arslana,
Sır sözünü söyleyip olmaz her nâdâna,
Sır sözünü bilgelere söyleyesim gelir.
Ârif olup âşık olsa bilge gider,
Öyle âşık dîdâr için cânın verir.
Öyle kula tan mı atar, gün mü batar,
Gece-gündüz dinmeden ağlayasım gelir.
Ezel gününden takdîr eylese Hakk cemâli,
Yüz bin şeytân kast etse yok zevâli,
Günden güne fazla olunca söz ve hâli,
Bilge olup Hakk yolların açar dostlar.
İşte bu yola girdim ise, hayrân kaldım,
Başım donup, aklım azdı, sersem oldum,
Bilge idim, pirsiz yürüyüp, nâdân oldum,
Pîr-i muğân hizmetinde yürüsem mi ki?
Kul Hoca Ahmed, bende olsan, Hakk’ı ara,
Âşık olsan, bâtınında Arş’ı gözle,
Hikmet söyleyip, âyet, hadis sözünü söyle,
Bilgelere söylediğin sözün imâ olsun.
Hakikatten hikmet dedim, bilge hani?
Kötü-iyi hâzır durur, bakıp ona,
Hayvan kılmayıp, âdem kıldı Mevlâm seni,
Her cefâya kanasın dedi, kandım işte.
Gözyaşını Hüdâ özü kabul kıldı,
Yüz bin âsî, ümmetlerini dileyip aldı,
Değme bilge bu sırlardan hayrân kaldı,
Mustafa’ya ümmet olsam ağlamayım mı?

YUSUF HAS HACİP / KUTADGU BİLİG

KUTADGU BİLİG’den, Günümüz Diliyle
270
Ölüden diriye kalan miras sözdür,
miras kalan sözü tutmanın yüzlerce faydası vardır.
271
Bilgisiz, muhakkak ki kördür;
ey gözsüz kör, bilgiden hisseni al.
272.
Kişinin süsü sözdür ve bu söz de çok çeşitlidir;
haydi, ey dilim, iyi sözlü kişiyi öv.
273
Buna benzer Türkçe bir atasözü vardır
İşte onu söylüyorum, şöyle der.
274
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür;
Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
275
İnsan sözünü diliyle söyler;
sözü iyi olursa yüzü parlar……
“Kişi köngli tupsuz tengiz tek turur
Bilig yinçü sanı tupinde yatur.”
(Kişinin gönlü dipsiz deniz gibidir
Bilgi onun dibinde yatan inciye benzer.)
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
“Özü gitti insanın, adı kaldı bak”
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür;
Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
İnsan sözünü diliyle söyler;
sözü iyi olursa yüzü parlar

KUTADGU BİLİG’den, Günümüz Diliyle

270
Ölüden diriye kalan miras sözdür,
miras kalan sözü tutmanın yüzlerce faydası vardır.
271
Bilgisiz, muhakkak ki kördür;
ey gözsüz kör, bilgiden hisseni al.
272.
Kişinin süsü sözdür ve bu söz de çok çeşitlidir;
haydi, ey dilim, iyi sözlü kişiyi öv.
273
Buna benzer Türkçe bir atasözü vardır
İşte onu söylüyorum, şöyle der.
274
Aklın süsü dil, dilin süsü sözdür;
Kişinin süsü yüz, yüzün süsü gözdür.
275
İnsan sözünü diliyle söyler;
sözü iyi olursa yüzü parlar……
———————————-

KUTADGU BİLİG’den, Orijinal Metin

0270.
ölügdin tirigke kumaru söz ol
kumaru sözüg tutsa asğı yüz ol
0271.
biligsiz karağu-turur belgülüg
ây közsüz karağu bilig al ülüg
0272.
kişi körki söz ol bu söz ök telim
yorı edgü sözlüg kişig ög tilim
0273
mesel keldi türkçe muñar meñzetür
anı sözledim men munu yañzatur
0274.
ukuş körki til ol bu til körki söz
kişi körki yüz ol bu yüz körki köz
0275.
tili birle yalñuk sözi sözlenür
sözi yakşı bolsa yüzi suwlanur
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig, 1070, Kaşgar
……………………………………………………….
158 Yorı ay biligsiz igiŋni ota,
biligsiz otın sen ay bilge kuda
Ey bilgisiz, git, hastalığını tedavi ettir; ey mes’ûd âlim, bilgisizliğin ilâcını sen söyle.
191 Bu kün tügme kaşıŋ ay bilge bügü,
özüm udrin aysa yeme eymenü
Ey âlim hakîm, bugün ürkerek, kendi özrümü söylersem, bana kaşını çatma.
192 Tilekim söz erdi ay bilge bügü,
kedin keldeçike özüm sözlegü
Ey âlim hakîm, dileğim benden sonra geleceklere kalacak bir söz söylemek idi.
203 Biligsiz bile hiç sözüm yok meniŋ,
ay bilge özüm uş tapuğçı seniŋ
Benim bilgisiz ile hiç bir sözüm yoktur; ey bilgili, işte ben senin kulunum.
223 Bügü bilge begler bodunka başı,
kılıç birle itmiş biligsiz işi
Halkı idare eden, hakîm ve âlim beyler bilgisizin işini kılıç ile halletmişlerdir.
263 Kalı bilgeke tegse elde orun,
ol el boldı törde takı ked burun
Eğer bir âlime eşikte bir yer isabet ederse, o eşik baş-köşeden daha iyi ve yüksek olur.
265 İki törlüg ol kör bu aslı kişi,
biri beg biri bilge yalŋuk başı
Bak, iki türlü asîl insan vardır : biri — bey, biri — âlim; bunlar insanların başıdır.
287 Tilekim söz erdi ay bilge bügü,
ukuşuğ biligig özüm sözlegü
Ey âlim hakîm, maksadım söz söylemek idi; akıl ve bilgiden bahsetmek istedim.
333 Eşitgil negü ter bügü bilge teŋ,
bu söz işke tutğıl ayâ kızğu eŋ
Dinle, hakîm âlim buna benzeterek, ne der; bu söze göre hareket et, ey bahtiyar insan.
405 Beg erdi ajunda bügü bilge baş,
bu beglik özele uzun boldı yaş
Bu dünyada bir bey vardı, hakîm ve bilgin bir baş idi; beylik içinde uzun bir ömür sürdü.
470 Ukuş kadrini hem ukuşluğ bilir,
bilig satsa bilge biliglig alır
Aklın kıymetini yine akıllı bilir; âlimin sattığı bilgiyi de bilgili alır.
473 Negü bilge telve bilig kadrini,
bilig kayda bulsa biliglig alır
Bilginin kıymetini deli nereden bilecek; bilgiyi, nerede bulursa, bilgili alır.
475 Öziŋe kerekin itindi itig,
eligke yüz urdı bu bilge tetig
Bu âlim ve zeki insan lüzumlu hazırlıklarını tamamladı ve hükümdara doğru yöneldi.
495 Yatığ yarlıkağıl içür ber yegü,
ümeg edgü tutğıl ay bilge bügü
Yabancının kusurunu bağışla, onu yedir ve içir; ey âlim hakîm, misafire iyi muamele et.
613 Eşit emdi bilge sözi ne teyür,
sözin yaŋzatur sözke yinçge ayur
İmdi dinle, âlim ne der; onun bu mealdeki sözü bu fikri ne kadar ince ifâde eder.
755 Negü ter eşit emdi bilge tetig,
özi bardı kodtı biziŋe bitig
Şimdi dinle, kendisi gitmiş, fakat bize eserini bırakmış olan zeki ve âlim insan ne der.
777 Adınsığ körür-men bu kün kılk itig,
aŋar eymenür-men ay bilge tetig
Bugün sende başka bir hâl görüyorum, onun için çekiniyorum, ey zeki, âlım insan.
824 İlig aydı bilge meniŋ kılkımı,
körüp meŋzetü urdı bu atımı
Hükümdar cevap verdi : — Alim benim tabiatimi güneşe benzeterek, bu adı verdi.
974 Öyük çim osuğluğ bolur bilgeler,
çıkar suv kayuda adak tepseler
Alimler sulak yerlere benzerler; nereye ayak vururlarsa, oradan su çıkar.
985 Yava söz biligsiz tilindin çıkar,
biligsiz kişig bilge yılkı atar
Boş söz bilgisizin ağzından çıkar; bilgisiz adama âlim hayvan der.
1012 Bu ay toldı aydı sözüg bilgedin,
eşitgü biligsizke aysa kedin
Ay-Toldı dedi:—Sözü bilenden dinlemeliye sonra bilmeyene söylemelidir.
1015 Üküş sözleyü bilge bolmaz kişi,
üküş eştü bilge bulur tör başı
Çok söylemekle insan âlim olmaz; çok dinlemekle âlim baş-köşeyi bulur.
1048 İdi yakşı aymış biliglig sözi,
bu bilge sözi ol biligsiz közi
Bilgili çok iyi bir söz söylemiş; âlimin sözü, bilgisiz için, göz olur.
1221 Oğulluk ata bolsa bilge tetig,
kısa tutğu tutçı emi bu itig
Çocuk babası âlim ve zeki ise, oğluna dâima sıkı bir terbiye vermelidir; bunun usûlü, çâresi budur.
1457 Negü ter eşitgil ay bilge külüg,
bu sözdin kötürgil özüŋke ülüg
Ey hükümdar, meşhur âlim ne der, dinle; bu sözden sen kendine hisse çıkar.
1539 Kerek erdi bilge tirilse kutun,
kamuğ ölsün erdi biligsiz otun
Alimlerin saadet içinde ömür sürmeleri lâzımdı, bütün câhil küstahlar hep ölmeli idiler.
1678 Anadınmu bilge tuğar bu kişi,
azu ögrenürmü yetilse yaşı
insan anadanmı âlim olarak doğar, yoksa yaşı ileriledikçemi öğrenir?
1700 Ne edgü bolur kutka kodkı köŋül,
ne körklüg bolur bilge bolsa amul
Saadete alçak gönüllülük ne kadar uyar; âlim bir insana hilm ve şefkat ne kadar yakışır.
1743 Köŋül til köni tut ay bilge bügü,
saŋa eksümegey üdinde yegü
Ey âlim hakim, gönül ve dilini doğru tut; vakti gelince, yiyeceğin eksik olmaz.
1754 Negü ter eşit emdi bilge öge,
biligsiz ukup emdi boynuŋ ege
Hükümdara her hususta yol-iz gösteren âlim müşavir ne der, dinle; ey bilgisiz, bunu anla ve itiraz etme.
1820 Biligke tegir ötrü bilge bolur,
bu bilgi bile asğı ilke tolur
Böylece bilgiye erişir ve bir gün âlim olur; bu bilgi ile memlekete çok faydası dokunur.
1898 Sever sevmezin öz bileyin tese,
köŋülke baka körgü bilgey basa
Sevip-sevmediğini anlamak isterse, insan gönüle bakmalı; bu gönülden anlaşılır.
1914 Eşitmek bile boldı bilge kişi,
bu söz sözlemektin barır er başı
insan dinlemekle âlim olur : çok söz söylemekten insanın başı gider.
2218 Sakışçı kerek bolsa bilge tetig,
bilig birle bilse bu törlüg bitig
Vezir hesap bilir, âlim ve zeki olmalıdır; bilgili olmalı ve çeşitli yazıları bilmelidir.
2225 Bitig bilmez erse apa oğlanı,
negü bilgey erdi yıl ay kün sanı
İnsan-oğlu yazı bilmese idi, yıl, ay ve günün sayısını nasıl bilirdi.
2226 Bitip kodmasa erdi bilge bitig,
sakışka negü erdi al yaŋ itig
Alimler kitap yazıp bırakmamış olsalar idi, hesap yapmağa nasıl bir çâre ve imkân bulunurdu.
2361 Katığlan usandur usa bas keçe,
keçe az üküşüg ne bilgey aça
Gayret et, düşmanı rahat bırakma, mümkün ise, gece baskını yap; gece karanlığı içinde kuvvetinin az veya çok olduğunun kim farkına varacak.
2491 Muŋar meŋzetü keldi bilge sözi,
eşitse köŋül bersü alsu özi
Bir âlimin buna benzer bir sözü vardır; duyan bu söze gönül versin ve benimsesin.
2513 Negü ter eşitgil bügü bilge beg,
bu söz işke tutsa saŋa bolğa yeg
Hakîm ve âlım bey ne der, dinle; bu söze göre hareket edersen, senin için çok iyi olur.
2518 Yana aydı bilge bügü sözledi,
özin tutnumaz er başın yer tedi
Alim ve hakimler de : — Kendisine hâkim olmayan insan kendi başını yer —demişlerdir.
2605 Kayu işke bilge yetürdi bilig,
anı yetti tuttı tegürdi elig
Alim hangi işte bilgisini kullanırsa, ona ulaşır; onu tutar ve elde eder.
2629 Bitise okısa eşitse sözüg,
anın ötrü bilge kılur er özüŋ
Yazmalı, okumalı ve başkalarının sözünden de istifâde etmelidir; insan bu suretle âlim olur.
2638 Yalavaç tetig bolsa bilge oduğ,
beg asğı bolur anda tutnur boduğ
Elçi zeki, âlim ve uyanık olursa, her yerde hoş karşılanır ve beyine faydalı olur.
2698 Bitimedi erse bitigli bitig,
negü bilgey erdiŋe bu hikmet bilig
Yazanlar kitapları yazmamış olsalar idi, bu hikmet ve bilgileri biz nasıl öğrenebilecektik.
2699 Bitip kodmasa erdi bilge bügü,
biziŋde ozakığ kim erdi tigü
Alim ve hakimler yazıp bırakmamış olsalardı, bizden evvel gelenlerden kim bahsedebilirdi.
2785 Negü ter eşitgil ay bilge bügü,
biliglig sözi bolsa aş teg yegü
Alim hakîm insan ne der, dinle; bilgili insanın sözü yemek gibi yenilmelidir.
2798 Tükel sır bediz ol köŋülsüz kişi,
köŋülsüz kişi bilge atın yodar
Gönülsüz insan yalnız bir şekil ve kalıptan ibarettir; gönülsüz insan âlim adını kaybeder.
3265 Negü ter eşitgil tejik bilgesi,
tejik bilgeleri çavıkar küsi
İranlı âlim ne der, dinle; iranlı âlimlerin şöhreti büyüktür.
3712 Tilin sözlegil hem bitigil bitig,
iligke yanayın ay bilge tetig
Hem ağızdan söyle, hem mektup yaz, ey zeki âlim; ben de hükümdarın yanına döneyim.
3713 Yanut berdi odğurmış aydı bitig,
bitiyin kör ança ay bilge tetig
Odgurmuş cevap verdi:— Bir az bekle, mektup yazayım, ey zeki âlim — dedi.
3752 İdi yakşı aymış süzülmiş köŋül,
eşitgil ay bilge ukuşluğ amul
Âlım, akıllı, durmuş-oturmuş ve temiz kalpli insan çok güzel söylemiş, dinle.
3822 Bitidiŋ bitigke yanutı bitig,
maŋa bir bereyin ay bilge tetig
Mektuba karşı cevap yazdın; şimdi izin ver, onu götüreyim, ey zeki âlim.
3908 Köŋül aytu ıdtım bitidim bitig,
negü teg erür sen ay bilge tetig
Hatır ve gönül sormak üzere, sana mektup yazdım, ey zeki âlim, nasılsın ?
3925 Bu sözni eşit ay maŋa kelmedük,
negü ter arığ bilge bağı bedük
Ey bana gelmek istemeyen, bu sözü dinle; temiz bilgili ve büyük bir hulûs sahibi insan ne der.
3934 Kişi edgü terler bu edgü kayu,
maŋa ayu berğıl ay bilge bügü
îyi insan derler, bu iyi insan nerede; ey âlim hakîm, bana haber ver.
4021 Toğa bilge toğma kişi ögrenür,
toğa sözlemez til turu sözlenür insan doğuştan âlım doğmaz, sonradan öğrenir, dil doğuştan konuşmaz, zamanla konuşmağa başlar.
4022 Kişi ögrenip ötrü bilge bolur,
bilig bilse ötrü kamuğ iş unur insan öğrenerek, âlim olur; bilgi sahibi olduktan sonra, her işi yoluna girer.
4240 Ne edgü bilig berdi bilge öge,
biliglig okısa sakınğa öge
Alim müşavir ne güzel bilgi vermiş; bilgili bunu okursa, düşünür ve daha ihtiyatlı olur.
LIBilge Âlimler Birle Katılmaknı Ayur
Âlimler İle Münâsebeti Söyler
4341 Takı bir kotu bilge âlimler ol,
olar ilmi halkka yaruttaçı yol
Diğer bir zümre de âlimlerdir, onların ilmi halkın yolunu aydınlatır.
4383 Kerek dünyâ işi kerek ukbi tut,
sakış birle adra tutar bilge büt
Gerek dünya işi, gerek ahiret işi olsun, inan ki. âlim bunları hesap ile birbirinden ayırarak, zapteder.
4670 Bularda eŋ edgü yorık bu-turur,
bügü bilge ögmiş kılık bu-turur
Bunlardan en iyisi bu sonuncusudur, hakîm ve âlim insanların beğendikleri hareket de budur.
4682 Velikin tiriglik bolurmu yegü,
munı bilgü aşnu ay bilge bügü Fakat hayat yalnız yiyip-içmektenmi ibarettir; ey hakîm âlim, önce bunu bilmelidir.
4723 Ne begler yaturlar kara yer bolup,
ne bilge bügü sızdı yerde ölüp Ne beyler kara toprak olmuş, yatarlar; ne âlim ve hakimler ölüp, toprağa karışmışlardır.
5024 Muŋar meŋzetür emdi bilge sözin,
negü ter eşitgil bu tüpi tözin Şimdi bir âlimin buna benzer sözünü dinle; bu mesele hakkında, bak, o ne der.
5529 Asığlığ kayu ol asığsız kayu,
sen adra seçe tut ay bilge bügü Kim faydalıdır, kim faydasızdır, ey âlim hakîm, sen bunları iyice seç.
5551 Olarda biri bilge âlim-turur,
bu âlim bile erke kut kıv bolur Onlardan biri âlimlerdir; bunlar insanı devlet ve saadete kavuştururlar.
5587 Anıŋda basa bilge âlim turup,
bodunka bilig bersü yetrü körüp Bundan sonra âlimler harekete geçip, ihlas ile halka bilgi versinler.
5912 İkinçi bügü bilge ilçi kişi,
keŋeşke tusulur iter el işi ikincisi hakîm ve âlim devlet adamıdır; bu insan istişare için faydalı olur ve memleket işini tanzim eder.
5917 Yeme yakşı aymış kişi bilgesi,
kişi ölse ölmez kör at edgüsi Yine insanların âlimi çok güzel söylemiş : insan ölse bile, bu iyi ad ölmez.
5921 Tiriglik kayu ol kör edgü kayu,
ayu ber maŋa sen ay bilge bügü Hayat nedir ve iyilik nasıl olur; ey âlim hakîm, bunu bana izah et.
5965 Unamadı aydı kadaşıŋ hâlı,
yavuzrak ay bilgem köner teg yolı Haberci bunu kabul etmedi ve: — Kardeşinin hâli çok ağırdır; ey bilginim, yolcu gibi görünüyor.
6154 Bu korkınç üçün bilge dünyâ kodup,
ajun tezginü yügrür emgek yüdüp Bundan korktuğu için, arif dünyayı bırakıp, zahmeti tercih ederek, dünyayı dolaşır-durur.
6393 Kayu bilge tuğdı kayu alp atım,
kayu kür küvez er kaya teg yalım Kimi âlim doğdu, kimi cesur, kahraman; kimi yalçın kaya gibi, mağrur ve kabadayı.
6399 Kerek bilge bolğıl kerek miŋ yaşa,
tutup bütrü ajun erejin aşa İster âlim ol, ister bin yaşa, ister bütün dünyayı ele geçir ve bütün nimetlerine nail ol.
6401 Neçe edgü koptı bu bilge bügü,
tilep bulmadılar tiriglik yegü Bu dünyaya ne kadar iyi insanlar, âlim ve hakimler geldi; bütün arzularına rağmen, ebedî hayata nail olamadılar.
6451 Körü bar ay bilge bu künki üdüg,
öŋin boldı barça kamuğ iş küdüg Ey âlim, bugünkü zamana dikkat et, işler tamamen değişti.
6615 Ay bilge kişeldiŋ biligsiz yorır,
biligsiz kişelse kişenin bür e Ey âlim, senin ayağında köstek var; bilgisiz ise, yürür; bilgisiz bir kösteklenirse, sen onun kösteğini sıkılaştır.
https://kutadgubiligmetni.appspot.com/
……………………………………

Kutadgu Bilig Yusuf Has Hâcip

XI.yüzyıl şairlerinden. Bugünkü Kırgızistan’da Çu ırmağı vadisinde bulunan Balasagun’da 1018 yılları dolaylarında doğduğu sanılıyor. Yaşamı üzerine bilinenler sınırlı olınakla birlikte, yapıtı Kutadgu Bilig’den anlaşıldığına göre, iyi bir öğrenim görmüş, çağdaş bilimlerin yanı sıra Arapça, Farsça da öğrenmişti.

Kutadgu Bilig’i Balasagun’da yazmaya başladı, 1068’de memleketinden ayrılıp Doğu Karahanlı devletinin başkenti olan Kaşgar’a gitti. 1069’da tamamladığı yapıtını Hakan Buğra Han’a (ölm. 1103) sundu. Hakan da onu has hacib (mabeyinci) yaparak ödüllendirdi. Yapıtını yazdığı sıralar 50 yaşlarında ve hastalıklı bir kişi olan Yusuf Has Hacib’in ölüm yılı bilinmiyor. Mezarının yeri de belli değildir.

Yusuf Has Hacib’in yapıtı.

1069’da tamamlanan yapıt Tabgaç Buğra Kara Han’a sunulmuştur. Adından da anlaşılabileceği gibi, Kutadgu Bilig (kutlu olma bilgisi), insana her iki dünyada saadete erişmek için izlemesi gereken yolu göstermek amacıyla yazılmıştır. “Yapısı, sahneye konmuş alegorik, dört kişi arasında geçen bir münazaraya ya da atasözleri ve bilge deyimleriyle süslenmiş diyaloglu bir sahne yazısına benzer.” (A. Dilaçar, Kutadgu Bilig İncelemesi, 1972).

Eserde, dört temel ilkeyi şu kişiler temsil eder:

1. Adalet (Kün-Togdı: Hükümdar),
2. Saadet (Ay-Toldı: Vezir),
3. Akıl, anlayış (Ögdülmiş: Vezirin oğlu),
4. Akıbet, hayatın sonu (Odgurmış: zahit).

Ayrıca haberci, uşak, mürit gibi ikinci derecedeki kişiler de kimi kavramları temsil ederler.

Konuşma, tartışma ve münazaralar ikili olarak bu dört ana kişi arasında geçer. Yazar, ideal bir insanın ve devletin nasıl olması gerektiğini, yöneten ve yönetilenlerin görevlerini ayrıntılarıyla işler.

Ele alınan konularsa şunlardır: Din, felsefe, eğitim-öğretim, aile düzeni, ahlak, yasa ve töre bilgisi, devlet, siyaset, ordu, görgü kuralları, spor, edebiyat, matematik, gökbilim, sağlık, tarım ve hayvancılık, para v.b. Böylece Kutadgu Bilig, yalnız bir ahlak kitabı olarak değil, bir siyasetname, ansiklopedik nitelik taşıyan geniş kapsamlı bir düşünsel yapıt olarak da karşımıza çıkar.

Kutadgu Bilig 88 başlık altında toplanmıştır ve 6645 beyittir. Asıl yapıt 6425’inci beyite kadardır, sonradan yapılan ek, bitiriş ve duayla tamamlanmaktadır. Mesnevi biçiminde olup, aruzun mütekarip, yani Fa’ulün Fa’ulün Fa’ulün Fa’ ul vezninde yazılmıştır.

Kutadgu Bilig’in biri Uygur (Viyana), ikisi Arap harfleriyle (Kahire ve Fergana) olmak üzere sonraki yüzyıllarda istinsah (kopya) edilmiş üç nüshası günümüze kalmıştır. Viyana nüshasının ilk yayımı A. Vambery (Viyana, 1870), ikincisi de W. Radloff tarafından yapılmış (Petersburg, 1890), Türk Dil Kurumu üç nüshanın da tıpkı­basımını yayımlamıştır (1942, 1945). Kutadgu Bilig üzerindeki en geniş ve yetkin çalışmayı ise Prof. Reşid Rahmeti Arat yapmış, nüsha farklarını da göstererek çeviriyazısını (Kutadgu Bilig I: Metin, 1948) ve çevirisini (Kutadgu Bilig il: Tercüme, 1959) yayımlamıştır.

Kutadgu Bilig’den Seçmeler

Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.
Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
Bütün halka içten gelen merhamet göster.
Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne azalır.
Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.
Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
Dünya ve âhireti her ikisini birden elde etmek istersen, şu birkaç işi bırakma; muktedirsen bunları mutlaka yerine getir!
Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah’a kulluk et ve O’nun kapısına yüz sür.
Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.
Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.
Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.
Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır.
İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.
İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.
Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap.
Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
Gönlünü ve dilini doğru tut!
Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
Halka faydalı ol, onlara zarar verme!
Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.
İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.
İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!”
Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur.

E-Posta Bültenimize Bekliyoruz.
Haftalık olarak, sizinle tüm içeriklerimizi e-posta yoluyla paylaşıyoruz.
icon
RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here


Most Popular